Bakan Özhaseki: 'Sıfır Atık' Türkiye'nin bir markası haline geldi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 'Şu anda 'Sıfır Atık' Türkiye'nin bir markası haline geldi.' dedi.

TAKİP ET

BM Genel Kurulu nedeniyle New York'ta bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, TRT Haber'in sorularını yanıtladı.

Bakan Özhaseki'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Şu anda Türkevi'ndeyiz ve BM'nin tam karşısındayız. Burada Türk bayrağı altında olmak, kendi evimizde olmak bizim için de gurur verici. Burada yapılan BM toplantısının ana gündem maddesi bir taraftan sürdürülebilir adaletli bir kalkınma, bir taraftan da iklim değişikliğiyle alakalı ortaya çıkan manzara. Haliyle bu konu bizi yakından ilgilendiriyor. Bütün birimlerimiz bu konuda teyakkuzdalar ve müthiş bir çalışma içindeler.

Bu konuda bizim yedi yıl önce başlattığımız bir Sıfır Atık projesi vardı. Önce kendi bakanlığımızda bir yıl kadar denedik, sonra Emine Hanım projeyi çok sevdi, üstlendi, hamiliğini yaptı ve dünyaya açtı. Şu anda Sıfır Atık sadece atıkların geri kazanımı, bir döngüsel ekonomiden olmaktan öte bu ülkenin bir markası haline geldi. Bundan sonra iklime karşı duyarlı, çevreye karşı duyarlı her kim varsa Sıfır Atık konusuna bir vurgu yapıyor. Bundan da mutluluk duyuyoruz.

20 milyona yakın insana bu konuda eğitim verildi. Şu anda biz atıklarımızın ancak yüzde 30'unu ekonomiye kazandırabiliyoruz. Bu yıl sonuna kadar da bu rakamı yüzde 35'e çıkarmayı hedefliyoruz. Sıfır Atık hiçbir şeyin boşa gitmediği, tamamını değerlendirebildiğimiz, ekonomiye kazandırabildiğimiz bir yapıya kavuşturmamız gerekiyor. İnşallah yerel seçim geçtikten sonra yeni bir yol haritası çizip çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu konuda bizim olmazsa olmazlarımız belediyelerimiz. Onlar vasıtasıyla biz evlerden ayrı ayrı daha sonra dönüştürebildiğimiz bir ortama doğru gideceğiz. Bu çalışmaları da inşallah hızla sürdüreceğiz.

"30 Mart Sıfır Atık Günü oldu"

Bu projeye yürekten inanıyoruz. Çünkü hiçbir şey doğada fazla beklememeli. Tükettiğimiz her şey mutlaka bize geri dönmeli diye bakıyoruz. Belki ilk etapta pillerin ayrışması, kağıtların, plastiklerin, camların hepsinin ekonomiye geri dönüşümü mümkündü ama organik atıkların ne olacağı konusu bizim için bir muammaydı. O konuda geliştirdiğimiz makinelerle ısıl işlemden geçirerek gübre haline dönüştürüyoruz. Bunun faydası o kadar çok ki mesela Türkiye'de bugüne kadar yaptığımız çalışmalardan 432 milyon ağacın kurtarıldığını söyleyebilirim. Her bir alanda mazot, benzin gibi enerji dahil olmak üzere bunun bize faydası var. Haliyle bunu dünya markası haline getiren Cumhurbaşkanımız ve eşi Emine Erdoğan Hanımefendi oldu. Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülüğünde 30 Mart Sıfır Atık Günü oldu.

Bize düşen şey bu konuda uygulamak ve sürdürebilmek. Bu konuda zirvede olmak. Önümüzdeki ayın sonunda İstanbul'da Habitat Toplantısı var. Dünya Şehirler Günü olarak ilan ediliyor. Yarın da onun basın toplantısını yapıp davet edeceğiz. 200'e yakın ülkeden insanlar gelecek. Orada yine bu konular konuşulacak. Türkiye olarak biz de rehberliğini yapmaya devam edeceğiz.

"Hedefimiz 2053'te sıfır emisyon"

Bizim kendi içimizde iklimden dolayı bir çabamız var. Zaten yeşil alanları çoğaltmaya çalışıyoruz. Bir taraftan millet bahçeleri projesiyle şu anda 80 milyon metrekareye yakın yeşil alan yapıyoruz. Onu 100 milyon metrekareye çıkarmaya çalışıyoruz. Emisyonları düşürmeye çalışıyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın 2053 yılına kadar sıfır emisyon beyanı var. Sanayicilerimizin de buna uyum göstermesi lazım.

Doğada bir ısınma var ve bu ısınma her zaman için bir tehlikeyi barındırıyor. Biliminsanları son 150 yıl içerisinde dünya 1,1 derece ısındı. Akdeniz havzası 1,4 derece ısındı diyorlar. Yani bizim ülkemizin içinde bulunduğu grup daha fazla ısındı. Peki bu 2 dereceye çıkarsa ne olur? İşte o zaman iklimdeki bir takım sıkıntılardan dolayı gıda krizleri baş gösterir. Arkasından göçler başlar. Bu bir güvenlik sorunu haline gelir. Bunun arkasındaki sıkıntıları dünya karşılayabilecek durumda değil. 3 derece artacak olursa eğer işte o zaman dünya yaşanmaz hale gelir.

Dünyanın dengesi insanoğlu olarak biz bozduk. Bizim önce insan olarak sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sorumluluklarımız var.

Bakmadan Geçme