Asırlık ayakkabılar orijinal dokusuyla günümüze taşınıyor
Van'da 35 yıldır ayakkabı imalatı ve tamiri yapan Mecit Emen, tamamen doğal malzemelerden yapılan ve yörede 'reşik' diye tabir edilen ayakkabıyı orijinal dokusuyla günümüze taşıyor.
Tarihi asırlar öncesine dayanan ve unutulmaya yüz tutan Van yöresine has ayakkabı, kentteki ustaların eliyle tüm zorluklara rağmen yeniden günümüze taşınıyor. Orijinal özelliklerini kaybetmeden bugüne kadar getirilen, tamamen doğal malzemelerden yapılması nedeniyle mantar, ayak kokusu ve diğer hastalıklara neden olmayan reşik, folklor ekiplerinin talebi üzerine Vanlı usta Mecit Emen (50) tarafından yeniden tasarlandı.
Yöresel ayakkabı ustası Mecit Emen, mesleğe başladığı ilk yıllarda Bahçesaray ilçesinde yaşlıların kendisine tamir için getirdiği reşik isimli ayakkabıyla tanıştığını belirtti. Ayakkabının zamanla unutulmaya yüz tutuğunu ve artık tamirat için de getirilmediğini ifade eden Emen, yok olan bir kültürü yeniden gün yüzüne taşımaya karar verdiğini söyledi. Bunun için özel olarak dokunan keçi kılını temin ettiğini anlatan Emen, yöresel ayakkabıyı orijinal dokusuyla yeniden tasarladığını belirtti.
“Folklor ekipleri için yeniden tasarladık”
Ayakkabıyı folklor ekipleri için yeniden tasarlayarak günümüze taşıdığını dile getiren Emen, “Kundura imalatı ve tamiratıyla başlayan meslek hayatımızı, ortopedik ayakkabı üzerindeki çalışmalarımızla devam ettiriyoruz. Bölgemize has olan reşik ayakkabıyı folklor ekipleri için yeniden tasarladık. Yıllar önce babalarımızın ve dedelerimizin güncel hayatta giydiği bu ayakkabıyı günümüze göre tasarladık. İnsanların taleplerine göre bu ayakkabıyı güncelledik. Dokusunu ve işçiliğini yaptık” dedi.
“Keçi kılı su çekmiyor ve koku yapmıyor”
Ayakkabının keçi kılından imal edilmesi ve tamamen doğal malzemelerden yapılması nedeniyle ayak sağlığını koruduğuna dikkat çeken Emen, “Reşik keçi kılından imal ediliyor. Bu keçi kılını ise özel olarak dokutuyoruz. Keçi kılı su çekmiyor ve koku yapmıyor. Diğer taraftan ayak mantarını da engelliyor. Rahat ve hafif bir ayakkabı giyeceği tarzına dönüşüyor. İlk etapta keçi kılı ürününü dikiyoruz ve ardından kesimini yapıyoruz. Diktikten sonra kök boyayla boyanmış yünlerle bunu dikiyoruz. Kök boyasıyla boyanmış yünler ayakkabıya tatlı bir ahenk katıyor. Kök boyalı yünler uzun süre renk de vermiyor. Böylece ayakkabı cıvıl cıvıl kalıyor. Bu renkli yünü desen olarak ayakkabıya işleyip, kalıba çekiyoruz. Kalıba çekilen ayakkabıya son olarak taban takıldıktan sonra paketleniyor” diye konuştu.
“Reşik'in son ustaları bizleriz”
Reşik'in son ustalarının kendileri olduklarını ve kendinden sonra kardeşlerinin sürdüreceğini dile getiren Emen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bunu kültürel bir miras olarak gün yüzüne çıkardık. Bölgemizde bizim dışımızda bu sanatla uğraşan kimse yok. Yalnız bizim yetiştirdiğimiz çıraklarımız bunu yapmaya devam ediyor. Bize ticari bir getirisi yok, kültürümüzü yaşatma adına bu işçiliği sürdürüyoruz. Kimisi hediye olarak, kimisi de iş yerlerinde veya şark köşelerinde sergilemek amacıyla alıyor.”