82 yıl öncesinin bir evlilik hikayesi
Geçen hafta, canlarını kurtarmak için Ermeni katliamından kaçan, genelde yaşlı, kadın, çocuklardan oluşan eski Vanlıların büyük göçünü anlatmış yazının son paragrafında, Van'a dönen babam ile annemin evlilik hikâyesini yazacağımı ifade etmiştim.
Geçen hafta, canlarını kurtarmak için Ermeni katliamından kaçan, genelde yaşlı, kadın, çocuklardan oluşan eski Vanlıların büyük göçünü anlatmış; yazının son paragrafında, Van'a dönen babam ile annemin evlilik hikâyesini yazacağımı ifade etmiştim.
Bütün ailesini ve sülalesinin nerdeyse tamamını kaybetmiş babamın, çocuk sahibi olmasını, babamdan daha yaşlı olan çocuğu olmayan yaşlı eşi Emine hanım da ikinci evlilik yapmasını ister ve destekler. Ancak, babama " Ben göreceğim, beğeneceğim kabul edersem evlenmene o şekilde izin veririm" der. Böyle bir şartı ortaya koyması ve babamın da "evet" diyerek söz vermesi, onu birtakım zorluklarla karşı karşıya bırakır.
Babamın ikinci evliliği 1936 yılında şu şekilde gerçekleşir.
Babam Van'a döndükten sonra, ticaret ile uğraşır. Cumhuriyet caddesinde Perihanoğulları ile ortak manifaturacı dükkânı işletir. Manifaturacılık yanında, köylerden, yağ, yün toplamak, koyun sürüleri meydana getirerek, çobanlar ile karadan, Gaziantep'e sevkedip, oralarda satmak, askeri ihaleler alarak, birliklerin ihtiyacı olan et ve gıda maddelerini temin etmek gibi çeşitli ticari faaliyetleri birlikte yürütürdüler. Babamı, bu ticari faaliyetleri nedeniyle Hoşap, Başkale ve Yüksekova'ya sürekli seyahat yapardı. Babam, atına biner, belinde tabancası ve atının terkisinde heybesi ile tek başına buralara gider gelirdi. Birinci gün Hoşap a kadar gider ve geceyi bir handa geçirirdi. İkinci gün Başkale de kalır ya da, Çaldıran'a giderdi. Geceyi Çaldıran da geçirmek bir zorunluluktu. Dönüşünde Çaldıran'dan Yüksekova'ya geçer oradan Van'a geçerdi. Çaldıran, Başkale-Yüksekova 1930 yıllarında bir askeri karakol olan, yolun ortalarında küçük bir köy görünümündeydi.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ