Van'da PKK'nın 34. kuruluş yıl dönümü BDP tarafından organize edilen mitingle kutlandı. Mitinge BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP İl Teşkilatı yöneticileri ve kalabalık bir grup katıldı. Mitinge katılanlar seçim otobüsünden çalınan Kürtçe şarkılarla halaylar çekerek eğlendi. Bu sırada BDP Van Milletvekili Özdal Üçer de alanda bulunan sivil polisleri uyararak miting alanından çıkmalarını istedi. Sivil polislerin alandan çıkmaması üzerine mitinge katılanlarla polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine gruptan bazı kişiler polislere taşlarla saldırdı. Bir memurun yaralanmasının ardından polisin miting alanından çıkması sonucu olay bitti. Milletvekili Üçer, bir kez daha kalabalığa seslenerek, "Polisler alanda provokasyon için bulunuyor. Lütfen onlardan uzak durun. Onların provokasyonuna gelmeyin" dedi.
"AL O DOKUNULMAZLIĞI BAŞINA ÇAL"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki açıklamalarına cevap veren BDP'li Üçer, "Halkı dokunulmazlıklarla korkutup bir çıkmaz oluşturmaya çalışıyorlar. İşte bunu açmak istiyorum. Ben bütün Kürt halkının siyasi iradesini temsil eden Sayın Abdullah Öcalan'la görüşmelerin başlatılması, Oslo görüşmelerinin başlatılması ve Kürtlerin talepleri doğrultusunda bir siyasi çözüm olmasını beklerken, Erdoğan böylesi bir karmaşa oluşturup, 'Efendim biz onların dokunulmazlığını kaldıracağız' diyor. Kaldırırsan kaldır, xale seri de (Kül başına). 5 yıldır biz o Meclis'teyiz, görmediğimiz hakaret kalmadı. Yüzlerce defa darp edildik. Her önüne gelen devlet için küfür etti, darp etti. Al o dokunulmazlığı başına çal. O dokunulmazlık senin gibi yolsuzluk yapanların dokunulmazlığıdır. Bizim dokunulmazlığımız değildir. Benim için, arkadaşlarım için önemli olan Kürt halkının nazarında dokunulmazlığımız var mıdır, yok mudur? Gerisi zerre kadar önemli değildir. Benim için önemli olan, Kürt halkının önüne çıktığım zaman boynum bükük müdür değil midir. O şeref bana yeter ama onlar şu süreci provoke etmeye çalışıyorlar. Onun bilinmesini istiyorum. Mesela benim parlamenterliğim, Gülten Kışanak'ın parlamenterliği ya da meclis dokunulmazlığı değil. Mesela Kürt sorununda bir çözüm için adım atacak mısın, atmayacak mısın? Hakaret ağzından vazgeç. O ağızdan, o dilden vazgeç. Sen hakaret ediyorsan ben aynısını sana iade ediyorum. Senin bütün arkadaşlarına iade ediyorum. Sen kimsin ki bana hakaret ediyorsun? Sen kendini ne zannediyorsun. Sen Firavun musun? Sen Nemrut musun? Sen hangi despotsun, kim seni kral ilan etti? Biz onuru için ölümü göze alan yürekli insanlarız. Biz sadece onuru çiğnendiği için direnen bir halkız. Sen bu direniş gücünü şahıslar üzerinde demagoji yaparak kırabileceğini mi düşünüyorsun?" ifadelerini kullandı.
"PKK SEÇİME GİRSE ERDOĞAN'I SANDIKLARA BOĞAR"
Onurlu her Kürt'ün PKK'ya sempatisi olduğunu söyleyen Üçer, "PKK'nın bugün vermiş olduğu mücadele boyutuna baktığımızda, Erdoğan'a bir önerimiz var. Gelin PKK seçime girsin, bakalım kaç oy alacak? Kaç milyon oy alacak, yarışalım. Bakalım PKK ile yarışacak güce sahip mi, değil mi? Halk Erdoğan'ı sandıklarda boğacaktır. Eğer 34 yıl önce bugün kurulan bir partinin siyaset yapma özgürlüğü olsaydı, eğer teşkilatlar kurabilme hakkı olsaydı, eğer propaganda serbestliği olsaydı ben inanıyorum ki şu an daha güçlü bir şekilde Meclis'te olurdu. İşte gelinen noktada halkımıza mesajımız budur. Kürt halkının özgürlük mücadelesini kırmaya çalışıyorlar. Kürt halkının en son açlık grevlerini, zindan direnişini sahiplenme serhildanını (başkaldırma) kırmaya çalışıyorlar. Çünkü o serhildan yaklaşık 2 yıldır tecride maruz bıraktıkları Sayın Abdullah Öcalan'ın Kürt halkının iradesi olduğunun tescilli direnişidir. Bunu kırmak istiyorlar. Kürt halkının özerklik talebi, önderliğine özgürlük talebi, diline, kültürüne özgürlük talebi, ana dilde eğitim ve savunma talebi kabul edilinceye kadar, Kürdistan'da özgürlük kazanıncaya kadar bu coğrafyada, bu ülkede mücadele devam edecektir. Onurlu bir direniş devam edecektir" açıklamasını yaptı.
Konuşmanın ardından kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
Yorumlar 1