*GÖNÜL, HAN DEĞİL DERGAHTIR…*
Bahri Yıldızbaş yazdı...
Mevlana ölüm gününü 'Hakk'a vuslat' yani 'Yaradana Kavuşma' (Şeb-i Arus) saymıştır.
17 Aralık 1273 tarihinde ölen Mevlana'yı, daha iyi anlamak ve anmak için de; 7-17 Aralık tarihleri 'Mevlana Haftası' olarak kabul edilir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin; kişiliği, fikirleri ve evrensel görüşlerinin konuşulacağı, 748'inci ölüm yıldönümünde, MESNEVİ'sinden Öğütlerini siz dostlarım ve okurlarımla paylaşmak istedim.
#Fare ile Deve
Çok eskiden, kendini beğenmiş şımarık bir fare ile akıllı ve alçak gönüllü bir deve yaşardı. Bir gün karşılaşıp, arkadaş oldular.
Fare:
— 'Sana kılavuzluk etmeliyim!' dedi. 'Yularından çekip, istediğim yere götürmeliyim!..' Deve, arkadaşının küstahça teklifine razı oldu. Bir süre gittikten sonra, küçük bir dere kenarına ulaştılar. Devenin diz kapaklarına bile ulaşmayan su, Fare için uçsuz bucaksız bir deniz gibiydi… 'Ben buradan geçemem…' diye fısıldadı korkuyla...
Deve: 'Ne bekliyorsun? diye çıkıştı. 'Kılavuz önden gider, dal bakalım suya...'
— 'Ama...' diye kekeledi Fare, 'görmüyor musun, su çok derin?'
Fare mahcup olmuş, boyundan büyük işlere giriştiği için kıpkırmızı kesilmişti...
— 'Sizin için küçük ama, bana göre çok büyük bir su....' diye inledi. 'Ben artık, kılavuz olmaktan vazgeçiyorum. Keşke daha önceden düşünseydim de boyumdan büyük işlere girişmeseydim.'
—'Evet,' dedi Deve, yumuşak bir sesle, 'herkes kendi haddini bilmeli ve asla aldatıcı gurura kapılmamalı...'
Dost, acı söyleyen değildir. ...
Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır. …
———•••••————•••••••——
Boyundan büyük işlere kalkmak, gururlanmak, böbürlenmek ve kibir, çoğu insanın sonu ve hüsranı olmuştur.
Sadece bizlerin değil, dünyanın tanıdığı, düşünceleri ile hayat felsefesini benimsediğimiz bir deryadan, bir kaç örnek alabilsek. Barış, sağlık, mutluluk, huzur ve umutlar hiç bitmez.
Rahmetle anıyorum.
'Göklere gönderdim sevda tozunu, yağmur oldu döküldü yüzüne. Yüz yıl yaşasan ve hükmetsen de; yüzlerce taş, toprak, kazma ve küreklerle gömüleceksin bir yere. Katıksız, karşılıksız ve kavgasız, şimdiden gömülsene gönüllere.' Bahri Yıldızbaş