Ankara olacak mısınız?

Türkçeye, Fransızca 'terreur' sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir. Latince sözcüğün anlamı ise 'korkudan titreme' veya 'titremeye sebep olma' durumudur.

Geniş anlamda…

Belli bir hedef gözetilerek, toplumda sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren korku ve endişeye sebebiyet verecek şekilde ölümle sonuçlanması planlanan, kişi veya grupların silah, bombalı veya başka araçlar kullanarak gerçekleştirdikleri kanlı eylemler bütün dünyada terör-terörizm olarak tarif edilmektedir.

Türkiye'de ölümlere, acılara neden olan çok sayıda kanlı terör yaşandı. Türkiye'yi yasa boğan büyük saldırılardan bazıları…

13 Mart 2016: Ankara , Kızılay Güvenpark: 35 ölü, 125 yaralı, 17 Şubat 2016: askeri servis araçlarına saldırı: 29 ölü, 60 yaralı, 10 Ekim 2015: Ankara, Barış Mitingi: 95 ölü, 246 yaralı, 20 Temmuz 2015 Suruç saldırısı: 34 ölü 100'den fazla yaralı, 11 Mayıs 2013 Reyhanlı: 52 ölü 146 yaralı, 20 Ağustos 2012 Gaziantep: 10 ölü, 66 yaralı, 27 Temmuz 2008 Güngören: 18 ölü, 154 yaralı, 22 Mayıs 2007 Ankara Anafartalar Çarşısı: 9 ölü 121 yaralı, 20 Kasım 2003 HSBC ve İngiliz Konsolosluğu saldırıları: 30 ölü,5 Kasım 2003 Sinagog saldırıları: 27 ölü, 300'den fazla kişi yaralı, 16 Mart 1978 İstanbul Üniversitesi:7 ölü 41 yaralı, 16 Temmuz 2005 Kuşadası: 5 ölü 20 yaralı…

Ankara'da 5 ay içinde 168 vatandaşımız terör saldırılarında yaşamlarını yitirdi, yüzlerce vatandaşımız da yaralandı. Geride acı ve gözyaşı, anılar ve terörün vahşi yüzü kaldı.

Kızılay saldırısında 34 yurttaşımız hayatını kaybetti 100'ün üzerinde yurttaşımızda yaralandı. Terör saldırısında hayatlarını kaybedenlerin kimi annesine-babasına, kimi arkadaşına, kimi ailesine veda etti.

Terör saldırısı nedeniyle yönetim makamında olan bütün sorumluları eleştirmeye, ilgililerden hesap sormaya, istihbarat, güvenlik zaaflarından kaynaklanan eksiklikleri dile getirmeye tabi ki evet. Devlet kurumlarında daha nitelikli yetkin kadroların artık iş başına getirilmesi çağrılarına da sonuna kadar evet.

Ancak anasının hamile karnında yaşama ‘merhaba' demeyi bekleyen doğmamış çocuğu, sınavdan çıkan gençleri, masum yaşlı, kadın çocukları ayırt etmeden sivilleri hedef alan terör saldırısı da amasız, fakatsız kıvırmadan insanı ve vicdani duygularla kınanmalıdır. Eleştiri hakkımızı kullanma yanında insanlığa düşman olan teröre karşı dayanışma sergilenmelidir.

Kanlı terör saldırılarına herkes işine geldiği gibi yaklaşırsa ne duygudaşlık kalır, ne de insani değer.

Fransa'da 17 kişinin öldüğü Charlie Hebdo baskınından sonra ama, fakat demeden 3.7 milyon insan sokaklara döküldü. Liderler terörü protesto mitinginde Farnsa' da ön saflarda yürüyerek Fransızların yanında yer aldı.

Ankara Kızılay'da gerçekleştirilen terör saldırısına Türkiye'den ve dünyanın her tarafından kınama ve tepki yağdı. Lakin Fransa'da teröre karşı sokaklara dökülen duyarlı liderleri ülkemizde meydana gelen terör saldırısına Fransız kaldı. Terör saldırısını geçmişte olduğu gibi mesajla geçiştirdiler.

Terör saldırısına karşı uygulanan çifte standarda iki itiraz yükseldi.

Barcelona'da forma giyen milli futbolcumuz Arda Turan ve Türkiye'de yaşayan İngiliz müzisyen James Taylor, dünya liderlerine teröre karşı çağrıda bulundular.

Fransa'nın başkenti Paris'teki terör saldırısının ardından çok sayıda ülkenin devlet başkanı ve başbakanı ile hükümet temsilcilerinin katılımıyla Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen anma töreninden bir fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşan Arda Turan, Türkçe ve İngilizce, 'Bu sadece bizim problemimiz değil; senin, benim, hepimizin. Teröre karşı tek vücut olma zamanı. Biz bu dünya üzerinde toprağa düşen her can için gözyaşı döktük. Acılar sizin coğrafyanızı sardığı zaman sizinle beraber üzüldük. Şimdi o övündüğünüz medeniyetin gereğini yapın ve ayağa kalkın. Çünkü insanın değerini belirleyen, yaşadığı coğrafya değildir. Biz sizin acılarınızda elimizi uzattık, beraber ağladık. Şimdi benim ülkemde hiç bilmediğiniz evlerde; anneler, babalar, kardeşler, eşler ağlıyor. Tepkinizi şimdi gösterin. Ben Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden bir sporcu olarak bekliyorum bunu. Hepimiz bekliyoruz. Çünkü bu; sadece bizim acımız değil. Terör sadece bizim terörümüz değil” dedi.

2 yıl önce konser için geldiği Türkiye'de bir Türk kızına aşık olunca Ankara'ya yerleşen İngiliz müzisyen James Taylor profilinde, 'Röportaj yok. Siyaset yok. Hepimiz insanız' yazarak çifte standarda, ikiyüzlülüğe tepki gösterdi.

Taylor, terörü lanetlediği mesajında uluslararası kamuoyuna sitem ederek Kızılay kurbanları için duyarlılık dayanışma istedi. Facebook'ta yaptığı bu paylaşımı İngiliz Independent gazetesi ve Amerikan Newsweek dergisi tarafından da haberleştirilen Taylor,'Ankara benim evim. 18 aydır böyle. Evim olmaya da devam edecek. Charlie oldunuz. Paris oldunuz. Peki Ankara olacak mısınız?' sorusuyla uluslararası kamuoyunu hain saldırının kurbanları için empati kurmaya davet etti.

Türkiye'de meydana gelen terör saldırılarının, patlamaların dünyanın her tarafında meydan geldiğine ve gelebileceğine dikkat çeken Taylor, ' Bu; Northampton'da, Drapery'deki Debenhams'ın dışında bir bomba patlaması gibi bir şey... Ya da Birmingham'daki New Street'te... Veya Londra'daki Piccadilly Circus'ta...' diye yazdı.

Taylor'un 50 binden fazla Facebook kullanıcısı tarafından paylaşılan, yaklaşık 4 bin yorum alan ve 60 bini aşkın kişi tarafından 'beğenilen' insani paylaşımı sosyal medya kullanıcılarının takdirini topladı.

Bu çağrılar duyulur mu? Evet duyulur. Ama duyulmasından sonuç çıkmaz. Zira Fransa'da teröre karşı yürüyen uluslararası irade terörü kurbanlarına, ülkesine, dinine, diline ve ırkına göre tanımlayarak değerlendiriyor. O nedenle Türkiye için Ankara'da yürümezler. Onları Suriyeli mağdur mültecilere gösterdikleri ,insani yaklaşımdan da tanırız.

Terörün arkasındaki güçler, “Ya benim isteklerimi yerine getireceksin, ya da her yeri cehenneme çevirerek hayatı yaşanmaz, ülkeyi yönetilmez hale getiririm” demeye çalışıyor.

Teröre sarılanlar masum insanları öldürerek korkuyla korkutmayı amaçlıyorlar.

Terörü destekleyenler, planlayanlar, saldırıları gerçekleştiren teröristler ne kadar acımasız olursa olsunlar, masum insanları katlederek sonuç alamazlar. Bunun dünyada bir sürü örneği var. Çünkü korkunun ecele faydasının olmadığını, neticede ölümü bilen insanlar öyle ya da böyle korkuyu yeniyorlar. İnsanlar yaşama sarılarak korkuyu korkutuyorlar.

Rusya Suriye'den neden çıkıyor?

Suriye görüşmelerinin Cenevre'de yeniden başladığı gün sürpriz bir adım atan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Ordularımız Suriye'de görevini tamamlamıştır. Geri çekilme emrini veriyorum” dedi.

Suriye sınırında Türkiye hava sahasını ihlal eden SU-24 tipi bir Rus savaş uçağının Türk F-16'ları tarafından düşürülmesini iyi değerlendiren Rusya, Suriye'ye girerek çok büyük silah yığınağı yaptı.

Esat muhaliflerini, Türkmenleri havadan bombalayan Rusya, şimdi Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye'ye kara harekâtını önleme bahanesi ve Cenevre görüşmelerine destek sağlama gerekçesiyle Suriye'den çıkıyor.

Kafkasam analisti Kenan Rovshanoğlu Rusya'nın Suriye'den çekilmesini şu şekilde yorumluyor: “Suriye konusunda ABD ve Rusya arasında bir anlaşma var. Bu anlaşmanın hatta ‘B planı' var. Rusya ve ABD Suriye'de tarafların geçiş süresine dahil olması, aksi takdirde barış görüşmeleri olumsuz olursa, Suriye'nin bölünmesi. Her iki halda Rusya süreçden başarılı çıkmış sayılabilir.”

Rusya Suriye'den çıktı. ABD'nin İran ile gizli bir anlaşması yoksa İran ortada kaldı diyebiliriz.

Bakan Yılmaz Van'a umut veriyor

Bingöllü hemşehrimiz Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Van'a en fazla gelen hükümet üyelerinden biridir. Van'a karşı özel bir ilgisi, sevgisi olan Bakan Yılmaz, Van'ın kalkınmasına, ekonomik gelişmesine somut projelerle destek veriyor. Van'da gördüğünüz birçok yatırımda onun imzası ve emeği var. Şov yapmadan, verdiği sözleri unutmadan, kirli işlere bulaşmadan yalınızca işini yapıyor. Bakan Yılmaz Vanlılara da güven veriyor, umut oluyor.

Bakmadan Geçme