Alzheimer'ın 10 belirtisi ve tedavi yöntemleri
Basit unutkanlıklar, Alzheimer hastalığının sinyali olabiliyor
Edindiğiniz yeni bilgileri aklınızda tutmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Konuşurken doğru kelimeyi bulmakta zorlanıyor musunuz? Sık sık eşyalarınızı kaybetmeye mi başladınız? Özetle, zihninizin eskisi kadar açık olmadığından şikayetçi iseniz, dikkatli olun. Bazen “iş yoğunluğundan" veya ‘stresten’ olduğu düşünülerek önemsenmeyen basit unutkanlıklar, Alzheimer hastalığının sinyali olabiliyor.
Basit unutkanlıklar günümüzde özellikle çalışan kesimde “aşırı yoğunluktandır “ veya “strestendir” düşüncesiyle çoğu zaman dikkat alınmıyor. Ancak unutkanlıkları hafife almamak çok önemli. Çünkü önemsenmeyen unutkanlıklar hastanın günlük işlevlerini bile yerine getiremeyecek duruma gelmesine, hatta zamanla yatağa bağımlı kalmasına yol açabilen Alzheimer hastalığının belirtileri olabiliyor. Alzheimer, tüm demansların (bunama) yüzde 60-80'ini oluşturan ve günümüzde en sık görülen demans çeşidini oluşturuyor.
Radikal'de yer alan habere göre, görülme sıklığı ise yaşam süresinin uzamasıyla birlikte artıyor. Öyle ki ABD’de yapılan çalışmalarda, daha önce ölüm nedenleri arasında 6. sırada olan Alzheimler hastalığının son yıllarda 3. sıraya yükseldiği tahmin ediliyor. Ülkemizde 300 - 400 000 Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Çağımızın sorunu olan Alzheimer hastalığının maalesef günümüzde kesin tedavisi olmasa da, erken tanı sayesinde ilaç tedavisi ve yaşam alışkanlıklarında değişikler ile hastalığın ilerleme süreci yavaşlatılabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya bu nedenle erken tanı için hastalığın belirtilerini bilmenin ve zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurmanın büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Günlük yaşantıyı etkileyen unutkanlıklar: Yeni bilgileri öğrenememek, tekrar tekrar aynı soruları sormak, özellikle yakın zamana ait olayları hatırlayamamak.
Konuşurken veya yazarken kelime bulmakta güçlük çekmek:Konuşurken aniden durarak kelimeyi hatırlayamamak, yanlış kelime kullanmak.
Basit işleri yaparken zorlanmak: Ev ve işyerinde daha önce rahatlıkla yapılabilen basit işlerde sorun yaşamak. Örneğin yemek pişirememek, TV programı kayıt etmekte zorlanmak, evde fırını, iş yerinde faks makinesini kullanmakta zorlanmak.
Pratik düşünme ya da planlama becerisinin azalması, rakamlarla ilişkininin bozulması: Alışveriş yaparken yemek için gerekli malzemeleri yanlış almak, fatura ödemekte güçlük çekmek, hesapları veya yemek tariflerin takip edememek, hava durumuna uygun giyinememek.
Zaman ve yer bilgilerini karıştırmak: Mevsimleri karıştırmak, haftanın hangi günü olduğunu, hangi ayda olduğunu bilememek, farklı bir semt veya şehre gittiğinde eskiden yaşadığı yerde olduğunu düşünerek ona göre hareket etmek (köşedeki fırından ekmek almaya gitmek gibi)
Eşyaların yerini kaybetmek: Sık sık eşyaların yerlerini kaybetmek veya eşyaları yanlış yere koymak. Örneğin gözlüğünü buzdolabında bulmak ve oraya nasıl geldiğini hiç hatırlayamamak (kayıp eşyaları bulmak için geriye dönüp iz sürememek).
Sağduyu bozukluğu: Uygunsuz bir şekilde fazla para harcamak ve banyo yapmaktan kaçınmak gibi kendi bakımını ihmal etmek.
Görsel algılamada zorluk çekmek: Ayna yanından geçerken kendi görüntüsünü başka bir insan olarak algılamak.
Sosyal yaşamda içe kapanmak: Daha önce gittiği sosyal etkinlikleri bırakmak, arkadaşlarla görüşmeyi kesmek.
Kişilik ve ruh hali değişiklikleri yaşamak: Depresif, huzursuz, gergin olmak, kolayca sinirlenebilmek veya ağlayabilmek. Çevresindeki insanlardan kuşkulanmak ve onları aldatma veya hırsızlık gibi olaylarla suçlamak.
Alzheimer hastalığının kesin sebebi bilinmiyor. Bu hastalıkta beyinde anormal proteinlerin birikmesi sonucunda hasar gören hücreler normal işlevlerini yerine getiremiyor ve bunun sonucunda da günlük yaşantıyı etkileyecek şekilde ilerleyici hafıza kaybı gibi zihinsel fonksiyonlarda bozulma gelişiyor. Güncel yaklaşım, bu hastalığın genetik zeminde; kafa travması, diyabet, fazla kilo, hipertansiyon gibi çevresel faktörler ile fiziksel aktivitenin az olması gibi yaşam tarzlarının etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı şeklinde. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, erken, bir başka deyişle 65 yaşından önce başlayan Alzheimer hastalarında ise genetik etkenlerin ön planda olduğunu belirtiyor. Her ne kadar Alzheimer hastalığının insandan insana temas yoluyla bulaşmadığı bilinse de, son yapılan çalışmalar acaba cerrahi işlem ile bulaşıcılık olabilir mi ? sorusunu gündeme getirdi. Bu sorunun cevabını vermek için ise daha çok çalışmaya ihtiyaç var.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya Alzheimer hastalığında ilk belirtilerin genellikle 60’lı yaşlarda başladığını ifade ederek hastalığın ilerleme sürecini şöyle anlatıyor:
“Başlangıç evresinde hastalar unutkanlıklar, basit işleri yaparken zorlanma gibi sorunlar yaşasalar da, ev içerisinde bağımsızlıklarını koruyabiliyorlar. Orta evreye gelindiğinde hafıza kaybı belirginleşirken konuşma değişiklikleri, alışık olmadık durumlarda panikleme, şaşkınlık ve ev içerisinde komplike işlerde zorlanma (kıyafet seçimlerinde uygunsuzluk-yemek yapma becerilerinde bozulma) görülebiliyor. İleri dönemde ise iletişim güçlükleri de tabloya ekleniyor ve hastalar tamamen başkalarına bağımlı hale geliyor.”
Günümüzde ilaç tedavisi ile yaşam alışkanlıklarındaki değişiklikler ile hastalık süreci yavaşlatılabiliyor. Bir yandan da ilaç ve aşı tedavileri ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, “Aslında daha önemli olan tanının doğru konulması” diyor. Çünkü Alzheimer hastalığı olarak değerlendirilen pek çok hastanın şikayetlerinin altından kolay tedavi şansı olan depresyon, tiroid hastalıkları, vitamin eksikleri vb. hastalıklar çıkabiliyor. Alzheimer'ın 10 uyarıcı sinyali
Hastalığın kesin sebebi bilinmiyor
Alzheimer 3 aşamada ilerliyor
Tedavi ile hastalık süreci yavaşlatılabiliyor