Amerika yenilgiyi hazmedemiyor

Kendisini, Dünyanın sahibi olarak gören Amerika, Rusya ve Avrupalı haçlı şeytanlarla yaptığı iş birliği neticesinde, Türkiye'yi dize getirmek için PKK terör örgütüne her türlü desteği vererek ülkemize karşı savaş açtılar. Bu önemli savaşı, şükürler olsun ki ülkemiz kazandı. Şu anda savaşın kırıntıları ile uğraşılmaktadır…

Mesut Barzani, PKK ile PYD ve YPG aynı örgüttür. açıklamasını yapıyor. Amerikanın dış işleri sözcüsü itiraz ediyor. “PKK terör örgütüdür. Ama diğerlerini terör örgütü olarak kabul etmiyoruz” diyorlar. Hem o örgütleri eğiteceksin ve silah desteği sağlayacaksın sonra da PKK üzerinden oyunları bozulunca, planları bozguna uğrayınca başka kirli senaryoları sahneye koymaya çalışacaksın. Olmaz öyle şey…

Amerikanın önemli bir müttefiği olduğumuz tartışılmaz. Ancak terör örgütlerine ve terörizme prim vermeyeceğimiz herkes tarafından bilinmelidir. Amerika'yı bu konuda defalarca uyardığımızı sağır sultan bile duydu. Tüm bu çabamız karşısında Amerika'nın ısrarla Terör örgütünden yana tercih koymasının tek bir izahı vardır. Amerika ülkemize karşı savaşını sürdürmeye kararlıdır.

Ülkemizi silahlı örgütleriyle ve paralel ihanetçileri ile yenemeyen Amerika, bizi köşeye sıkıştırıp zor duruma düşürmek için her türlü olumsuzluğu yapmaya başlamıştır. Rıza Sarraf isimli İranlı iş adamını göz altına alarak tutuklattıran Amerika, bu alçak planı ile ülkemize zarar verebilme amacındadır. İran'a uygulamış olduğu ambargoyu delerek Türkiye ile işbirliğine giren Rıza Sarrafla ülkemize vurmayı hedeflemektedir. Dünyadaki para trafiğini kontrol eden Amerika kendisini dünyanın efendisi olarak görmektedir. 'Benim iznim dışında siz İranla alış veriş edemezsiniz.' Diyen bu iki yüzlü yapı, Amerikan şirketleri vasıtasıyla iran'la her türlü ticari işlemlerini yürütmüştür. Kendisi yapabilir. Onun dışinda hiç kimse ambargoyu delemez. Rıza, İran ile Türkiye arasında arabuculuk yapmıştır. Yanlış bir işlem var ise bu yanlışın hesabını Türkiye ile İran sorabilir. Sana ne be alçak,. 1993 yılında Bankalarımızı boşaltan ve tırlarla paraları kaçıran alçakları neden takip etmedin. Dünyanın para trafik amiri Amerika…

Rıza Sarraf'ın Amerika'da göz altına alınması Kılıçtaroğlunu çok mutlu etmiştir. Sevincinden çıldırma noktasına ulaşan Kılıçtaroğlu seçimle iktidara gelemeyen CHP seksen yıldır ihtilaller sayesinde varlığını sürdürmüştür. Şu anda bu güçlerini de kaybetmiş olmalarının hırçınlığı, CHP'yi Amerikaya yaklaştırma noktasına getirmiş, şer cephesiyle ittifak içerisine sokmuştur. Sanki Amerika Türkiye'nin en üst mahkemesidir. Bunların vereceği karar bağlayıcıdır. Bunlar karar verirlerse Erdoğan da yargılanıp görevden alınır, biz de geçmişte “darbelerle elde ettiğimizi Amerika ile yeniden kazanabiliriz” hayalleri ile yaşamaktadırlar. Bu alçak kumpaslardan hiçbir şey elde edemezsiniz. Eski Türkiye de olsaydı olurdu ama yeni Türkiye'de bu işlere prim verilmez.

Dün Ulusal TV kanalında Yaşar Okuyan'ın sunduğu bir açık oturum programını izledim. Üç eski Bakan proğram yapmaktalar… Proğramlarının tek hedefi Erdoğan düşmanlığı üzerine inşa edilmiştir. Erdoğan'ın ve Davutoğlu'nun konuşmalarını çarpıtarak yayınlayan Yaşar Okuyan konuşmasının her safhasında PKK'yı güçlendiren kişi olarak Erdoğan'ı suçlamış, Barış sürecini gündeme getirmiştir. Hatırlayın! Okumuş'un Genel Başkanı olan Doğu Perinçek Kandile giderek PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmişti… Abdullah Öcalan'a övgüler düzerek, PKK'nın Kürt ulusal kurtuluş savaşını vermiş olduğunu söylemesini neden görmezlikten geliyorsunuz. Doğu Perinçek o dönemde yanlış yapmış ancak şu anda PKK'ya ilişkin politikası doğrudur. Doğu Perinçek yanlış yapar da Erdoğan yapamaz mı? Erdoğanında yanlışı oldu. Bu yanlış PKK'nın silah bırakma yalanına inanmış olmasından kaynaklandı. Tüm iyi niyeti ile sabretti sonra da gereğini en iyi şekilde yerine getirdi. Bu meseleyi iki de bir gündeme getirmek doğru ve samimi bir davranış değildir. Bir de İŞİD denen örgütün Erdoğan ve Davutoğlu tarafından desteklendiğini diyebilecek kadar gaflet içinde olduklarından da üzüntü duydum.

Yaşar Okuyan tam bir lümpen ağzı ile konuşmaktadır. Yani sokak jargonu ile konuşarak program yapmaktadır. Bu ağız belki kendisine yakışıyor ancak ülkemde Bakanlık makamında görev yapmış birisine yakışmıyor. Umararım bu ikazımı dikkate alarak kendisini düzeltir. Yaşar Okuyan ve diğer iki eski Bakan Erdoğan'a ait kinlerini alabildiğince kustular, TV programında… Ancak son konuşmayı Yaşar Okuyan yaptı. Tüm bu olumsuzluklarını silerek artıya geçti. Bu anlamda da tebrik ederim. Konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı. 'Erdoğan'ı devirmek için elimizden geleni yapacağız. Meclis içinde de, Meclis dışında da mücadele edeceğiz. Ancak Amerika bir kumpas yaparak Erdoğan'ı devirmeye kalkarsa biz Erdoğanın yanında olarak Amerikaya karşı dururuz' sözleri süper bir final oldu. İşte adamlık budur. Ülkeni başka ülkeler tarafından dizayn edilmesine izin vermeyeceksin. Kendi içinde her türlü kavganı yapacaksın ancak seni sevk ve idare etmek isteyen alçaklara karşı da birlik olacaksın.

Kaset Genel Başkanı, başbakan olmak için herşeye evet diyebilecek durumdadır. Tüm ihanet çeteleri ile yan yana olan Kılıçdaroğlunun bir Amerikan projesi olduğunu, bir zamanlar CHP'nin iki numaralı adamı ve uzun yıllar Türk diplomatı olarak görev yapan Onur Öğmen açıklamıştı…

Allah bu Kaset Genel Başkanına fırsat vermesin… Ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.

Saygılarımla.

Bakmadan Geçme