2 Nisan Van'ın Kurtuluş Günü

                
Kışın baharla kucaklaştığı Nisan ayı, kadim kentimiz Van için çok daha anlamlıdır.
Emperyalist ordular ve onların içteki dıştaki uzantıları tarafından kuşatılan Van, 2 Nisan 1918 yılında tutsaklığa son vermiş, özgürlüğüne kavuşmuştu.
1915 yılında Rus cephesinde mühimmatı biten askerlerimize zemheri kışta cephane taşıyan 120 gencin özgürlük ruhu, Rus Ordularının ve işbirlikçileri Ermeni Komitacıların tutsak aldığı Van'da bir kez daha tüm Vanlıların yüreğinde bütünleşmişti. Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Ordusunun yürekli desteğiyle ve Rusya'da ki İşçi Devriminin hayat bulmasıyla, Rus Ordusu, Doğu Anadolu Bölgesindeki işgaline son vermiş, geri çekilmişti.
Söylencelere göre 1 Nisan 1918 günü Van'ı işgal eden Rus Ordusunun komutanının karargâhına nefes nefese giren bir subay:
"Generalim her yerde bir hareketlilik var. Siviller arasındaki ajanlarımız Vanlıların konuşmalarını dinliyorlarmış. Ortak konu, en kısa sürede bizi ve Ermeni komitacıları, Van'dan silip süpüreceklermiş!" Diye duyduklarını korkuyla anlatmış.
General mağrur bir edayla iki elini belinin üzerine koyup duvarda asılı duran takvimi başıyla işaret etmiş:
"Bugün 1 Nisan ya! Nisan bir şakası yapıyor onlar. Siz işinize bakın. Bu saatten sonra ne onlar yerinden kımıldar, ne de bizi yerimizden kımıldarız." Demiş.
2 Nisan 1918 günü Ruslar geldikleri gibi giderken büyük bir olasılıkla Rus Generali 1 Nisan ile ilgili lakırdısında ne kadar çok yanıldığını düşünüyor olmalı ve Rusya'ya doğru tabana kuvvet koşuyordu.
Bugün Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95.Yılını kutlarken, başka düşmanlara karşı da cephe açmak ve savaşmak zorundayız!
Bu cepheler; cahillik, işsizlik, yoksulluk ve bizleri ayrıştırma, birliğimizi yok etme çabalarında olan ayrılıkçı düşüncelere karşı açılacak cepheler olmalıdır.
Bir büyük depremden yaralı çıkan ve yarası ülkemiz ve tüm dünyamızdaki insanların sevgi merhemiyle sarılan Van'ımızı eskisinden çok daha iyi bir konuma getirmek için elbirliğiyle çalışmalıyız, çalışanlara destek olmalıyız, eksik ve yanlışlıkları fark ettiğimizde de kavgacı üslup dışında yapıcı biçimde eleştirmeliyiz.
Van'ın dışında, Anadolu'nun farklı kentlerinde yaşayan üretken hemşerilerimiz de var güçleriyle Van'a destek olmalı, omuz vermelidir.
Van'da doğan ancak babasının bir kan davasında hayatını kaybetmesinin ardından ailesiyle Çukurova'ya göç eden, dünyanın en ünlü yazarları arasında yer alan, dünya yazın sanatında Anadolu'nun Homeros'u olarak nam salan Hemşerimiz Yaşar Kemal:
"Nerede yaşamak isterdiniz?" Diye Soran gazeteciye şu yanıtı vermişti:
"Van Gölünün olduğu her yerde ya da İstanbul, Florya Menekşe'de..."

 

Bakmadan Geçme