Ak Parti, Van'da STKlarla Bir Araya Geldi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yetkilileri, Vandaki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ile bir araya geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yetkilileri, Vandaki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ile bir araya geldi.
Düzenlenen toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Zahir Soğanda, Van Doğu Anadolu'nun cazibe merkezi olduğunu ve bu kapsamda her zaman Van'ı önemsediklerini belirterek, “Van, Doğu Anadolu'nun en büyük şehri olup, bir çok ülkeyle bağlantısı olan, lokomotif bir kenttir” dedi.
Çalışmaların el birliği ile yapılması halinde güzel sonuçların elde edildiğine dikkat çeken Soğanda, “Son zamanlarda şehrimizde alışveriş günleri yapılıyor. El birliği ile yapıldığında güzel bir çalışma olduğunun farkına varabiliyoruz. Güzel çalışmaların yapıldığı Van'da, sivil toplumun önemi çok önemlidir. Ne kadar sivil toplum, o kadar insan haklarının savunulması demektir. Bizim burada hakim güçlere karşı, zulmü kusanlara karşı güçlü olmamız lazım ve tüm sivil toplum kuruluşlarımızın misyon üstlenmesi gerekiyor. Bu çerçevede sivil toplumlarımız özellikle son dönemlerde, mazlum olan halkı güçlü olan kesimlere karşı her daim koruma, kollama ve onlara yol gösterme misyonu taşımaktadırlar. Bu nedenle de bütün sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
AK Parti'nin özellikle anayasa konularında aldığı kararları mutlaka istişare ettiğini vurgulayan AK Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Ağrı eski Milletvekili Ekrem Çelebi ise “AK Parti'nin temel özelliği, bir karar alınmadan önce sizlerle istişare edilir. Önümüzde bir anayasa var. Bizde bu yüzden sizlere bir form dağıttık. Sizin kanaatleriniz ne olursa olsun doldurduğunuz bu formları sizden aldıktan sonra Ankara'da rapor haline getirip, Sayın Başbakanımıza arz ediyoruz. Dolayısıyla bunlar hem devlet hem hükümetin bir öngörüsü haline geliyor. Biz bu nedenle sizin yanınızdayız” ifadelerine yer verdi.
Doğu ve Güneydoğu'da ümmetin çocukları üzerinde oyunlar oynanıldığına dikkat çeken Çelebi, “Geçmişte bu ülkede hiçbir insan ben Kürdüm diyemiyordu. Bu ülkede bırak ben Kürdüm demeyi, bir kaset bile dinlenemiyordu. Hem insan hakları konusunda hem özgürlükler konusunda AK Parti'nin getirdikleri ortadadır. Bu duygularla toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
AK Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal da, sivil toplum örgütlerinin siyasi görüşlerinin olmadığını vurgulayarak, “Sivil toplum örgütleri toplumların isteklerini, toplumların birlikte huzur ve mutluluk içerisinde yaşayabilmesi için ne yapılması gerekiyorsa siyasi bir sonuç beklemeksizin görüşlerini bildiren örgütlerdir. AK Parti olarak sivil toplum örgütlerine çok önem veriyoruz. Mecliste sayısal çoğunluğumuz var. Sizlere veya başkasına sormadan kanunlar, yasalar çıkarabiliriz ama bunun ne kadar uygulanabilirliği olabilir. Her sivil toplum örgütünün bir talebi olabilir. Eğer siz bu düşüncelerinizi bizlere açık bir şekilde ifade edecek olursanız, bizler de harfini değiştirmeden bunu Başbakana arz edeceğiz” diye konuştu.
Van'ın bir çok alanda sıkıntısının olduğunu ifade eden Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, hükümetin terör mücadele kapsamında yürüttüğü politikalara ilişkin düşüncelerini Çankaya köşkünde Başbakana arz ettiğini belirterek, “Bu mücadelede yürütülen politikaların etkin sonuç doğuracağını düşünmüyorum. Terörü doğuran sebeplerin kaldırılması yönünde çabalarla ülkenin demokratik gelişimine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bölgemiz aşağı yukarı otuz ila kırk yıldır olağanüstü hal ile yönetiliyor. Dolayısıyla ben kırk altı yaşında bir yurttaş olarak ömrümün kırk yılını olağan olmayan, olağan üstü hal bir bölgede geçirmiş oluyorum. Dolaysıyla benim hayatımın neredeyse tamamı sürekli çatışmaların, operasyonların, terörün yoğunlaştığı alanlar da geçmiş oluyor. Bu bizim hak ettiğimiz bir durum değildir” dedi.
Yeni bir anayasanın Türkiye'nin en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu ifade eden Takva, ayrıca bölgedeki çatışmaların Van'a olumsuz yansıdığını söyledi. Bankaların bölgedeki çatışmalar nedeniyle kredi limitlerini kapattığını ve sigorta şirketlerinin kente acentelik vermediğini dile getiren Takva, “Bankalar faiz oranlarını yükselttiler ya da teminatları kabul etmiyorlar. Batıdan teminat istiyorlar. Dolayısıyla bunun gibi pratikte hükümetin ön görmediği, belki önceden düşünmediği şekilde ekonomik bir ambargo ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Van, Türkiye'nin en borçlu olan il konumuna geldiğini vurgulayan Takva, “Depremde 30 bin konut yıkıldı, 7 bin işyeri kullanılamaz hale geldi. 18 bin afet konutu yapılmak suretiyle hak sahiplerine dağıtıldı ve bir yılda insanlar çadırdan kalıcı konutlara taşındı. Allah razı olsun. Fakat ne oldu şimdi inanılmaz derecede bir borçlanma durumu söz konusu. Konut başına 400 TL aidat ödüyoruz. Bu da aşağı yukarı aylık sekiz milyon TL'ye tekabül ediyor. Yine o dönemde 6 bin esnafımız 367 milyon TL KOSGEB'ten acil destek kredisi kullandı. Borçlandık ve şimdi Van, ekonomik bu performansını karşılayacak durumda değil. Biz bunu ödeyemeyiz. Bunun yanında yine depremden sonra vergilerimiz 2016 yılının haziran ayına ertelenmişti. Şuan Türkiye'nin en borçlu kentiyiz. Van esnafı bununla mücadele etmeye çalışıyor” dedi.
Toplantı diğer STK temsilcilerinin sıkıntı ve temennilerini dile getirmeleri ile sona erdi.