'4. Kuvvet'in katli ya da intiharı

'Seçim kampanyası başlamadan yerelde yayın yapan gazete ve Tv kanalları olarak toplandık ve sadece para verecek olan adayların haberlerini yapma, para vermeyen Parti ve adayların haberlerini ise yapmama kararı aldık. Onun için şimdi sizin Partinizin çalışmalarını haber yapamam. Eğer yaparsam diğer gazete ve televizyonlar benim anlaşmayı bozduğumu ve sizden para aldığımı düşünecekler.'

"Seçim kampanyası başlamadan yerelde yayın yapan gazete ve Tv kanalları olarak toplandık ve sadece para verecek olan adayların haberlerini yapma, para vermeyen Parti ve adayların haberlerini ise yapmama kararı aldık. Onun için şimdi sizin Partinizin çalışmalarını haber yapamam. Eğer yaparsam diğer gazete ve televizyonlar benim anlaşmayı bozduğumu ve sizden para aldığımı düşünecekler."

 

Bu sözler Elazığ'da yayın yapan bir gazetenin yetkilisine ait. Üç aşağı beş yukarı Türkiye'nin her yerinde durumun böyle olduğunu bilmek için kâhin olmak gerekmiyor.

 

Ulusal düzeyde yayın yapan gazete ve televizyonların da durumu ortada. Ezici çoğunluğu İktidar Partisi'nin yayın organı durumunda, geriye kalan birkaç Tv kanalı ve gazete ise sadece bir tarafın haberlerini veriyor.

 

Elbette bunların istisnaları da var. Ama istisnalar gerçeği değiştirmiyor.

 

Nesnel habercilik, doğru haber,  kamu çıkarı, meslek ahlakı vb. gibi değerler, sözünü ettiğimiz birinci ve ikinci kategorideki basın yayın organları açısından, çoktan geminin bordasından atılmış "ağırlıklar" haline gelmiş.

 

Elbette burada önemli olan basını bu duruma düşüren nedenler ve bunun sorumlularıdır.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme