2 NİSAN
Bahri Yıldızbaş yazdı...
Gün biterken,
Çiçeklerin kokusunu katarak,
Semaverin hisli dumanındaki,
Demkeşinde demlenen,
Demli bir çay içseydik.
Gırtlayarak.
Arkamıza yaslanıp sohbet etseydik.
Geçen zamana değil,
Ya sana,
Ya bana,
Ya da 2 Nisan'a.
Güller açarken,
Koca karı soğuklarında,
Nisan karlarından,
Bağlarda üşüyen çiçeklerin yanında,
Yaksaydık semaveri,
Buharıyla ısıtsaydık gülleri.
Demli bir bardak çay içseydik,
Üşümeseydi canlar.
Üzülmekten vazgeçseydik.
Doğarken göremediğimiz güneşi.
Kale'den,
İskele'den,
Edremit'ten,
Vestan'dan,
Akdamar'dan,
Erek'ten…
Denizdeki maviyi,
Dans eden İnci Kefallerini,
Batarken turuncuyu,
Hep birlikte seyretseydik.
105'inci yılında,
Van günümüzü kutlasaydık,
Cumhuriyet Caddesinde.
Akşam varsaydık,
Horhorun zernabat suyundan,
Demkeşte çay demleseydik,
Güvercin taklası oynasaydık,
Çimlerin üzerine düşseydik,
Kudursaydık,
Kahkahalara boğularak.
Gırtlama içerken,
Kuşğanadaki Van Pastasıyla,
Canlansak…
Ankara'daki Türkiyeli öğretmen,
Bahri Yıldızbaş'tan,
Güzel Van'ımıza bir selam salsak.