Altın fiyatlarında dengeler değişecek: Manipülasyon yetmedi...
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altın ve gümüş piyasasındaki son durumu değerlendirdiği köşe yazısında, dikkat çeken uyarılarda bulundu. Memiş, yatırımcılara 'Fiyata değil, miktar artırmaya bakın!' dedi.
Altın ve gümüş fiyatları haftayı değer kayıplarıyla tamamlıyor.
Pazartesi günü “Doların daha avantajlı olabileceğini“ belirtmiştik.
Altının ons fiyatı bu hafta 1.745-1.808 dolar aralığında işlemler gerçekleştirdi.
ABD’de açıklanan enflasyon verisi sonrası 1.808 dolar seviyesine yükselen altının ons fiyatı, doların toparlanmasıyla değer kaybetti.
Küresel ekonomiye dair toparlanma, varlık alımının daha erken başlayacağına dair beklentilerin artması düşüşlerde etkili oldu.
Haftanın ilk işlem gününde altın fiyatlarının bu hafta baskı altında kalabileceğine dair belirttiğimizi anımsatmak isterim.
Dünya çapında enflasyonun son 10 yılın zirvesine çıkması, varlık alımı azaltımlarının yakında başlayabileceği ve faizsiz bir varlık olan altını baskılamaya devam ediyor.
Altın fiyatları, beklentimiz üzerinde düşüşünü sürdürmesi durumunda altının ons fiyatı 1.735 dolar seviyesine kadar gerileyebilir.
Ancak bu seviyeden gelebilecek tepki alımları tekrar altının ons fiyatında yükselişe neden olabilir.
Teknik olarak 1.735 dolar seviyesini önemsiyoruz.
Çünkü aşağı yönlü kırılması halinde düşüşler 1.721 dolar seviyesine kadar devam edebilir.
Altın fiyatlarında dün yaşanan sert düşüşler dikkat çekiciydi.
Altının ons fiyatının 51 dolar, altının gram fiyatının 10 lira değer kaybettiğini gördük.
ABD verilerinin olumlu gelmesi, dolar endeksinin 92,95 seviyesine, İmalat endeksinin yaklaşık olarak beklentisinin 2 katı kadar açıklanması ve perakende satışlar verisinin beklentisinin daralmaya işaret etmesine rağmen pozitif gelmesi düşüşlerde etkili oldu.
Diğer yandan Fed toplantısı öncesi sert düşüşler olması, yüksek kaldıraçlı hedge fonları ile tapering endişesi başlamış oldu.
Ben, açığa satışları sağlıksız bulduğumdan toparlanmanın hızlı olacağını öngörüyorum.
Ondan sebep yılın son çeyreğini göz önünde bulundurduğumuzda TL’de bekleyen yatırımcısı için bu seviyenin yatırımcısına son alım fırsatı verdiğini düşünüyorum.
Altının gram fiyatı geride bıraktığımız haftada 478-490 lira aralığında işlemler gerçekleştirdi.
Dolar/TL kurunun yükselişini sürdürmesi altının gram fiyatında değer kayıplarının daha sınırlı kalmasına neden oldu.
Dolar/TL kurunun 8,42’den 8,65’e yükselmesi, altının gram fiyatını olumlu yönde desteklediğini söyleyebiliriz.
Altının gram fiyatında 478-488 lira bant aralığı geçerliliğini koruyor.
Bu bant aralığında bir kırılma olmadığını gördük.
TCMB, faiz indirimi yapaysa dolar/TL kurundaki yükseliş 8,80 liraya kadar devam edebilir.
Ancak pas geçerse 8,35’e tekrar gerileyebilir.
Altının ons fiyatı ve gram fiyatı dip seviyelerde dolanmaya devam ediyor.
Son dip denemesi sonrasında değerli metallerin gram bazında gerilemeyeceğini, yükselişlerin hızlı olacağını göreceğiz.
ABD piyasaları açar açmaz yaptıkları şey hemen emtia satmak.
Bu kadar yüksek enflasyonun karşısında satılan emtialar, hiper enflasyonu geciktirmez.
BU GÜNLER ARANIR, DÜŞÜŞLER KALICI OLMAZ!
Neden mi?
1- Çin’de borç krizinin patlak vermesi
Çin’de gayrimenkul devi Evergrande krizi yayılıyor.
Domino etkisinden korkan diğer ülkeler, yeni tedbirler almaya başladı.
Çin Merkez Bankası piyasalara 13,9 milyar dolarlık fonlama yaptı.
Ancak yetmez devamı gelir.
2- Goldman Sachs, Avrupa’da artan enerji fiyatlarının bu kış elektrik kesintilerinin yaşanmasına dair risklerin arttığını belirtti.
3- Yurt dışında özel bankalar “Özel kasa artık kiralamayacaklarını” açıklamaya başladı.
Yeni düzen fiziki varlık istemiyor, sanal ortamda tutulmasını, sistemde kalmasını istiyor.
Nedenini anlaşılmayacak kadar zor değil.
Nakitsiz toplum!
Hatta bu hafta özel röportaj verdikleri isimler, “Nakit çöptür” açıklaması yaptırıyorlar.
4- Kuzey Kore’nin fırlattığı deneme füzeleri Japonya’yı rahatsız ediyor.
Bölgede tansiyon yükseliyor.
Anlatacak ve yazacak o kadar şey var ki mızrak artık çuvala sığmıyor.
Bu ekonomi hemen toparlanmaz.
Fiyata değil, miktar artırmaya bakın!
KAYNAK: BTCHABER