21.YÜZYILI ISKALAMAMANIN YOLU

GİRİŞ

Çok kısaca ve çok anlaşılır bir dille anlatalım.

Bir sorundan kurtulmak için öncelikle o sorunlarla ilgili doğru tespitler yapmak lazım. O bakımdan önce makro bazlı tespitler yaparak işe başlamakta fayda var.

GEÇTİĞİMİZ ÜÇ YÜZYIL ISKALANDI

Birinci tespit şudur: Türkiye birçok yüzyılı yanlış politikalar sonucu ıskaladı:

1.) 18. Yüzyılın aydınlanması ıskalandı; matbaa bu ülkeye 200 yıl geç girdi.

2.) 19. Yüzyılın sanayi devrimi ıskalandı; fabrikalaşma bu ülkeye 50 yıl geç girdi.

3.) 20. Yüzyılın elektronik devrimi ıskalandı; teknoloji bu ülkeye 25 yıl geç geldi.

4.) Şimdi 21. Yüzyıl bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı 4. sanayi devriminin esiğindeyiz, bari bunu ıskalamayalım diyoruz.

GİRDAPTAN ÇIKMANIN İKİ YOLU VAR   

İkinci tespite gelince; 21. Yüzyılı ıskalamamanın birbiriyle bağlantılı iki büyük hedefi vardır. Bunlar;

1.) Demokratik gelişme: Demokrasiyi tekâmül ederek AB'ye tam üye olmak.

2.) Ekonomik gelişme: Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine girmektir.

BU İKİ HEDEFİN ÖNÜNDE İKİ ÖNEMLİ SORUN VAR

Üçüncü tespit; bu iki büyük hedefi gerçekleştirmenin önünde birbiriyle bağlantılı iki engel var:

1.)Siyasal istikrar yok: Bu Kürt sorunu çözmeye bağlıdır.

2.)Ekonomik istikrar ve bölgelerarası denge yok. Bu da ekonomik kalkınmayı ve toplumsal refahı gerçekleştirmeyi gerektirir.

İKİ YANLIŞTA ISRAR ÜLKEYE ZAMAN KAYBETTİRİYOR

Dördüncü tespit; bu iki sorun, üç büyük yanlış kavrayıştan kaynaklanıyor.

Birinci yanlış Kürt meselesinin yıllardır güvenlikçi anlayışla çözülmeye çalışılması ve  bu sorunun yuttuğu kaynakların yarattığı ekonomik krizlerin bilerek görmezden gelinmesidir. (Oysa en büyük sebep budur)

İkinci yanlış cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bölge söz konusu olduğunda uygulanan yanlış ekonomi politikalarının sonucunda batıda “kalkınmada ayrıcalıklı bölgeler" oluşurken doğuda “kalkınmadan ayrı bırakılmış bölgelerin” ortaya çıkmasıdır.

ÇÖZÜM İÇİN ATILIM GEREK

Beşinci tespit; bu sorunları aşmanın yolu, birbiriyle ilişkili iki atılımla söz konusu olabilir;

1.) Kürt meselesini tamamen kalıcı bir çözüme kavuşturmak. Bu aynı zamanda ekonominin düze çıkmasını sağlayacaktır.

2.) Bölgesel dengesizlikleri gidermek için cazibe merkezleri yaratmak. 

İKİ PİLOT İL SEÇİLEBİLİR

Altıncı tespit; geçtiğimiz süreç ve bölgesel gerçekler göz önüne alındığında bu iki adımın batıdaki odak noktası Mersin, doğudaki cazibe merkezi ise Van olabilir.

Mersin ve Van hem bölgesel kalkınmanın cazibe merkezi konumunda olan iki ildir, hem de demografik olarak Kürt meselesinin çözümü konusunda odak noktası konumundadır.

Yaşadığımız siyasal ve sosyal gelişmeler ve göstergeler bunu gösteriyor.

O halde buralar pilot bölge seçilerek bir “barış projesi” devreye sokulabilir. Gerçekleştirmekte olduğumuz çabaların güncel ve tarihi önemi burada yatıyor.

YOL AYIRIMINDAYIZ

Son tespit; bu bakımdan bir yol ayırımındayız.

Ya bu sorunları çözerek 21. Yüzyılı ıskalamayacağız.

Ya da gene kendimizi ve toplumu kandırarak üçüncü dünya ülkeleri yanına savrulacağız. Üçüncü bir yol yok.

Çözüm hemen şimdi. Yarın geç olabilir..!