Baharı beklerken

Takvimler Mart ayına merhaba deseler de henüz kış pılısını pıtlısını toplayıp gitmedi. Boşuna söylememişler:

Takvimler Mart ayına merhaba deseler de henüz kış pılısını pıtlısını toplayıp gitmedi. Boşuna söylememişler:

"Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır."Sözünü.

Bahar mevsiminin ilk ayının bir yüzü kar diğer yüzü çiçeklerdir.

Ergen gençlere benzer; erik, kayısı, badem ağaçları. Güneş bulutlardan yüzünü sıyırıp gösterdi mi patlatır tomurcuklarını. Tıpkı paltosunu, kazağını fora eden gençler gibi. Birden soyunur bir kış topladığı gücünün çiçeklerini.

Oysa sayılı günler vardır Mart ayının içinde. Kaynana fırtınası, v.s fırtınalar. Sıcak yüzlü güneş birden kuşatan kara bulutların altına saklandığında başlar rüzgârların kamçı sesi duvarların, camların, ağaçların yüzünde. Ve boşanır yağmur rahmet olup yeryüzüne. Düştüğünde ısı sıfıra doğru damlalar irileşip dolu olur. İşte o anda yakalanırlar çiçeğe durmuş ağaçlar ikiyüzlü Mart ayının gazabına.

Hani o eski kışlar dense de tedbirli olmak gerek bağda, bahçede, bostanda. Korumak gerek aşılanmış ağaçların taze sarılmış yaralarını.

Şimdi Akdeniz ve Ege'de gün vurmuş bahçelerde çoktan bademler çiçek açtı. Ya İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu?

Hiç unutmam…

70 'li yılların sonunda 19 Mayıs Gösterileri için çıktığımız Van Stadyumunda sabah yüzünü gösteren bulutlar saatler sonra gri bulutlara teslim olmuş, esen sert rüzgâr ve ardından yağan dolu dakikalar içinde beyaz bir örtü olup her yanı kaplamıştı.

Bakmadan Geçme