Atatürk'ü tartıştmayız!..

Güzel ülkemde siyaset, -maalesef- temiz bir zeminde yapılmıyor. Bu acı verici durum/manzara başkalarının değil, bizim/hepimizin eseri...

Güzel ülkemde siyaset, -maalesef- temiz bir zeminde yapılmıyor. Bu acı verici durum/manzara başkalarının değil, bizim/hepimizin eseri...

Nicedir birbirini karalamaya doymayan, bu yanlış hevesleri bitmeyen kimi siyasetçileri(!) var ülkemizin.

Ve onların yanlışlarını görüp; yanlarında duran, onları alkışlayan topluluklar da...

- Quo vadis? Nereye böyle?

Her gün tv ekranlarından birbirlerini aşağılayan, karalayıp; kendilerini "sütten çıkmış ak kaşık" görenler; ayna önüne geçip kendi hallerine/durumlarına niçin bakmıyorlar acaba?

Böyle bir uygar davranış; öncelikle cesaret/kendine güven ve dengeli bir ruhsal yapı ister herhalde...

Siyaseti kendi kafalarının kalıplarına göre şekillendirip; bunu toplumsal anlamda beğeniye sunmanın ülkeye ne kazandırıp-kaybettirdiğini usuna/aklına getiren hiç mi yok acaba?

"Bildiğim bildik..." havalarıyla geldiğimiz nokta ortada...

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün adı da; oluşturulan çirkin siyaset ortamına taşındı sonunda.

Aferin!..

Demokrasiyi; "Koltuk kapmak, koltuğu bırakmamak çekişmesi" olarak algılayan kimi siyasetçinin son hüneri de; Atatürk üzerinden amacına ulaşmak olsa gerek.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme