300 milyar 'lık pazarlık başlıyor
Türkiye, Avrupa ile Gümrük Birliği'ni güncellemek için 13 Haziran'da masaya oturuyor. Revize anlaşma ile beklenti ticareti ikiye katlamak
Sabah Gazetesi'nden Hazal Ateş'in haberine göre Türkiye, Avrupa Birliği'yle 22 yıl önce imzalanan Gümrük Birliği (GB) anlaşmasının yeniden düzenlenmesi konusunda önemli bir eşiği atlamaya hazırlanıyor. AB-Türkiye arasındaki ticaret hacmini 300 milyar dolara çıkarma potansiyeli olan Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi için taraflar 13 Haziran'da Brüksel'de masaya oturuyor. Türkiye, GB'nin hizmetler, gıda-tarım, kamu alımları ve üçüncü ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmalarını kapsayacak şekilde güncellenmesini istiyor. Türkiye'nin AB'nin üçüncü taraflarla yapacağı ticaret anlaşmalarından kaynaklanan dezavantajlarının da ortadan kaldırılması hedefleniyor. Tarım ürünlerinden ülkeye giren ikinci el otomobile kadar birçok sektöre ilişkin başlığın masaya yatırılacağı görüşmelerde, yapılacak güncellemelerle Türkiye'nin ihracatta eli güçlenecek. Anlaşmanın Türkiye'nin talepleri doğrultusunda revize edilmesi durumunda olası yansımaları şöyle olacak:
ARTILARI
Türkiye sanayisi yeniden yapılandı, rekabetçiliği arttı, verimlilik artışı sağlandı.
AB üyeliğinin gerektirdiği müktesebat Gümrük Birliği ile kurumsal alanda gerçekleşti.
Avrupa Birliği'ne ihracat istikrarlı hale geldi, sanayicide dış piyasaya yatkınlık oluştu.
Türkiye'ye yabancı yatırımda Avrupa Birliği'nin ağırlığı arttı.
Son 10 yılda özellikle AB'ye ihracatın yüzde 50'sini AB menşeli şirketler yaptı.
AB Türkiye'nin en büyük ve en önemli ticari ortağı haline geldi.
Türkiye ekonomisi dış şoklara karşı daha dayanıklı oldu.
EKSİLERİ
AB'nin Türkiye'ye ithalatı arttı, dış ticaret açığı daha da yükseldi.
AB'de 1995'te 15 üye varken üye sayısı 28'e çıktı ve hepsine aynı ayrıcalıklar verildi.
1995'te AB'nin ticaretinde payımız yüzde 1.7 iken 2004'te yüzde 2.7'ye çıktı, ancak daha sonra yüzde 2.2'ye kadar indi.
AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına taraf olamadık.
Üçüncü ülkelerin malları Türkiye'ye serbest girdi ancak Türkiye o ülkelerde korumalarla karşılaştı.
Sadece sanayiyi kapsadığı için tarım ve hizmet ihracatında kayıp yaşandı.
Kaynak: Sabah