2 Nisan Van'ımızın kurtuluşu yaklaşırken

Doğduğun Şehrin içinde yaşarken kıymeti bilinmez derlerdi de inanmazdım… Gurbet eller de olunca, kıymetini bilemediğimi daha da iyi anladım. Van ayrıcalıklı bir şehirmiş de bilemedik…

Doğduğun Şehrin içinde yaşarken kıymeti bilinmez derlerdi de inanmazdım… Gurbet eller de olunca, kıymetini  bilemediğimi daha da iyi anladım. Van ayrıcalıklı bir şehirmiş  de bilemedik… Dağlarında yetişen otları, Gölünde ki  Sodası,  Balığı, Kedisi, Meyveleri, Şamran Arkını,  uzun sokağı, İskele caddesini, Edremitini, Toprak damlı  evlerini, en önemlisi insana değer veren insanlığını bilemedik.

 

Van diyince ilk aklıma gelen  , sokaklarında yürürken, bahçelerden gelen, şarkılara, Şiirlere konu olan  eşsiz Leylak kokusu, Tandırdaki Balığın lezzeti, Fırında ki Güvecinin  mükemmelliği, kahvaltıların vaz geçilmezi  çöreği, semaverde ki çayını  unutamam.

 

2 Nisan Van'ımızın kurtuluşu yaklaşırken,  çocukluğumdan aklımda kalan en güzel anılarımdan biri de babamın bizi  çarşı merkezinde ki alana götürerek bayramı  izlememizdir . Mutlaka 2 Nisan da yağmur yağması da aklımda kalan, ıslanan  elbiselerimize  aldırmadan  Protokol konuşmaları biter ve heyecanla  beklenen an gelirdi. Rus ve Ermenilerle  temsili savaş sonrasın da  atlarla gelen askerlerimizin  "Esir Kızı" düşmandan kurtuluş sahnesi, Esir Kızın üzerinde ki Siyah Çarşafı çıkarması ve elinde ki Türk Bayrağını sallaması…

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme