60'LARDAN GÜNÜMÜZE MODA YOLCULUĞU

Yaratıcılığın kamçılandığı yokluk yıllarıydı 60’lı 70’li yıllar. O yılların en değerli mesleklerinden biri de terzilikti. Erkek terzilerin yanı sıra bir o kadar da kadın terziler vardı piyasada. Mahalle aralarında küçük dükkânlarda ya da evlerinde terzilik yapan kadınlar o yılların en büyük tasarımcıları, stilistçileri, sanatçılarıydı. Zira kadın giyimi,  ayrı bir estetik ayrı bir sanat gerektiriyordu. Sanat diyorum, çünkü yaratıcılığını da kullanarak küçük dokunuşlarla giysiye farklı bir hava vermek terzinin imzası gibiydi. 

Onlar sadece dikiş dikmez, el sanatlarıyla da dikkatleri üstüne çekerlerdi. Mükemmel matematik zekasına sahiplerdi. Çünkü ölçü almak, doğru hesap yapmak onların işlerinin bir parçasıydı. Terzilik öyle aceleye gelmez, ölçüp biçip ondan sonra makas atarsın kumaşa ve büyük sabırla yaparsın işini. Yaptığın işi müşteriye beğendirmek sabır ister. Terzini de çevreden tavsiyeler alarak, yaptığı işleri görerek seçersin. Terzi seçmek kadar model ve modele gidecek kumaşı seçmek de ayrı bir çaba, ayrı bir telaştı. Kumaşçılar çarşısı her yerleşim yerinde yoktu ama her ihtiyacını karşılayabileceğin öyle bir mağaza vardı ki hem kaliteli hem ucuz.

Doğum, bayram, nişan, düğün hatta cenazelerde bile alışveriş yaptığımız bir yerdi. Giyimden tutun da evimizin her odasına hatta ruhuna işlemiş bir mağazaydı. O çocukluğumuzun mağazası, kaliteli ve ekonomik alışverişin tek adresi Sümerbank’tı. O dönemler hepimizin hayatında Sümerbank ürünleri ayrı bir yer tutardı. Ama o günlerden aklımızda kalan yüzlerce desene sahip her kategoriye göre farklı desenler, farklı renkler ama tek kaliteydi güzelim kumaşlar…

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme