8 Mart Dünya Kadınlarının Acı Gününü Paylaşıyorum
Dünyada, kadınlar layık oldukları yere bir türlü gelemediler. Bu gidişle de gelmeleri imkan dahilinde görülmemektedir. Dünyanın her ülkesinde kadına şiddet vardır. Kadının anamız, kadının bacımız, kadının yavrumuz olduğu bilincine vardığımız taktirde bu sorunu çözebilme imkanına kavuşabiliriz.
1400 yıl önce, islamiyet gelmeden önce cahiliye döneminde, Arap toplumunun ilkel ve insanlık dışı geleneklerinin ritüeli olan kız çocuklarını diri diri gömme kültürünün benzerini günümüzde halen yaşıyoruz dersek kim inanır?
İnanmadığınızı duyar gibiyim…
Ama işin aslı “sizin düşündüğünüz gibi değil”…
Ne yazık ki ondan daha kötü bir dönemi yaşamaktayız.
Tanzanya'da siyah ana babadan doğan beyaz çocuklara ' Albino' deniliyor. Bu yavruların bu şekilde doğumu ise bir felaket olarak algılanıyor. İşte bu inanç, bu kültür o ALBİNO YAVRULARI zulme ve işkenceye maruz bırakıyor.Bu çocukların el ve ayakları kesilerek büyücülere satılıyor. Bu yavrularla cinsel temasta bulunanların 'AİDS' hastalığından kurtulacağına inanılıyor. Bu nedenle, Albino çocukların yarısına yakını, Erkek ve Kız çocukları tecavüze uğramaktadırlar. Böylesine onursuz, adi, alçak davranışlar dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Ve, bu vahşeti tüm dünya devletleri izlemektedir.
İslamiyetin gelmesi ile birlikt kız çocuklarının diri diri gömülme geleneği sona erdi. Bu insanlık dışı vahşi gelenekten insanlığın kurtulmuş olmasına sevinirken, bir de ne görelim... Hindistan'da Kız bebeklerinin halen katlediliyor olmaları bilgisi kanımızın donmasına ve kahrolmamıza neden oldu.
Doğmamış çocukların cinsiyetilerinin belirlenmesinin yasak olduğu Hindistan'da, her gün yüzlerce Kız çocuğu ÖLDÜRÜLÜYOR. Ülkede doğumdan önce kız olduğu anlaşılan çocuklar, kürtaj yolu ile YOK EDİLİYORLAR. Başka yöntemlerlede milyonlarca Kız çocuğu KATLEDİLİYOR.
Son üç yılda Hindistan'da on iki milyon Kız çocuğu katledilmiştir. Yani 1400 yıl önce islamiyetin gelişi ile yasaklanan insanlık suçu, bu gün varlığını devam ettirmektedir. Yapılan son araştırmalara göre Hindistan'da kadınların sayısında önemli ölçüde bir azalma olmuştur.
Ülke kültürlerinde, Erkek çocukla övünülürken, kız çocukları utanç kaynağı olarak görülmektedir. Bu vahşetlerin devam ettiği Dünyamızda ve tüm insanlığın gözleri önündeki bu çirkin manzaraya dur diyebilecek hiç kimse yok. Ama utanmadan Dünya Kadınlar Gününü kutlayabiliyorlar. Sanki kadınlar hiçbir sorun yaşamıyorlarmış izlenimi verilmektedir. Bu şartlar içinde Dünya Kadınlar Günü kutlanamaz. Ancak Dünya kadınlarının acılarının paylaşıldığı gün olarak düşünülebilinir.
Tüm insanların bu acımasız, insanlık dışı tabloya karşı duyarlı davranarak, Dünyadaki ilgililer nezdinde bu korkunç vahşete karşı mücadele etmeleri bir insanlık görevidir.193 devletten oluşan Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünyada yaşanan bu çirkinlikleri bildiği halde herhangi bir müdahalede bulunmuyor olması da insanlığın yüz karasıdır. Dünyanın her yerinde devam eden kadına şiddet utanç verici boyuttadır.
Bu işin kadını erkeği olmaz. Bir insanlık suçu işlenmektedir. Bu utanç tablosundan kurtulmamız için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Gerek Dünyada gerekse ülkemizde bu konuya karşı çok duyarlı olmak zorundayız. Ben bu anlamda bu günü kadınların acılarının giderilmesinin mücadele günü olarak ilan ediyorum.
Dünyada devam eden vahşetin bir benzerini de ülkemizde yaşamaktayız. Her gün bir kadın cinayeti işlenmektedir. Her gün bir taciz olayı yaşanmaktadır. Bu cehalet ve ahlaksızlıkların önüne geçmek zorundayız. Bu bir eğitim sorunudur. Bu bir maneviyat sorunudur. Bu bir kültür sorunudur. Devlet bu suçları işleyenlere ağır cezalar getirmelidir. Özellikle Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığına çok önemli görevler düşmektedir. Çok ciddi bir çalışma yürüterek kısmen de olsa soruna önemli katkı sunabilirler.
Saygılarımla…