Ani Ateş ve Göğüs Ağrısı Zatürre Belirtisi Olabilir
Ani yükselen ateş, öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı bunlara eşlik eden baş ağrısı, şuur değişiklikleri, ishal, karın, kas ve eklem ağrıları ile kendini gösterebilen pnömoni yani halk arasında bilinen adıyla zatürre, gelişmiş tedavi yöntemlerine rağmen yaşamı tehdit eden en önemli hastalıklar arasında yer alıyor.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Güngör Ateş, zatürre adıyla bilinen pnömoni hakkında bilgi verdi.
Bakteri virüs ve mantarlar zatürre nedeni
Akciğer dokusu iltihabı olan zatürrenin bakteri, virüs ve mantarlar gibi çeşitli mikroplara bağlı olarak ortaya çıkar. Dünyada ve Türkiye'de en çok rastlanan pnömoniler, pnömok kaynaklı olarak, grip salgınları sırasında hem grip virüsüne bağlı olarak hem de gribe eklenen bakterilerle gelişmekte, ağır zatürre tabloları oluşturmaktadır.
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar risk altında
Bazı hastalıklarda ve hasta gruplarında zatürreye neden olan etkenler farklılık gösterir. Örneğin, kortizona benzer vücut direncini düşüren ilaçlar kullananlarda, organ nakli yapılmış, kanser, AIDS hastalarında bağışıklık sistemi ileri derecede baskılanmış olduğu için zatürreye yol açan mikroplar, normal insanlardakinden farklıdır. Bunlarda zatürrenin sebebi normal insanlarda hastalık yapmayan çeşitli bakteri, virüs ve mantarlardır.
Akciğer sesinden teşhis konuluyor
Pnömoni teşhisinin ancak hastanın klinik muayenesi sırasında konulabilir. Şikayetler öncesinde bazen üst solunum yolu enfeksiyonları da görülebilir. Zatürre teşhisi doktorun steteskop adı verilen aletle hastanın akciğerini dinlerken duyduğu tipik seslerin varlığı ile konulur. Bunun yanında, akciğer grafisi ve vücutta enfeksiyonu gösteren kan tetkik sonuçları da kesin tanının konulmasında etkilidir. Hastaya bazı durumlarda uygulanan, balgam ve idrar tetkiki ile tomografi gibi ek tanısal yöntemlerin yanı sıra bronkoskopi denilen havayollarını kamerayla görüntüleyen yöntemlere de ihtiyaç duyulabilir.
Yaşamı tehdit ediyor
Zatürrenin, tıptaki tüm gelişmelere, hastane ve yoğun bakım imkânlarının gelişmiş olmasına, ileri teşhis yöntemlerine, çok sayıda antibiyotik, diğer tedavi edici ilaç ve yönteme rağmen hala yaşamı tehdit edici en önemli hastalıklar arasında yer alıyor. Günümüzde antibiyotiklerin yaygın kullanılması ve aşılama çalışmaları sonucu pek çok enfeksiyon hastalığının yaşamı tehdit edici etkisi azalmıştır. Ancak pnömoniler için bu olumlu gelişmeden bahsetmek zordur.
Zatürre evde mi hastanede mi tedavi edilmeli?
Zatürre hastalarının çok önemli bir bölümünün hastaneye yatırılmadan tedavi edilebiliyor. Ayaktan verilecek uygun antibiyotiklerle 48-72 saat içinde ateşi düşen, genel durumu düzelen, şikâyetleri azalan hastaların tedavisine ayaktan devam edilebilir. Ancak ilk 72 saatte antibiyotiklerle ateşi düşmeyen, genel durumu düzelmeyen hastaların gecikmeksizin yeniden doktora başvurması gerekir ve hastaların durumuna göre takiplerinin hastane servislerinde ve ya yoğun bakımda da yapılabilir. Hastalığın seyrinin yanında hastadaki bazı özellikler de yatış kararını etkilemektedir. Genellikle küçük çocuklar ve yaşlıların, evde bakım ve tedavisi yapılamayan hastaların, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, KOAH, astım hastalıkları olan kişilerin hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.
Yoğun bakım takibi gerekebilir
Antibiyotikler ve yeterli sıvı verilmesi dışında, oksijen, nefesi rahatlatıcı ilaçlar, ağrı kesici ve ateş düşürücüler, balgam sökmeyi kolaylaştıran ilaçlar, nadiren de öksürük kesiciler kullanmak gerekebilir. Ayrıca hastalığın durumuna göre hastanın bazen yoğun bakım şartlarında solunum cihazı desteği ile tedavi edilmesi gerekebilir.