Adı Yok!
Japonya'da olan bir depremde, kurtarma ekibi genç bir kadının yaşadığı enkaza ulaşırlar. Kadının enkaz altındaki pozisyonu biraz ilginçtir. Sanki ellerinde bir şey tutarak, iş yaparken dizlerinin üzerine çökmüş haldedir. Bu esnada sanki ev üzerine yıkılmış gibidir. Kurtarma ekibinin lideri yine de canlı olma ümidi ile kadına ulaşmaya çalışır. Maalesef kadın çoktan ölmüştür. Ekip oradan başka bir enkaza hareket etmek üzere iken, bir sebepten dolayı ekip lideri açtığı delikten içeri doğru kadının cesedinin altına doğru bakar ve seslenir! 'bir çocuk!. Bir çocuk var!' der.
Ekip uzun bir çalışmadan sonra çiçekli bir battaniye içinde, ölü kadının cesedinin altında 3 aylık bir çocuk bulurlar. Kadın son bir hamle ile çocuğunu kurtarmak için bedenini ona siper yapmıştır. Ekip çocuğa ulaştığında hala bebek uyumaktadır.
Doktor çabucak gelir ve çocuğu muayene eder. Battaniyeyi açtığında içinde bir cep telefonu bulur. Ekranda yazılı bir mesaj vardır. Mesajda şu yazıyordur!..' eğer kurtarıldıysan, seni sevdiğimi hatırla!'
Evet, bu bir annenin hikyesi…
Ne kadar acı olsa da örnek ve ders alınması gereken bir hikye…
Özellikle kadının adı yok diyenlere, güzel bir cevap onun adı anne…
Yıllarca kadının adı yok dediler…
Kadın adına kitaplar yazdılar…
Oyunlar oynadılar, filimler, diziler çektiler...
Kadına özel günler düzenlediler…
Yıllarca adı yok denen kadını bir hiç olarak gördüler…
'Elinin hamuruyla sen karışma' dediler, arka planda çalıştırdılar.
'Eksik etek' diyerek aşağıladılar.
Kadını korumak için 'iyilik yapacağız' diyerek kadına en büyük kötülüğü yaptılar. Kadını yazdılar, çizdiler ve ortaya koydukları kayıtlarla kadınları çaresiz ve zavallı olarak tanıttılar.
Ve kadın tanındı…
Tanıdıkça ezdi, tecavüz etti, taciz etti, darp etti, işkence yaptı, ötekileştirdi, evlendirdi, sattı, çalıştırdı, suçladı, infaz etti…
Yıllardır kadınları korumak için yeni yasalar, yeni cezalar, yeni yaptırımlar ortaya konuldu. Bu kadar zaman içinde çözülemeyen kadın haklarının önündeki en büyük engel inançlardır.
Kadercilik anlayışıyla kadının, erkeğe, boyun eğme ve uyguladıkları katı kurallardan başka bir şey değildir.
Kadın çalışkandır.
Günümüzde erkeklerin yaptığı her işi başarıyla yapmıştır.
Merhametli, titiz ve sabırlıdır.
Kadın, tarlada, bahçede, fabrikada, sanayide, pazarda, mecliste her yerdedir.
Kadın annedir, kadın bacıdır, kadın evlattır, kadın çocukların annesi ve eştir. Tüm bu değerler bile göz önünde tutulsa kadının değeri verilemez.
Unutmayın adı yok dediğiniz kadınlar sizi dokuz ay kanıyla, canıyla bu dünyaya getirdi.
Sevgiyle ilerleyin…
vanhaber,haberlervan,bedia barak,köşe yazıları
Ekip uzun bir çalışmadan sonra çiçekli bir battaniye içinde, ölü kadının cesedinin altında 3 aylık bir çocuk bulurlar. Kadın son bir hamle ile çocuğunu kurtarmak için bedenini ona siper yapmıştır. Ekip çocuğa ulaştığında hala bebek uyumaktadır.
Doktor çabucak gelir ve çocuğu muayene eder. Battaniyeyi açtığında içinde bir cep telefonu bulur. Ekranda yazılı bir mesaj vardır. Mesajda şu yazıyordur!..' eğer kurtarıldıysan, seni sevdiğimi hatırla!'
Evet, bu bir annenin hikyesi…
Ne kadar acı olsa da örnek ve ders alınması gereken bir hikye…
Özellikle kadının adı yok diyenlere, güzel bir cevap onun adı anne…
Yıllarca kadının adı yok dediler…
Kadın adına kitaplar yazdılar…
Oyunlar oynadılar, filimler, diziler çektiler...
Kadına özel günler düzenlediler…
Yıllarca adı yok denen kadını bir hiç olarak gördüler…
'Elinin hamuruyla sen karışma' dediler, arka planda çalıştırdılar.
'Eksik etek' diyerek aşağıladılar.
Kadını korumak için 'iyilik yapacağız' diyerek kadına en büyük kötülüğü yaptılar. Kadını yazdılar, çizdiler ve ortaya koydukları kayıtlarla kadınları çaresiz ve zavallı olarak tanıttılar.
Ve kadın tanındı…
Tanıdıkça ezdi, tecavüz etti, taciz etti, darp etti, işkence yaptı, ötekileştirdi, evlendirdi, sattı, çalıştırdı, suçladı, infaz etti…
Yıllardır kadınları korumak için yeni yasalar, yeni cezalar, yeni yaptırımlar ortaya konuldu. Bu kadar zaman içinde çözülemeyen kadın haklarının önündeki en büyük engel inançlardır.
Kadercilik anlayışıyla kadının, erkeğe, boyun eğme ve uyguladıkları katı kurallardan başka bir şey değildir.
Kadın çalışkandır.
Günümüzde erkeklerin yaptığı her işi başarıyla yapmıştır.
Merhametli, titiz ve sabırlıdır.
Kadın, tarlada, bahçede, fabrikada, sanayide, pazarda, mecliste her yerdedir.
Kadın annedir, kadın bacıdır, kadın evlattır, kadın çocukların annesi ve eştir. Tüm bu değerler bile göz önünde tutulsa kadının değeri verilemez.
Unutmayın adı yok dediğiniz kadınlar sizi dokuz ay kanıyla, canıyla bu dünyaya getirdi.
Sevgiyle ilerleyin…
vanhaber,haberlervan,bedia barak,köşe yazıları