Ambargolar bizi daha da güçlendirdi
Emperyalist güçler, savunma sanayiinde büyük işlere imza atan Türkiye'ye ambargolarını artırdıkça dev projeler de peşi sıra geldi...
Savunma sanayiinin son 20 yılda gerçekleştirdiği atılım, tüm dünyanın dikkatini çekti. Bu alanda katedilen mesafe, ülkemizin bölgesel ve küresel ölçekte giderek daha fazla söz sahibi olmasını sağladı. Bu noktaya gelinmesinde, her fırsatta bahaneler üretilerek uygulanan ‘açık ve üstü kapalı ambargolar’ büyük rol oynadı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki önceki gün toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında da Türk savunma sanayiinin açık veya gizli ambargolarla hedef alındığı vurgulandı. Yapılan açıklama sonrası akıllarda ‘Niçin ambargo uygulanıyor’ sorusu belirdi. Uzmanlar bölgesinde güçlü bir Türkiye’nin istenmediğini belirterek, bu ambargoların bir asırdır sürdüğünü belirtti. Türkiye ise bu engelleme ve tehditleri bertaraf etmek için deyim yerindeyse ‘kendi göbeğini kendisi kesmeyi’ tercih etti.
AÇIKÇA TEHDİT ETTİLER
Silah lobilerini rahatsız eden bir davranış, anında tepki buldu. Türkiye’nin PKK’ya yönelik harekât başlattığı duyulur duyulmaz Kanada’dan Almanya’ya, ABD’den Fransa’ya kadar birçok ülke silah satışını durdurdu. Azerbaycan, Dağlık Karabağ operasyonunda Bayraktar TB2 SİHA’larını kullanınca Ermenistan yanında tavır takınan Kanada optik ürün satışını durdurdu. Benzer bir adım da Avusturya motor firması Rotax’tan geldi.
LOBİLER RAHATSIZ
Savunma sanayiinin hemen her alanında yapılan büyük yatırımlar, dünyaya meydan okuyan ürünleri ortaya çıkardı. Hafif ve ağır silahlardan gemilere, füzelerden uzay çalışmalarına, kritik parçalardan en sofistike ve geleceğin savaşlarında belirleyici olacak teknolojik silahlara kadar birçok alanda dev projelere imza atıldı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı operasyonlarında rüşdünü ispatlayan yerli üretim savunma ürünlerimiz, dünyanın en büyük silah lobilerini rahatsız etti. 2002’de 1,3 milyar dolar olan savunma ve havacılık sektörü cirosu 6 milyar dolara, ihracat 247 milyon dolardan 2 milyar dolar seviyelerine, AR-GE harcamaları ise 49 milyon dolardan 1,25 milyar dolara ulaştı.
‘KÖTÜ KOMŞU EV SAHİBİ YAPIYOR’
Prof. Dr. Hasan Köni yapılan uygulamaların Türkiye’yi güçlendirdiğini belirterek “1964'te ambargo uyguladılar, çıkarma gemisi yaptık. 1974'te ambargo uyguladılar, kendi tüfeğimizi, silahımızı yaptık. ABD de Türkiye'yle bilgi paylaşmadı ve sonunda Türkiye İHA ve SİHA'sını kendisi üretti” dedi. Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca ise ambargolar karşısında Türkiye’nin dik durmaya devam edeceğini belirterek “Eğer dik duran, doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen Türkiye olursa en sonunda bir şekilde bizimle masaya oturmak zorunda kalacaklar” diye konuştu.
SAVUNMADA İLK BEŞE GİRDİK
Türkiye, silah ve teknoloji satışı konusundaki ambargoları yerli ve millî üretim sayesinde kısa sürede aştı. Hâlihazırda dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketinin arasına beş Türk şirketi girmeyi başardı.
Türkiye Gazetesi