5 Haziran Dünya Çevre Günü Yaklaşırken
Van Gölü Sualtı Araştırmaları Derneği (VANSAD) Başkanı Mustafa Akkuş, yaklaşan 5 Haziran Dünya çevre Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
VANSAD Başkanı Mustafa Akkuş, yaklaşan “5 Haziran Dünya çevre Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “1900'lü yıllardan sonra büyük bir ivme kazanan teknolojik gelişmeler, 1944 sanayi devrimi ile en üst seviyeye ulaşmış ve günümüzde hiç kimsenin hayal dahi edemeyeceği bir noktaya gelmiştir. Teknolojik gelişmelerle beraber, dünya var olduğu günden itibaren sabit bir seyirde olan insanoğlu ve çevre arasındaki ilişki son elli yılda tepeden tırnağa değişmiş ve yeni bir boyut kazanmıştır. Uzmanlara göre bu yeni ilişkide teknoloji sayesinde insanoğlunun son elli yılda çevre üzerindeki etkisi bin kat artmıştır. Eline geçen bu inanılmaz kuvvet ile adeta ne yapacağını şaşıran insanoğlu, ekonomik büyüme ve kaynaklara sahip olma hırsıyla binlerce yıldır üzerinde yaşadığı çevreye büyük bir hızla saldırmaya başlamış ve yaramaz çocuklar gibi çevresinde her ne bulduysa tüketmeye ve yıkıp dökmeye başlamıştır. Teknoloji sayesinde insanoğlunun eli okyanuslarda ve yerin binlerce metre altındaki kaynaklardan en yüksek tepelerin doruklarına kadar dünyanın her yerine ulaşabilmektedir. 2007 yılı Nobel Barış ödülü sahibi ve dünyanın önde gelen çevrecilerinden Al Gore'nin deyişiyle “son yüz yılda insanoğlu züccaciye dükkânındaki fillere dönüşmüştür”. Artık okyanusların yüzlerce metre derinliklerinden dağların binlerce metre yüksekliğine kadar dünyada yaşayan canlıların insanoğlundan kaçma şansı kalmamış ve yaşamaları insanoğlunun merhametine kalmıştır. İnsanoğlu tarafından son 100 yılda 30 bin bitki türünün yok edildi. WWF tarafından 2014 yılında yayınlanan rapora göre dünyada 1972 yılından itibaren memeli, kuş ve balık populasyonlarının son 40 yılda yüzde 52 oranında azaldığı bildirilmiştir' dedi.
Açıklamanın devamında ise Akkuş, “Peki bu gidiş nereye kadar devam eder? Son yıllarda NASA ve ESA gibi uluslararası büyük araştırma kuruluşları başta olmak üzere birçok resmi ve özel kuruluş bu soruyu cevaplamaya ve insanoğlunun çevresine verdiği zararların açacağı olası sonuçları tahmin etmeye çalışmaktadırlar. Yapılan tahminler ekvator ve ülkemizin de içinde bulunduğu ekvatora yakın orta enlemlerde yer alan ülkeleri büyük sorunların beklediğine işaret etmektedir. Bu sorunlar başta su kıtlığı olmak üzere çölleşme, yetiştirilen tarım ürünlerinin çeşit ve miktarlarında azalma, hastalıkların artması, ortaya yeni hastalıkların çıkması ve insanların toplu halde büyük göçleri şeklinde sıralanmaktadır. Belirtilen bu sorunların birçoğu ülkemizde de görülmeye başlanmış ya da çok yakın bir zamanda ortaya çıkması kaçınılmaz sorunlar olarak bizleri beklemektedir. Bizleri bekleyen sorunların tek çözümü çevreyle uyumlu bir yaşam tarzının benimsenmesinden geçmektedir. Bu nedenle birçok resmi ve sivil toplum kuruluşu tarafından çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Fakat bu çalışmalar ekonomik büyüme nedeniyle büyük bir hırsla doğal kaynaklara hücum eden ülkelerin ve büyük şirketlerin çevre üzerinde oluşturdukları tahribatı engellemenin çok uzağındadır. Bu nedenle bazı araştırıcılar içinde bulunduğumuzda yüzyılda insanoğlunun hızla toplu bir yok oluşa doğru gittiği endişesini taşımaktadır. İşte bu endişelerdendir ki bazı ülkeler sürekli olarak dünya dışında yaşanılabilir gezegenler aramaya ya da Mars'da insan kolonileri oluşturma planları yapmaya başlamışlardır. Bu noktada insanoğlunun çevresine verdiği zararlara ve bu zararların olası sonuçlarına dikkat çekmek için 5 Haziran'da kutlayacağımız Çevre Günü kendimizi biraz olsun teselli ettiğimiz bir gün olmanın ötesine geçememektedir” ifadelerine yer verdi.