Adını siz koyun

Sizlere de olur mu bilmem her ölümün ardından yaşamanın peşine düşerim ben. Ölüm yaşamı öğretir aslında bize, döverek sevmeyi belli eden anne misali sevgi doğurur ecelinden.

Ne kadar gariptir ki kalbimize yakın bulduklarımızı çantada keklik zannederiz. Elimizin altında görürüz. Sıkıca sarılmak aklımıza gelmez aslında, hayata tutunduğumuz gibi onlara tutunmayı unutuveririz. Onlarsız hayatın anlamsız olduğunun farkına varmayız. Kapatırız kendimizi aşklara, sevdalara. Biliyor musunuz? Aşkı bulmanın en kısa yolu aşık olmaktır, korumanın en iyi yolu ise ona kanat takmaktır. Hayatı çok hızlı koşmayın nereden geldiğiniz ve nereye gittiğinizi unutmayın. Hayat bir yarış değil, her saniyesi güzel bir yolculuktur aslında. Dünlere takılı kalmayı bırakın artık. Dün tarih oldu… Yarın bir sır… Bugününüzün kıymetini bilin. Gözünüzü açıp kapatmadan otuzbeşinize basıverirsiniz. Sonra bir bakmışsınız ki ilk yarı bitmiş; hayat; 1… Siz: 0 olmuşsunuzdur. Devre arası gibidir bir bakıma yolun yarısı…

Bugüne dek ancak tanışmışızdır hayatla. Biz ona kendimizi tanıtırız, o bize kendini. Hepimiz bilmezden gelsek de skoru bellidir bir oyunun. 30'ların da dedeni, neneni kaybedersin, 40'larında anneni ve babanı… ve 70'inde kendini. Ne var ki yarım kalmıştır her şey… hayat ta yarım, sevdalarda… Daha diyeti ödenmemiş sevinçlerimiz vardır, hesabı sorulmamış ihanetlerimiz… Birden farkına varırsınız ikinci yarının kapıda olduğunun.

Eee hal böyleyken de hala direniriz kara kutu gibi hayatı yaşamaya. Hüzünleri bir tarafına, sevinçleri diğer tarafına koymaya. Ömür dediğiniz gelip geçiyor yapmayın bunu kendinize. Kıymetinizi bilin her anınızın. 1/0 öne geçin bu adını koyamadıklarınızda. Bırakmayın başkasının eline bu hayat SİZİN…

Adını siz koyun…

Bakmadan Geçme