Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:
Yeni ay gelince eski ayı ne yaparlar?
Hoca cevap vermiş: Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar…
Yeni aşk gelince eski aşkları da kırpılıp atılıyor…
Kimi geri dönüşüme kimi ise havaya ve her biri yıldız oluyor.
Her aklımıza geldiğinde yukarıya bakıp onu görmek için…
Ya da eski anıları özleyip hatırlamak için.
Onlar her zaman bir yıldız gibi hafızalarda ki yerini korusun diye.
İster kısa, ister uzun sürsün;
Bir ilişki aklımızda ve kalbimizde bitmedikçe, hep o ilişkiye dair umut taşırız.
Bir türlü silip atmayı beceremeyiz.
Arkasından ağladığımız yas süreci bitse bile, hayat bir şekilde normale dönse ve biz gündelik yaşama karışsak bile; aklımızın bir köşesinde o ilişkiye ait bir yer mutlaka vardır.
Hiçbir yaşanmışlık hemen silinip atılamaz.
Sildim, bitti, gitti desende…
Aşkı, aşkını sildiğini söylesen de…
Unutma geri dönüşüme gidenler orda kalırlar.
Yok olmazlar…
Her arayışta o aklına gelir…
Ve insan kendiyle ve beyniyle bir çatışma yaşamaya başlar…
Ya geri dönerse, ya barışırsak?
Tekrar eskisi olabilir mi her şey?
Hemen de hazırız sağ tuşa basıp geri almaya…
Birlikteliklerde önemli olan, ne kadar uzun sürdüğü değil neler hissettiğindir.
Duygular ne kadar yoğun yaşanmışsa o kadar zordur ayrılığı kabullenmek.
Oysaki doğmak, büyümek, ölmek kadar doğaldır ayrılmak.
Doğar, büyür ve ölürsün…
Bazen doya doya yaşarsın, bazen ise hayallerinde ama yaşarsın işte bir şekilde…
İlişkilerde böyledir.
Tanışırsın, başlar, gelişir ve biter…
Bazen çok uzun sürer bu gelişme bazen ise çok kısa…
Önemli olan bunu yaşamaksa eğer yaşanmalı sonucu ne olursa olsun…
İster seninle kalsın, ister geri dönüşümde…
Anı yaşa ve mutlu ol...
Sana kalan tek kar budur…
Sevgiyle ilerleyin…