8 asır hapsi istendi
Önce Trabzon Emniyet Müdürlüğüne, ardından İstihbarat Daire Başkanlığına getirilen 'F Tipi' ve 'Hrant Dink cinayetindeki iddialara rağmen göreve devam ettirilen, son olarak da Teftiş Kurulu Başkanı yapılan Ramazan Akyürek, 8 asır hapis istemiyle yargılanacak. AKPnin MİT Müsteşarı yapmayı bile düşündüğü Akyürek hakkındaki, usulsüz dinleme iddianamesi mahkemece kabul edildi.
Sözcü gazetesinden Asuman Aranca'nın haberine göre, siyasiler, gazeteciler, yargı mensupları ve iş adamlarının da aralarında bulunduğu 48 kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla açılan davanın iddianamesinde, Emniyet eski İstihbarat Dairesi Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak “Örgüt yöneticisi” olmakla suçlandı. Savcı 40 ayrı eylemden sorumlu tuttuğu Akyürek'in 860 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Altıparmak hakkında 23-87 yıl, Ergenekon soruşturmasının hazırlayıcılarından İstihbarat Dairesi eski Başkan yardımcısı Recep Güven için de 192-704 yıl hapis cezası istendi.
50 SANIK VAR
Savcı Alpaslan Karabay tarafından yürütülen ve kamuoyunda “VİP Dinleme” olarak bilinen soruşturmada çeşitli rütbelerde 50 polis 'Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve saklama, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal ve iftira” ile suçlanıyor.
BAHÇELİ VE MHP YORUMU
130 sayfalık iddianamede İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin raporuna da yer verildi. Raporda, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin özel kalem müdürü ve danışmanlarının da usulsüz dinlendiği belirtilerek 'Bir siyasi partinin Genel Bakanı'nın yakın çevresinin dinlenilmesi, o Genel Başkanın da dolaylı olarak dinlenmesini beraberinde getirir. Dinleme işleminin 12 Haziran 2011 genel seçiminin hemen öncesinde yapılması, bir siyasi partinin geleceği ve ülkenin siyasi süreci açısından sonuç doğurabilir'' denildi.
KAYITLARI SİLDİLER
İddianamede sanıkların, verilerinin tutulduğu sistemdeki log kayıtlarını, başka birimlere atandıktan sonra sildikleri de vurgulanarak, ''İşlemlerin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunun bilincinde oldukları anlaşılmıştır. Vatandaşların anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmış olan özgürlüklerine soyut iddialar ve içeriklerle müdahale edilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz'' denildi. Sanıkların, Fethullah Gülen örgütünün amaçları doğrultusunda usulsüz dinleme yaptıkları da öne sürülüyor.