Başbakanın dikkatine sunulur (1)

Sayın Davutoğlu, öncelikle seçim başarınızı kutluyorum. Ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerim. İnşallah dört yıl boyunca Başbakanımız olarak görev yapacaksınız. Yüce Allah yar ve yardımcınız olsun.

Çok yoğun bir iş birikimi zatialinizi beklemektedir. Bunları köşemde zaman zaman yazmayı sürdüreceğim. Şahsınıza, kişiliğinize saygım sonsuzdur. Hazırlık dönemini de atlattınız. Sahip olduğunuz bilgi ve birikimlerin ülkemizin çıtasını yükselteceğinden eminim…

Ancak, bugüne kadar bilinen üzerinde herhangi bir yaptırım uygulanmayan bazı icraatları sizinle paylaşmak istiyorum…

1-SENDİKALAR ( İŞÇİ VE MEMUR SENDİKALARI) :

İşçi ve memurlarımızın sırtına binmiş bu sendika ağalarının saltanatına son vermelisiniz. İşçiye, memura hiç bir yarar sağlamayan, emekçileri sömürmekten başka hiç bir işe yaramayan bu yapıların yeniden dizayn edilerek üyelerine yararlı bir hale getirilmesi gerekmektedir. Mali denetim sıkı bir şekilde yapılmalıdır. Sahaları olmamasına rağmen otelciliğe, turizmciliğe soyunan bu kuruluşların temsilcileri, çeşitli yöntemler geliştirmektedirler. Yöneticilerinin sınırsız harcama yetkileri vardır. Ağırlama giderlerini inceletmeniz yeterlidir. Her gün lüks ve pahalı restorantlarda yaptıkları harcamaların sorgulanması gerekir. İşçi ve memur emekçilerinden kesilen aidatlarla saltanat sürmektedirler. Bu harcamalara bir sınır getirilmelidir.

2- ODA AĞALIKLARI (DERNEKLERDEN ODALARA DÖNÜŞEN ) 'TESK (TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLAR KONFEDERASYONU):

Konfederasyon ve ona bağlı Federasyonlardan bahsediyorum. Bunlar şoför, berber, terzi, bakkal, fırıncı, marangoz, ve benzeri ne kadar meslek gurubu varsa o kadar oda vardır. Toplam oda sayısı 64 adettir. Her ilçemizde ve her ilimizde üst kuruluşları ile birlikte binlere varan oda başkanlıkları oluşturulmuştur. Yani zar zor geçimini sağlamaya çalışan esnafımızın sırtına binen bu parazitler, esnafımızın kanını emmektedirler. Devletin katkısı ile kurulan bu düzene Devlet resmen aracılık etmektedir. Bu anlayışa şaşmamak mümkün değil. Devlet olarak yasa çıkarıp bir avuç zümrenin milyonlarca esnafı sömürmesini sağlamak hangi mantığa uyar. Binlerce oda ağası saltanatını devam ettirirken yönetim kurulu üyeleri ile birlikte bu rakam daha da yüksektir.

Eski Türkiyenin kaymağını yiyen bu yapı mutlaka devlet tarafından denetim altına alınmalıdır. Bunlara nasıl böyle bir düzen kurmalarına izin verilmiştir. Bu odalar mutlaka sorgulanmalıdır. Genel Başkanlar aynı zamanda birkaç yerin de yönetim kurulu üyesidir. Başbakan ve Cumhurbaşkanının maaşlarından daha fazla maaş aldığını iddia ediyorum. Bunlar mutlaka mercek altına alınmalıdır. Mali denetim sağlanmalı. Yeniden dizayı edilmeli. Esnafa yararlı bir hale getirilmelidir.

Bu kurumlarla ilgili bir çok yazı yazdım. Ancak dikkate alınmadı. Bundan böyle bu işlerin takipçisi olacağım. Yazılarımda bir konuyu gündeme getirip iyileştirilmesi konusunda ısrarlı olacağım. Eski Türkiyenin hantal ve işe yaramaz bir çok kurum ve kuruluşu vardır. Bunların düzeltilmesi konusunda sayın Başbakanımız ilgisini esirgememeli.

Ben bir de sayın Başbakanımızın Danışmanlarının ne işe yaradıklarını merak ediyorum. Yüzlerce sorunu gazetedeki köşemde yazdım. Ne yazık ki şimdiye kadar herhangi bir tepki almadım. Ya bu danışmanlara bizim yazılarımız ulaştırılmadı ya da bizim yazıları kayda değer görmediler. Her iki hali de protesto ediyorum.

Ve sayın Başbakanımıza danışmanlarını yeni Türkiye anlayışına uygun insanlardan oluşturarak, Türkiyenin sorunlarını ve çözüm önerilerini bu anlayışla zatialine sunmaları gerektiğine inanıyorum.

Saygılarımla…

Bakmadan Geçme