ABD’yi kim yönetiyor?
Amerika Kıtası 1492'de Avrupalılar tarafından keşfediliyor. Daha sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizlerburadaki yerli halkları sömürerek toprak sahibi oluyorlar. Avrupalılar, topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenleri buralara yerleştirerek koloniler kuruyor. 18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseliyor ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturuyor.
Amerika Kıtası 1492'de Avrupalılar tarafından keşfediliyor. Daha sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizlerburadaki yerli halkları sömürerek toprak sahibi oluyorlar. Avrupalılar, topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenleri buralara yerleştirerek koloniler kuruyor. 18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseliyor ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturuyor.
4 Temmuz 1776'da resmen kurulan Amerika Birleşik Devletleri bugün elli eyalet ve bir federal bölgeden oluşan federalanayasa cumhuriyetidir. Onlarca etnik kökene sahip topluluklardan meydana gelen bu ülkenin vatandaşlarına Amerikalı veya Amerikan deniliyor.
Dünyanın jandarması, süper gücü olan ABD’nin dış politikası ülke içi ve küresel ekonomik aktiviteleri, ABD Merkez Bankası ve kredi derecelendirme kuruluşları Amerikan Yahudi Toplumu nüfuzunun kontörlü altındadır. Yahudi cemaati Amerika’da en yerleşik örgütlü etnik ve dini yapıdır.
Geçen hafta ABD’de Demokratların adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçilerin adayı Alman asıllı Donald Trump arasında geçen seçim yarışını sürpriz yapan Trump kazandı.
ABD’nin emlak milyarderi, üçüncü evliliğini bir mankenle yapan, 3 eşinden 5 çocuğu bulunan 70 yaşındaki Donald Trump’ ilginç başkan profili çiziyor. Değerli arkadaşım Nuray Haytabaşı Trump’u özel hayatı ve lüks araba tutkusuyla kendisinden söz ettiren nikahlı ve nikahsız kadınlardan toplam 5 çocuğu olan, en son oyuncu Petek Ertüre ile evlenen emlak zengini 62 yaşındaki Ali Ağaoğlu’na benzetiyor.
Nuray diyor ki, “ABD'nin yeni Başkan'ı 'Donald Trump' bana, Türkiye'den Ali Ağaoğlu' nu hatırlattı...
Emlak kralı bir milyoner oluşu değil sadece benzerlik: çıkışları, abartılı jest ve mimikleri, devamlı şov yapması, kadınlara bakış açısı, kültürü, hayatı, çevreye güvensizliği ve hatta eşleri! Bu tüm dünyaya nasıl bir ceza veya bir ödül anlamadım gitti!”
Nuray, Ali Ağaoğlu ile Donald Trump ileride ortak benzerliklerini iş ortaklığına dönüştürürlerse sakın şaşırma.
Bazı çevreler Turump döneminde ABD’nin farklı bir politika izleyeceğini umuyor. Ama öyle bir şey olmayacak. ABD’nin çıkarı neyi gerekiyorsa o yapılacak.
ABD’de Başkanı temsili güce ve yetkilere sahiptir. ABD’yi yöneten esas güç Pentegon’dur. Pentegonu yöneten Yahudiler ve İngilizlerdir.
Pentagon; ABD’nin bütün askeri işleri ile alakalı resmi kurumlarının bulunduğu binanın adıdır. Bina masona sembollere göre tasarlanmıştır. Binanın 5 kenarı Ordu, Donanma, Deniz Piyadeleri, Hava Güçleri ve Sahil Güvenlik güçlerini simgeliyor.
Başkanlık görevine Ocak ayında başlayacak olan Trump, başkanlığı döneminde ABD'nin NATO'daki rolünün, NATO ülkelerinin birliğe yapacağı ödemeye bağlı olacağını açıkladı. Açıklaması Pentagon tarafından anında tekzip edildi.
Politika, strateji belirlemede yetkinin kendilerinde ait olduğu mesajını dünyaya hatırlatan Pentagon Sözcüsü Peter Cook, Trump'ın açıklamalarını dikkate almadan Avrupa'daki birliklerini planlandığı şekilde güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi.
Amerika başkanlık seçimlerini anlamlar yüklenen, algı yaratan, ABD’nin gücünü ön plana çıkaran, demokrasiyle yönetilmeyen ülkeleri etkisi altına almayı amaçlayan kurgulanmış siyasi bir festival gibi görüyorum.
Seçilen başkan kim olursa olsun ABD’nin ulusal politikalarında, çıkar ve hedeflerinde hiç bir şey değişmemiştir, değişmezde. Değişen başkanların isimi ve görüntüsüdür.
Trump diğer başkanlar gibi görev süresi boyunca Pentagon’un belirlediği strateji doğrultusunda ya vites büyültecek veya vites küçültecek. ABD’in yol haritasından dışarı çıkması dünyayı şaşırtacak kararlar alması mümkün değildir.
Farklar
1258’de dünyaya gelen, 66 yaşında vefat eden Osmanlı Hükümdarlığının kurucusu Osman Gazi’nin 1299 – 1325 yılları arasında 27 yıl süreyle devlet yönettiği tarihlerde Amerika devletinin esamisi okunmuyor.
240 yıllık geçmişe sahip ABD’yi 1789-1997 yılları arasında kurucu Başkan George Washington yönetirken, 624 yıllık geçmişi olan Osmanlı Devletini 1789-1807 yılları arasında 29. Padişah III. Selim yönetiyor. Osmanlının bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ndeise bugüne kadar 12. Cumhurbaşkanı görev yapmıştır.
Osmanlı'nın en genç Padişahı 6 yaşında tahta geçen 4. Mehmet, en yaşlı padişahı 65 yaşındaki 5. Mehmet'tir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin en genç cumhurbaşkanı göreve geldiğinde 42 yaşında olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en yaşlı cumhurbaşkanı 69 yaşındaki Fahri Korutürk olmuştur.
ABD’de en genç Başkan, 43 yaşında seçilen, ancak suikast sonucu öldürülen John F. Kennedy, en yaşlı Başkan 70 yaşında göreve başlayan Ronald Reagan'dır.
Amerika küçük sever!
ABD Türkiye ilişkilerinin tarihsel seyrini anlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Amerika İngiltere demektir, İngiltere Amerika demektir. ABD, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'yi destekledi, yoksa Hitler durdurulamazdı” diyor.
“Amerika’nın dış politikası hiçbir şeyi unutmaz ve kindardır. Kesinlikle balık hafızalı değildir. Amerikan diplomasisi İngiltere olmasa biter. Akıl hocası İngiltere'dir. Washington'un beyni Londra derler. Ortadoğu gibi karışık bir bölgede Amerika'nın güveneceği tek bir müttefik vardır, o da İsrail” görüşlerine yer veren Ortaylı, Amerika'nın Ortadoğu'da ülkelerin sayısını artıma peşinde olduğunu çünkü ne kadar ülke sayısı artarsa ABD’nin o kadar rahat edeceğinin altını çiziyor.
Özetlersek; ABD özellikle Ortadoğu’da İslam coğrafyasında, petrol bölgelerinde bölünmüş parçalanmış, iç sorunlarıyla sürekli boğuşan kukla devletçikler ve liderler sever. Türkiye ABD müttefikliği, ilişkisi ülkemiz açısından ayıyla yatağa girmeye benziyor.
ABD deyince aklıma gelenler
İlkokul sıralarında istemeyerek içmek zorunda kaldığımız süt tozundan yapılan süt ve balık yağı.
Türkiye’nin afyon tarımı yapmasının baskıyla engellenmesi.
Kızılderili soykırımı. Zencilere uygulanan insanlık dışı uygulamalar.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu.
ABD bayraklarının, Beyaz Saray’ın kiliselerin yakın plan gösterildiği algı yaratan filimler.
Osmanlı döneminde Van’da yürütülen misyonerlik faaliyetleri ile FETÖ modeli benzeri okullar, hayır kurumları açılması. Anadolu’da Hıristiyan azınlığın yönetilmesi ve tahrik etmesi.
Anti-emperyalist mücadelede önemli bir sembol haline gelen ABD 6. Filosu'nun protesto edilmesi.
1997’de Çekiç Güç projesiyle Türkiye’nin altının oyulması.
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ABD Başkanı George Bush ve İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ile kişisel yakınlık kurması. Özal ile Bush’un birbirlerine "George" ve "Turgut" diye hitap etmesi!
4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde karargâh kuran 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun veTürkmen mihmandarlarının Irak'taki işgal kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerlerce, Türkiye’yi derinden yaralayan baskın sonucu derdest edilmeleri ve başlarına çuval (kukuleta) geçirilmeleri.
17 Ağustos Depremi sonrası Kocaeli'ndeki bir çadır kenti ziyaret eden dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'un Erkan Işık isimli bebek tarafından burnunun sıkılması.
1945'de ABD Hava Kuvvetleri'nin Japonya'nın Nagasaki kentine attığı ve 70 bin kişinin ölümüne neden olan atom bombası.
11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de iki farklı hedefe uçaklarla intihar saldırı muammasının aydınlanmaması!
ABD’nin İsrail’i her koşulda sınırsız desteklemesi.
ABD’nin yarattığı, desteklediği silahlı terör örgütlerini kullanarak işi bittikten sonra tarihin çöplüğüne atması.
ABD’nin İslam Coğrafyasında kan ve gözyaşı içinde yürüttüğü halen devam eden Büyük Ortadoğu işgal ve parçalama projesi.
Ve ABD’nin başını çektiği bugünkü Haçlı Seferi.
Bunlaraa eklenebilecek daha yüzlerce günah ve suç var.