ARTIK KİMSE MAZERET ÜRETEMEZ
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkanı Abdullah Aras, 'Merkezi hükümet ve yerel yönetimin ayrı ayrı olmasından dolayı bir türlü ortak hareket edemiyorlardı, Van'ın menfaatine olan projeleri ve çalışmaları gerçekleştiremiyorlardı ama bundan sonra kayyum hükümeti temsil ettiği için kimse mazeret üretemez. Van'ın sorunlarını çözme noktasında yerel yönetimler ve merkezi hükümet birlikte hareket edecek. Bundan sonra mazeret dönemi bitmiştir. Van'ın sorunları artık hızlı bir şekilde çözülmelidir' dedi.
Rıdvan Can
MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Aras, kayyum atamalarından sonra merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin Van'ın sorunlarını çözmek için çalışması gerektiğini vurguladı. Referandumda yeni anayasa için evet oyu kullanacaklarını kaydeden Aras, Van'daki meslek odları ve sivil toplum kuruluşlarının yeni anayasa değişikliğinde tavırlarının net olması gerektiğini belirtti.
Aras, yaptığı açıklamada Türkiye'nin Nisan ayında referandum seçimlerine gideceğini belirterek, "Tabi biz bu anayasa değişikliğini önemsiyoruz. Memleketin siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan kalkınması noktasında çok önemli bir aşamadır. Bizler 1982 anayasasıyla 35 yıldır ömrümüzü geçirdik. O anayasa bir darbe anayasasıydı. Hukukçular tarafından belirlenmiş bir anayasa değildi. İlk defa anayasada böyle bir değişiklik oluyor. İnşallah bu anayasanın her şeyden önce ülkemize, milletimize ve Van'ımıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
"VAN'DAKİ STK'LARIN TAVRI NET OLMALI"
Van'daki meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının yeni anayasa değişikliğinde tavırlarının net olması gerektiğini anlatan MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras, MÜSİAD olarak yeni anayasada evet oyu kullanacaklarını ifade ederek, "Anayasanın 18 maddesi değişti fakat yeni anayasa ağırlıklı olarak başkanlık sistemine binaendir. Hak ve özgürlükler noktasında beklenileni göremedik ama bu değişikliğe bizde MÜSİAD olarak evet diyoruz. Bir takım eksiklikler olsa bile biz yeni anayasaya evet diyeceğiz. O şekilde de rengimizi belli ediyoruz. Tabi meslek odaları, STK'ların referandumda tercihlerini belli etmeleri siyasi hareket değildir. Bu seçim Türkiye'nin ve memleketin geleceğini belirleyecek. Elbette meslek odaları ve STK'lar bu konuda net duruş sergilemelidir. Evet'se ne için evet, hayır'sa ne için hayır demeleri gerekir. Kesinlikle ilimizdeki meslek odaları, STK'lar bu konuda sesiz kalmamalıdır. Renklerini belli etmelidirler. Biz meslek odları ve STK olarak bu memleketin ana üyeleriyiz, dinamikleriyiz. Yol belirleyen, halkın önündeki problemleri yukarıya taşıyan çok önemli kitleleriz. Bizim eğer bu noktada bir düşüncemiz veya belirginliğimiz yoksa halkın hiç olmaz. Dolayısıyla meslek odları ve Sivil Toplum Örgütleri memleketin menfaati, ülkenin kalkınması ve bölgenin kalkınması noktasında çok net tavır sergilemelidirler" diye konuştu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ HALKA İYİ ANLATILMALI"
AK Parti'nin ülkedeki vatandaşlara başkanlık sistemini iyi anlatması gerektiğini savunan Abdullah Aras, "Biz MÜSİAD olarak genel merkezimizle birlikte bu referanduma evet diyoruz. Türkiye'nin başkanlık sistemine ihtiyacı vardı. Halka çok iyi anlatılması gerekir. İnşallah Türkiye başkanlık sistemiyle birlikte çok daha iyi yerlere gelecektir. Türkiye'de kesinlikle bir resim değişikliği yoktur. Biz 1982 yılından bu yana kadar darbe anayasasıyla yönetiliyoruz da bir resim tehlikesi yoksa bugün hamdolsun demokrasiye inanan, memleketin kalkınmasına önemli katkı sunan bir Cumhurbaşkanımızın başkan olması her halde bu memleketin zararına değil, faydasına olacaktır. Bu noktada başkanlık sistemi inşallah memleket için hayırlara vesile olur" şeklinde konuştu.
"MEMLEKET İÇİN EVET DİYORUZ"
Hiçbir siyasi partiyle birlikte hareket etmeyeceklerini belirten Aras, referandum seçimlerinde evet demelerinin sebebinin kesinlikle AK Parti olmadığını söyleyerek, "Yeni anayasanın memleket için, ülkenin kalkınması, sosyal ve kültürel açıdan kalkınacağını düşündüğümüz için evet diyoruz. Dolayısıyla evet diyorsak bu düşünceye de sahipsek, referandumda evet çıkması için bir takım çalışmalar yapacağız. İnsanlara yeni anayasanın ne getirip, ne götüreceğini anlatacağız. Bunu yaparken de kesinlikle bir siyasi partiyle birlikte yapmayacağız. Biz MÜSİAD olarak, bu çalışmaları yapacağız" dedi.
"YÜZDE 50'NİN ÜSTÜNDE EVET OYU ÇIKAR"
AK Parti'nin ülkede ve bölgede başkanlık sistemini iyi anlatması halinde yüzde 50'nin üstünde evet oyu çıkacağını vurgulayan Aras, "Ben 2010 referandumunu hatırlıyorum. O zaman Van'da yüzde 94 evet çıkmıştı, tabi o günkü siyasi parti BDP'nin seçimleri boykot etmesinden dolayı sandığa gitmeyen her vatandaşın oyu evet olarak kabul edildi. Bu yüzden de o dönemde Van'da yüzde 94 evet oyu çıkmıştı. Tabi bu sefer gördüğüm kadarıyla bazı siyasi partiler hep birlikte hayır diyecek. Dolayısıyla dengeler değişecek. Ben her halükarda başkanlık sisteminin çok iyi anlatılması gerektiğini savunuyorum. Eğer başkanlık sistemi halka iyi anlatılırsa, ben yüzde 50'nin üzerinde evet oyu bekliyorum" diye konuştu.
"GENEL SEKRETERLİK ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREVDİR"
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri Mehmet Yalçın'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Van'a atanması ile ilgili değerlendirmede bulunan MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras, Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine Van'ı bilen bir ismin gelmesi gerektiğini kaydederek,"Elbette bir ilde o ilin dinamikleri, o ili iyi bilen, o ilin sosyal olgularını iyi tahlil eden insanların başta olması o il için iyidir. Yeni gelen arkadaşımız meslek hayatında çok başarılı olabilir, deneyim ve tecrübesi de çok iyi olabilir ama bu insanın Van'ın dinamiklerini tanıyabilmesi için zaman lazımdır. Çünkü fiziki zemin çok önemlidir. Yani çok iyi birikimli olabilirsin ama Van ile Kayseri arasındaki yaşam tarzı, örf adetleri, insanlarla uyum sağlamak, birleşmek, bir araya gelmek çok ciddi anlamda farklılık arz eder. Genel sekreterlik çok önemli bir görevdir. Şuan memlekette validen sonra genel sekreter gelir. Van'da bu görevi yapacak elbette önemli isimler vardı. Van tarihinde çok büyük cevherleri, siyasetçileri, genel müdürleri, çok iyi bürokratlar yetiştirmiş bir ildir. Zaman kaybının olmaması için Van'dan birinin bu göreve gelmesini isterdim. Çünkü yerel seçimlere iki yıl kaldı" ifadelerini kullandı.
"BELEDİYECİLİK GEÇMİŞİ MAZİSİ İYİ OLAN BİR İNSANDIR"
2017 yılının yerel yönetimler için çok önemli bir yıl olduğunun altını çizen Aras, "2018'de yapılacak çalışmaların tümü Vanlıya mal olabilecek projelerdir. Elbette Kayseri'den gelen yeni genel sekreterin çevreyi tanıması, insanları tanıması zaman alacak. Bölgeyi bilmesi, fiziki koşulları, hangi ilçede ne eksik var, ekibini kiminle kurmalı ister istemez bu işler hepsi zaman alacak. Bu zamanda heba edildiği takdirde seçimler için çok ciddi bir zaman kalmayacaktır. Biz illa ki Mehmet Yaşar olsun demedik, kendisi değerli bir arkadaşımızdır. Van'a katkı sunmuştur ama Vanlı olan başka bir isimde olabilirdi. Van'ı bilen, sorunlarını anlayan bir insan gelmeliydi. Mustafa Yalçın'ın Van'ı tanıması zaman alacak. Sosyal medyada takip ettiğimiz kadarıyla belediyecilik geçmişi mazisi iyi olan bir insandır ama bölgeyi tanıması zaman alacak. Ben Mehmet Yaşar'a yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Yeni gelen kardeşimize de başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.
"KİMSE ARTIK MAZERET ÜRETEMEZ"
Van ve bölgedeki belediyelere kayyum atamalarından sonra merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin ortaklaşa sorunları çözme noktasında birlikte hareket etmesi gerektiğini de söyleyen Aras, "Daha önce merkezi hükümetin bir endişesi vardı. Yerel yönetimlerle çalışamadıkları için sıkıntı oluyordu. Merkezi hükümet ve yerel yönetimin ayrı ayrı olmasından dolayı bir türlü ortak hareket edemiyorlardı, Van'ın menfaatine olan projeleri ve çalışmaları gerçekleştiremiyorlardı ama bundan sonra kayyum hükümeti temsil ettiği için kimse bir mazeret üretemez. Van'ın sorunlarını çözme noktasında yerel yönetimler ve merkezi hükümet birlikte hareket edecek. Mazeret dönemi bitmiştir. Van'ın sorunları artık hızlı bir şekilde çözülmelidir. Yerel sorunları çözme noktasında elimizi değil de gövdemizi taşın altına koymamız gerekiyor. İmar bu memleketin en büyük sorunlarından biridir. Depremi yaşayan bir iliz, bir takım sıkıntılar yaşandı. Belediye ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir protokol imzaladı. İmar yapıldı ve bu imarların bir kısmı açılmadı. Bir vatandaşımızın dosyası iki, üç ay belediyede beklememesi lazım. Yani bir an önce bu atamaların yapılması gerekir. Bu konuda çok iyi bir ekip kurulması lazım, çünkü Van'ın ekonomisinin büyük bir kısmı inşaat sektörüne dayalıdır ve inşaat sektörünün de zamanı çok kısıtlıdır" dedi.
"VAN'IN DAHA YAŞANABİLİR BİR KENT OLMASI GEREKİYOR"
Abdullah Aras, son olarak şunları kaydetti; "Şehirden çıkarılması gereken bazı devlet kurumları vardı, çıkarılmış fakat bunların büyük bir kısmı Edremit tarafına yönlendirilmiş, bu anlamda Özalp ve Erciş tarafları da ihmal edilmemesi gerekir. Yeni projelerin o tarafa aktarılması gerekiyor. Van'ın dışındaki diğer büyükşehir belediyelerin asfalt, çöp toplanması, sosyal kültürel olarak yapılan hizmetler çok iyi aşamadadır ama biz Van olarak çok geride kalmışız, adamlar en uzak dağlara bile asfaltı götürüyor ama biz hala bir mahallenin yolunu asfaltlayamıyoruz. İnşallah kayyum Van'da iyi bir belediyecilik anlayışı sergileyerek Van'ın bütün sorunlarını çözer. Van'ın daha yaşanabilir bir kent olması gerekiyor. Kayyumun bu yöndeki çalışmaları çok önemlidir. Van bölge açısından çok önemli bir ildir. İnşallah zamanla sorunları biter"