Annemin Futbol Tutkusu
Çocukluğumdan beri bizim evde futbol maçlarının izlendiğine ya da radyodan dinlendiğine pek şahit olmadım diyebilirim.
Çocukluğumdan beri bizim evde futbol maçlarının izlendiğine ya da radyodan dinlendiğine pek şahit olmadım diyebilirim. Rahmetli babamın radyosu hep açık başucunda dururdu. Ama o türkü sevdalısı bir adamdı. Nezahat Bayram ,Muazzez Turing, Aynur Gürkan, Can Etili'den türkü dinlemeyi severdi. Bir de ajanslar… Onun için her şeyden önemliydi. Saat başı ajansları hiç kaçırmazdı. Ana haber bültenleri de ayrı bir ritüeldi bizim evde. Haberler başlamadan tüm ihtiyaçlar karşılanır çay demini almış olurdu.
Haberleri dinlerken eve sinek vızıltısı duyulacak kadar derin bir sessizlik hakimdi. Babam haberlerin tek bir cümlesini kaçırmadan dinler daha sonra günün yorumunu mutlaka yapardı. O, futbol yerine daha çok atletizm, boks ve güreşi sever, bu spor müsabakalarını yakından takip ederdi. Birde her gün aldığı ve en ince ayrıntılarına kadar incelediği adeta taradığı gazeteleri vardı. Ancak futbolla arası hiç sıcak olmamıştı. Emekli olunca takım tutmaya zorlayan torunlarını kırmayıp onların hatırına Beşiktaşlı olmuştu. Boks da Muhammed Ali Clay onun tek favorisi idi maçlarını da asla kaçırmazdı, sabahın ilk saatlerinde başlayan maçı heyecanla izlerdi. Annem ise çok kitap okur, not tutar günlük yazardı ve çok iyi bir terziydi. Modelleri kendi çizer kendi sitilini oluştururdu.
Annemin sporla hiç ilgisi olmadığı gibi futboldan hiç hoşlanmaz televizyonda bir maça tesadüf ettiğinde de yapılan tezahüratın uğultusundan rahatsız olur derhal televizyonu kapattırırdı. Yıllar sonra öyle bir şey oldu ki annem sadece beni değil hepimizi şaşırttı.
24 Mayıs annemin kara kaplı defterine tarihi bir gün olarak geçti. O gün pazardan geldiğimizde koyu bir Fenerbahçeli olan eniştem ile birlikte annemi futbol maçı izlerken bulduk. Hangi maç mı?
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...