Bana Göre Van
'İnsanın hanesi, yeni ve kısa tabirle evi, onun küçük bir cennetidir 'derler. Veya böyle söylemiş bir bilge kişi. İnsan çalışıp, çabalayıp, yorgun, argın bir vaziyette hanesine dönüp sıcacık yuvasına kavuşunca tüm yorgunluğunu unutur ve rahat bir nefes alır.
Ne güzeldir kişinin hanesine kavuşması, Ne güzeldir kişinin kavuştuğu hanesinde rahat ve mutlu bir yaşam sürmesi. Evine kavuşmak, evinde rahat bir nefes almak, yorgunluğunu atmak, hatunu ile, kızı ile oğlu ile yakınları ile sohbet etmek, onlarla istişarede bulunmak,dert ve meselelerini dinleyip çare aramak ve böyle bir hayat sürmek ne güzeldir.
Hele kişi Vanlı ise, ve Van'da oturup, Van'da hayat sürüyor ise, Van'ın havasını teneffüs edip, Van halkı ile sohbet ediyor ise, daha bir başka olur kişinin mutluluğu. Zira :' Bir başkadır benim memleketim,' Eşi, menendi bulunmaz bir diyardır benim güzel Van'ım.
Evvela şunu ifade edelim ki Van, Anadolu'yu ve Kafkasları da, dahil eder isek Orta Doğunun aşağı yukarı merkezi konumundadır. Van, Van Gölü ve çevresi ile birlikte, sanki başka bir yerde büyük bir itina ile imal edilmiş ve imal edildikten sonra kutsi bir el tarafından getirilip bu bölgeye yerleştirilmiştir.
Büyük bir saray düşünelim,bu sarayda odalar,murassa salonlar,,banyolar,mutfaklar, yatak odaları, okuma odaları, istirahat mahalleri,oyun alanları, yemekhaneler,kısacası saray sakinlerinin her türlü ruhi ve bedeni ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli mekanlar bulunsun. Ama aynı Sarayın tam orta yerinde Saray sahibi daha küçük bir saray ihdas etmiş olsun. Bu küçük saray çeşitli ziynetlerle tezyin edilmiş bulunsun. Duvarları zümrütten, tavanı elmastan, sütunları cevahirden yapılmış olsun. Tabanı ise bin bir çeşit renk ve değerde madenlerle kaplanmış bulunsun. Bu sarayın bahçesinde güller açmış, bülbüller ötmekte, çiçekler üzerinde çeşitli renk ve güzelliklerle tezyin edilmiş nazlı ve nazenin kelebekler uçuşarak, daldan dala konmaktalar.
Yine aynı mekanın dört bir yanında tanzim kılınan başka bahçelerde en güzel ağaçlar boy göstermedeler. Bu güzel ağaçlar üzerinde çeşitli renk ve güzellikteki kuşlar, kendilerine has bir dille muhaberede bulunmadalar, Yaradan'a şükretmekte ve mekan sahibine olan minnettarlıklarını devamlı bir şekilde dile getirmekte, izhar etmekteler.
Yine bu küçücük sarayın bahçelerinde çeşit, çeşit meyveler yetişmekte ve insanoğluna ikram edilmektedir. Sarayın her yanında çeşmeler, sebiller bulunmakta ve bu çeşmelerden, sebillerden bal gibi tatlı, mis kokulu sular akmakta ve insanın içtikçe, bu suları içesi gelmektedir. İşte bana göre Van, o küçücük saraydan başkası değildir