AFETLERİ ÖNLEMEK BİZİM ELİMİZDE

Toplumların belleğinde yer alan ve unutulması uzun zamanlar alabilen çeşitli dönüm noktaları veya kırılmalar vardır. Bu hatıralar, açtığı derin yaralar nedeniyle çabuk çabuk unutulmazlar. Nitekim üzerinden uzun bir zaman geçmiş olsa da insanlar o anı hatırladıklarında içlerini bir hüzün kaplar ve tekrarının yaşanmaması için dua ederler. Oysa benzer acıların yaşanmaması için bu hatıraların bir kısmının acı da olsa hiç unutulmaması gerekir. Bu yazı 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde,  Erciş ilçesi ve Van merkezini yıkan iki depremin yıl dönümünde hafızayı tazelemek ve tekrar benzer acıların yaşanmaması için toplumu harekete geçirmek amacıyla kaleme alınmıştır.   Elbette burada bir seney-i devriye veya yaşanan acıları anma gibi bir kolaycılığa kaçılmayacaktır. Çünkü söz konusu tarihlerde tüm olup bitenleri yâd edip tekrar belleğin tozlu rafına kaldıracak bir dizi etkinlik, haber ve demece tanık olacağımız kesin. Gerek yerel basında gerekse de sosyal medyada, Erciş ve Van’da yaşanan acılar trajik söylemlerle fazlasıyla servis edilecektir. Esas olan ise geçmişte yaşanan bu kötü tecrübelerden hareketle gelecekte olası bu tür afetlerin önüne geçebilmektir. Başka bir ifadeyle bu yazının asıl amacı, bunca deprem tecrübesi ve yıkıma rağmen kentin gelecekteki depremlere ne kadar hazır olduğunu sorgulamaktır. Dahası sorumluluk makamındaki kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere, bir bütün olarak toplumu depremlere karşı hazırlamak ve olası depremlerde ayakta kalabilecek dirayetli bir kent ve toplum inşa etmenin çağrısında bulunmaktır. 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Bakmadan Geçme