Arap Saçı
İlkel canlılarda bir hayatta kalma mücadelesi vardır. Vahşi doğaya baktığımızda bunu görmemiz mümkün. Güçlü olanın kazandığı bu döngü, bu iktidar mücadelesi, ilkel bir canlı olmasa da, insanoğlunda da vardır ve var oluşundan bu yana hız kesmeden devam etmektedir.
İlkel canlılarda bir hayatta kalma mücadelesi vardır. Vahşi doğaya baktığımızda bunu görmemiz mümkün. Güçlü olanın kazandığı bu döngü, bu iktidar mücadelesi, ilkel bir canlı olmasa da, insanoğlunda da vardır ve var oluşundan bu yana hız kesmeden devam etmektedir. En büyük sonucu olan savaşı beraberinde getirerek. İşte Ortadoğu... Ortadoğu'da “denge sağlamak” hevesi, aslında bu ülkelerin bölgedeki iktidarın sahibi olma, kaynakları elde tutma isteğinden başka bir şey değildir. Yanısıra sebep olduğu sorunlarla, Ortadoğu'yu Arap saçına çeviren de budur. Esasen öteden beri süregelen birçok farklılığın ve bunların etrafında dönen oyunların sonuçları yaşanıyor. Nedir bu farklılıklar: Basitçe Irk, din, mezhep diye sıralarsak, irdelemeye başlayınca, birçok öğe daha ekleyebiliriz. Bu farklılıklar, istikrarı zor ve kırılgan kılmaktadır. Bölgedeki yönetim biçimleri yani daha çok dikta rejimi hakim olması ile, rejime karşı olanların başkaldırıları, eklenen dış müdahaleler ve entrikalar, Arap Baharını Arap Saçına çevirmiştir.
Gelişmelere basitçe bir göz attığımızda:
Arap baharı sonrası Arap ülkelerinde depreşen olaylarla, yönetim değişiklikleri ve iç savaşlar başladı. Yani o yıllarda sadece Suriye ‘de değil, Mısır, Lübnan, Yemen ‘de de yönetim değişiklikleri olmuştu.
Şu an gündemde olan ise Suriye...
Yıl 2011. Suriye' de iç savaş başlarken, bu durum, Suriye ile beraber bölgeyi de etkiledi.
Suriye'deki iç savaş sadece Arap Baharı kaynaklı değil, sonrasında gelişen olaylar ve bir kısır döngünün sonuçlarıydı. Savaş ortamının tozu dumanı ile huzur ve güven ortamının eksikliği, özellikle Ortadoğu'da kendini göstermeye başladı.
Maalesef İnsanların tepesine bombalar yağdı, olaylar kışkırtıldı, göçler arttı.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...