Antalya'dan 1 Mayıs notları

Nasıl da heyecanlıydım. 23 Nisan'a hazırlanan ilkokul çocukları gibi. 'Yahu bana kırmızı tişörtümü verin.'Dediğimde bizimkiler güldü: 'Baba senin hiç kırmızı tişörtün olmadı ki.'

Neyse içinde kırmızı olan bir tişörtü üzerime çekip yola koyuldum.
Toplanma yeri Aydın Kanza Parkıydı. Saat 14.00'e çağrı yapılmıştı ama insanlar saatler önce çoluk çocuk, ellerinde bayraklarla her tarafa saçılmışlardı. Her sendikal örgüt üyelerini kendi grup flaması ve pankartı altında topluyor, aralarına şüpheli kimsenin alınmaması uyarısı yapıyorlardı. Her santimetre kareye disiplin hâkimdi. Bu tabloyu gördükten sonra hemen oradan ayrılıp kortejler gelmeden Cumhuriyet meydanına yürüdüm. Bir gazeteci ruhuyla varış noktasını da gözlemlemek istiyordum.
Cumhuriyet meydanına bütün girişler bariyerlerle çevrilmiş ve giriş güvenlik kapıları iki arama şeklinde düzenlenmişti. Diyelim kötü niyetli ilk tarama aşamasından kaş göz arasında geçti değil mi… İkinci noktada tekrar aranarak enselenebilirdi.
Polis arkadaşlar olağanüstü içten ve naziktiler. Her aranan insana buyurun hoş geldiniz diyorlardı. Bu da geçmişten akıllarda kalan fobiyi yok etmeye yetiyordu. Hemen önümdeki ben yaşlardaki hanımefendi polislere:

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme