ABD ve Çin'de tüketicilerin güvensizliği artıyor
İki ülke arasında yaşanan ticaret savaşları koronavirüs pandemisiyle iyice alevlendi.
Alman Deutsche Bank araştırmasına göre Amerikalıların yüzde 41’inin Çin’de üretilen ürünleri almayacaklarını açıklarken, Çinli vatandaşların yüzde 35’inin de Amerika’dan ürün almayacağını beyan ettiği öğrenildi. İki ülke tüketicileri arasındaki gerginlik koronavirüs ile ilgili karşılıklı suçlamalardan kaynaklanıyor gibi görünse de iki ekonomik güç arasındaki ticarette devam eden gerginliğin de bir sonucu. İlk bakışta, Deutsche Bank’ın büyük veri platformu olan dbDig tarafından yapılan anket, yabancı mamullere yönelik artan bir güvensizlik olduğunu gösteriyor, aynı zamanda her iki ülkedeki tüketicilerin çoğunluğunun da her bir ülkenin ürünlerini tamamen kapatmaya hazır olmadığını gösteriyor.
SALGIN, TSUNAMİ ETKİSİ YAPTI
Çin’in tüketici güvensizliğinin temel sebebi iki ülke arasındaki 18 aylık ticaret savaşından da etkilenmiş durumda. Zira ABD ithal mallarına milyarlarca dolarlık gümrük tarifeleri uyguluyor. Ocak ayı başında ABD, Çin ile bir ticaret anlaşması imzaladı ancak Güney Çin Sabah Postası, “Ticaret savaşının henüz bitmediğini aklımızda tutmalıyız. ABD, Çin ve Çin’deki tüm tarifelerini iptal etmedi. Hâlâ misilleme tedbirlerini uyguluyor” diye yazdı.
Her iki ülkenin de aralarında anlaşmayı netleştirmediği ve birbirlerine karşı açık olmadığı dikkate alındığında koronavirüs salgını sonrası oluşan güvensizlik tüketici davranışlarında tsunami etkisi oluşturmuş durumda.
ABD’nin Çin ürünlerine yönelik hâlâ yüz milyarlarca dolar değerinde tarifeleri söz konusu. ABD Başkanı Donald Trump, Çin’i yeni tarifeler uygulamakla tehdit ediyor. Hatta pandeminin yayılmasına izin verdiği iddiasıyla Çin’i cezalandırmanın bir yolu olarak “tüm ticari anlaşmaları bitirmekle tehdit ediyor. Misilleme söylentilerine yönelik olarak Çinli yetkililer ve devlete ait medyada ABD’yi salgını kötüye kullanmak ve saptırmakla suçluyor.
Birleşmiş Milletler’in Kasım 2019 raporunda Amerikalı tüketicilerin ticaret savaşında Çin ekonomisine 2019’un ilk yarısında 35 milyar dolarlık bir darbe vurduğu bildirildi.