“BAŞÖRTÜSÜ, TEKSTİL MALZEMESİ" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından
düzenlenen söyleşiye katılan Şevval Sam, ülke gündemine dair yorumlarda
bulundu. Özgürlükçü söylemleriyle bilinen sanatçı, başörtülü bir öğrencinin sorusuna verdiği cevapta "O benim için
tekstil malzemesi" tabirini kullandı. Şevval Sam, Van’da Toplum gönüllüleri Vakfı tarafından öğrenciler
için düzenlenen söyleşide açtı ağzını yumdu gözünü. Sistemi çarpıcı ifadelerle
eleştiren Karadeniz türkülerinin güzel yorumcusu asıl çıkışı ise başörtüsü ve
Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın tutuklanmasıyla ilgili yöneltilen sorulara
cevap verirken yaptı. İşte söyleşinin en çarpıcı bölümleri… YYÜ’ de Toplum Gönüllüleri Vakfı
tarafından düzenlenen söyleşiye katılan sanatçı Şevval Sam, uzun süre
tartışılacak açıklamalarda bulundu. İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nde Soru-cevap şeklinde gerçekleşen söyleşide öğrencilerin özellikle
gündemde sıkça yer alan KCK operasyonları ve siyasilerle ilgili sorularını
yanıtlayan Karadeniz şarkılarının başarılı sesi Şevval Sam, üslup konusunda
eleştirdiği siyasileri mizah anlayışından yoksun olarak nitelendirdi. Tartışılacak Söylemler Söyleşide birbirinden çarpıcı
ifadeler kullanan Şevval Sam Tekin, KCK operasyonları ve Bekir Kaya’nın
tutuklanması için “asimilasyon yapılıyor” şeklinde yorum yaparken, başörtüsü
ile ilgili gelen soruya da “o benim için tekstil ürünü, gün gelecek insanlar
yaşayışlarıyla buna ihtiyaç duymayacak, ideolojik kesimler tarafından ortaya
konan bir şekil” dedi. Parlamentonun mizah ve uysallıktan uzak olduğunu da iddia
eden Şevval Sam, Sırrı Süreyya Önder’in
konuşmalarını beğendiğini ifade ederek hükümeti eleştirdi. “Siyasilerde mizah anlayışı çocukça
esprilerden ibaret” Mizahı siyasette en etkili araç
olarak gördüğünü anlatan şevval Sam, siyasilerin mizahtan yoksun olduğunu ve bu
yüzden üslup konusunda sınıfta kaldıklarını iddia ederek mizah dergileri
okumalarını tavsiye etti. “Türkiye’de korku imparatorluğu ve mahalle
baskısı var” Sam, hükümete de yüklenerek
“sistem kendi işine yarayacak adamları alıp kullanıyor. Düşünce özgürlüğü ve
karşı sesler yok ediliyor. Gençler tutuklanıyor. Kimi poşu taktığı için, kimi
konuşmasından dolayı, kimi eğitim hakkını ücretsiz almak için. Ama nerde bir
ses, bir tepki olmuş sahibi içeriye alınmış. 600 civarında öğrenci içerde.
Türkiye’de güç sahibi iktidar tarafından biraz klişe bir söz olacak ama korku
imparatorluğu kurulmuş. Ayrıca belirgin bir mahalle baskısı var” iddialarına
bulundu. 80 sonrası apolitik bir kuşak
sonrası yetişen bir nesilden olduğunu aktaran ve zor günler yaşadığını söyleyen
Şevval Sam bu yüzden de erken dönemde politikaya yanaştırılmadıklarını
belirterek “çok büyük bir aşk yaşadım, hayat beni zorladı, rahatımı bozdu. O
yüzden yaşadığım her kötülüğe, beni zorlayan her insana teşekkür ediyorum. Bana
gerçek anlamda hayatın ne olduğunu anlatan tüm insanlara başta kötüler olmak
üzere teşekkür ederim. Paramı ve emeğimi verdim, gereken dersleri aldım” dedi. “Türkiye’de düşünce özgürlüğü yok!” “Hayata hangi rolle geldiğiniz,
onlara doğru odaklandığınız gibi konuları sorguladığınızda bir de bunları güzel
bir hikâyeye çevirmek için biraz cesaretli olup, net ifade etmeniz gerekiyor”
diyen Şevval Sam Türkiye’de bunun çok zor olduğunu iddia ederek “Türkiye’de bu
biraz zor, düşünce özgürlüğü olan bir memlekette yaşamıyoruz, var olan
toplumsal özellikleri de siyah-beyaza çevirmeye çalışıyorlar” diye konuştu. Hayatı değiştirebilecek bireysel
eylemlerle kişinin kendini değiştirmekle beraber dünyayı değiştirmeye
başlanıldığını belirten Sam, kişinin kendi varlığına odaklanması gerektiğini
savundu ve “Kariyer hiçbir zaman umurumda olmadı, kariyer denen şey size
kapitalist sistemin hologram bir şekilde sunduğu pastadan ibarettir, sizi
nefsinizden ve tutkularınızdan vuruyorlar” dedi. “Elgajiye türküsüne Bozkurt işaretli
destek” Karadeniz konserlerinde Kazım
Koyuncu’yu andığını ifade eden Şevval Sam, Karadeniz insanının en hassas
noktası olan Kazım Koyuncu adını duyduğunda büyük bir saygıyla alkışlamaya
başladığını ifade ederken “işte tam o tabloyu geride bıraktığımız anda diyorum
ki, Kazım Koyuncu halkların kardeşliğini isterdi, halkların bir arada ve
özgürce, kardeşçe yaşamasından yanaydı diyorum. Tabi bu arada Elgajiye
okuyorum, o insanlar şarkıya bozkurt işaretiyle katılıyorlar, bu çok farklı ve
enteresan bir durum” şeklinde konuştu. Kimseyi provoke etmek
istemediğini ve kurduğu cümlenin barışa ve birleştirmeye dair olması
gerektiğine dikkat ettiğini anlatan Şevval Sam, gençlere de doğru zamanda doğru
hareketlerle ve provokasyona yol açmadan düşüncelerini ifade etmeleri
çağrısında bulundu. “Deniz’ler asılmasaydı, Türkiye farklı bir noktada olurdu” Kapitalist düzenin Rusya’ya erişmek için İslam dünyasını güçlendirmek
niyetini geçmişten bugüne uygulamaya çalıştığını okuduğunu anlatan Şevval Sam
“Birden fazla İslami partinin olmasını istemiyorlar ve tek bir partiye her
dönem belli bir destek veriyorlar. Bu düzene kafa tutacak insanları zamanında
astılar. Deniz’ler yaşasaydı, bugün belki bu tablolar yaşanmayacaktı. Ama
memleket daha 48’lerde satılmaya başlandı, bu proje İnönü dönemine dayanıyor,
Amerikan generalleri Komünizm için mücadele ederek İslam’ı buna karşı olacak
şekilde yükseltmek ve güçlendirmek istiyorlar. ” iddiasında bulundu.
“Sistem, kolay yönetebileceği insanları istiyor” Halkın devlet politikası olarak
yoksul bırakıldığını ve çok göç olduğunu söyleyen Şevval Sam “İnsanlar çok kötü
şartlarda hayatta kaldı, aile eğitimleri bile gerçekleşmedi. Böyle olduğu zaman
insanları yönetmek kolay, bu yüzden çoğalsın istemiyorlar. Daha fazla
yönetebilecekleri insan istiyorlar. Bu noktada demokrasi ne kadar işlevsel
olur, onu bilemiyorum. Demokrasinin işlemesi için bunu bilen bir toplumun
olması gerekiyor ama Türkiye’de bu ne kadar var, emin değilim” dedi. “Başörtüsü benim için tekstil malzemesi, insan dünyaya çıplak geldi” Türkiye’de iktidarların
insanları kolayca yönetmek için önce parçalara ayırıp böldüğünü iddia eden Sam,
başörtüsü takan bir öğrencinin sorusuna verdiği yanıtta başörtüsü konusunda “o
benim için tekstil malzemesi” tabirini kullandı. Şevval Sam, iktidarları
eleştirerek “İktidarlar tarafından bu parçalanmayı gerçekleştirmek için bir
takım nesneler kullanılıyor. Birilerinin etnik kimliği, birilerinin başörtüsü,
kiminin de ideolojik düşüncesi. Bunların hepsi aslında şekilcilik. Öyle bir gün
gelecek ki, bir gün insanların başörtüsü takmadığı yani bunun şeklen gerekli
olduğu ve insanlık düzeyinin değişmesiyle buna ihtiyaç kalmayacağını
düşünüyorum. Örtünmeye karşı değilim, tek din vs bunlar bana uzak şeyler, benim
inancım tasarımcıya dair. Bütün bunlar sonradan üretildi, o benim için tekstil
malzemesi, dünyaya geldiğinde insan çıplaktı, bütün bunlar sonradan ortaya
çıktı. Bazı çevreler tarafından başörtüsü ideolojik amaçlar için kullanılınca
kadınlar kendi aralarında bölündüler. 20 sene önce bu gündeme getirilmeseydi,
bugün bir problem olarak karşımıza çıkmazdı. İnsanlar bir Kızıldereli
efsanesine göre içlerindeki iyi ve kötü kurtların kavgası arasında kalmışlar.
İyi ve kötü kurtlardan hangisini beslerseniz devamı o yönde gelecektir.
İnancınızın arkasında durun, ben özgür düşünce ve ifadeye destek veririm. Kimse
kimseye bir şeyi zorla dayatmayacak” diye konuştu. “KCK tutuklamaları asimilasyondur” Gündeme dair konuşan bir öğrenci
sözü KCK operasyonlarına ve geçtiğimiz günlerde tutuklanan Belediye Başkanı
Bekir Kaya’ya getirdi. Ünlü sanatçının yaşanan olaya
yorumu ise yine çarpıcı oldu. KCK tutuklanmaları için “asimilasyon” ifadesini
kullanan Şevval Sam, sistemin bazen acımasız olduğunu ve bazı şeyleri anlatmaya
mantıklı yanıtlar bulamadığını savundu. Sadece Bekir Kaya’nın değil
binlerce insanın içerde olduğunu söyleyen Sam “Bu bir asimilasyondur. Bunlar
kaldırılır şeyler değil. Tarihte bazı şeylerin acılarını çekmiş insanlar var.
Kötü bir benzetme tabi inşallah o kadar korkunç olmaz ama 2. Dünya Savaşı sonrası
o ailelerin çocukları oraya gidip turistik eşyalar aldılar. Zaman çok enteresan
bir nosyondur yeter ki ders alalım. Bir gün gelecek herkes kendi kimliğini
ortaya koyacak, kendi dilini kullanabilecek. Ne devletler iktidarlar gelip
geçti, bazı kültürleri yok etmeniz imkânsız. En yakınınızdakinden başlayarak
insanları barışa davet etmenizi istiyorum” diye konuştu. Kaynak
Merkür Haber