Başbakanın dikkatine sunulur '6'
Sayın Başbakanım, bu yazı dizisinde görmüş olduğumuz aksaklık, eksiklik ve yanlışları, hem sizinle hem de kamuoyu ile paylaşmaya çalışıyorum. Zat-ı alinize olan sevgim ve saygım nedeniyle bilinip de söylenmeyenleri ifade ediyorum
Sizin, ülkemizde önemli hizmetlere imza atacağınızdan eminim. İyi niyetinizle, yurt severliğinizle, bilgi ve becerinizle, dürüstlüğünüzle, mütevaziliğinizle ve kaliteli kişiliğinizle Türkiyelilerin yüzde ellisinin gönlünde taht kurduğunuzu da bilmenizi arzu ediyorum.
Dört yıllık Başbakanlığınız döneminde iyi bir performans göstereceğiniz kanaatindeyim. Sizin çalışmalarınıza ek olarak kadronuz ve parti temsilcilerinizinde sizinle aynı gayret içinde olmaları şart.. BAŞARINIZ, sizi oyları ile desteklemeyen diğer yüzde elli vatandaşımızı mahçup edecektir.
Şunlar, kesinlikle olmalıdır, diye düşünüyorum: Partiniz içinde bulunan çıkar guruplarına fırsat vermemelisiniz. İhale paylaşımcılarının önüne set çekmelisiniz. Tüm vatandaşlara karşı eşit davranmalısınız. Kimsenin hayat tarzını dizayn etmeye kalkmamalısınız. Kalkanlara da karşı olmalısınız. Herkes dilediği gibi yaşama özgürlüğüne sahip olmalıdır. Demokrasinin de gereği bu değil midir?
Sayın Başbakanım, sosyal anlamda bir çok iyileştirmeleriniz var. Ancak bunların neler olduğunu vatandaşların tamamı bilmemektedir. Yapılanları herkesin takip edebileceği çalışmalarla kitlelere duyurmalısınız. Bu görev eksikliği; teşkilatın, il başkanlıklarının ve çalışanların arzu edilen yeterlilikle olmamasından kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle; çalışan, aktif ve iyi beşeri ilişkiler kurabilecek kadrolar oluşturmalısınız.
'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' felsefesinin takipçisi olduğunuzu biliyorum. Bu felsefe doğrultusunda yapacağınız her türlü hizmet hem sizi mutlu kılacak hem de vatandaşları… İnsan Yüce Yaratanın en değerli varlığıdır. İnsana hizmet hakka hizmet sayılır. İnsana hizmet etmeyen devlete, devlet denmez. İnsanı bir çok alt kimliklere göre tanımlamak doğu bir değerlendirme değildir. Üst kimliğimiz insandır. Dili, dini, rengi, milliyeti ne olursa olsun kişinin, insan olması yeterlidir. İnsana değer veren insan olur. İnsana hizmet eden insan olur. İnsanı mutlu eden insan olur. İnsan olmanın en asgari ölçütü, insanı sevmek ve ona hizmet etmektir. Allah herkese insan olmayı nasip etsin.
Sayın Başbakanım, ülkemizde, özellikle Güneydoğu bölgemizde petrol kuyuları kazısı sırasında oluşan çamur, binlerce ton kimyasal atığı da içerisinde barındırmaktadır. Bunların bertaraf edilerek geri dönüşümünün yapılması Çevre ve Şehircilik Bakanlığının talimatları gereği mecburidir. Ancak hiç bir firma bertaraf yaptırmadan, bu zehirli atıkları toprağa gömerek, güya tasarruf ettiklerini zannetmektedirler. Oysa, onlar insanımıza ihanet içerisindedirler.Toprağa gömülen bu atıklar yer altı sularımızı zehirlemektedir. Bu tarlalardan çıkan bitkileri yiyen hayvanlarımız telef olmaktadır… Hayvanları ve bölgede yetiştirilen sebzeleri yiyen insanlarımız hastalıktan perişan bir haldedir.
Yabancı ve yerli firmalarımızın para harcamamak için bölgeyi zehirlemekten çekinmemeleri sanki bir şeye güveniyorlarmış imajı oluşturmaktadır. Büyük bir ihtimalle bölgede bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının il müdürlükleri bu işi görmemezden gelmektedirler.
BOTAŞ'ın Çinli firmalara ihale etmiş olduğu Aksaray Doğalgaz Depolama İnşaatı işinde de 50 bin ton kimyasal çamur atık DOĞAMIZ İÇİN ÖNEMLİ BİR TEHDİTTİR. Bunlar da bu atığa para harcamamanın bir yolunu bularak Aksaray ilimizi zehirleyeceklerdir.
Afyon, Aydın, İzmir ve Denizli'de de durum farklı değildir… Termal kuyuların açılmasını takiben aynı kimyasal çamur DOĞAYLA birlikte İNSANIMIZI da zehirlemeye devam ediyor…
Sayın Başbakanım, affınıza sığınarak, net ifadeler kullanmaya çalışmaktayım. Haddimi bilirim. Size, bazı konuları sunmanın gayreti içindeyim. Bunu bir hizmet olarak görüyorum. Bu hizmetim Allah rızası içindir. Bunun karşılığında hiç kimseden herhangi bir beklentim yoktur. Bu aksaklıkları, eksiklikleri ve yanlışları düzeltebilirseniz, bunları görmek benim en büyük kazancım olacaktır.
Saygılarımla…