Basın Çok Abartıyor
Depremin ilk günlerinden bu yana gazete olarak yayın politikamızın gereği hep halkın sorunlarını dile getirmek getirdik. Hep yazdık, gördüğümüz bütün olumlu olumsuz olayları haber yaptık. Ama hep nedense bir başarısızlık durumunda 'basın şişiriyor, basın uyduruyor ' gibi kelimelerle suçlu basın gösterilir.
Şimdi gelelim asıl konuya.
25 Temmuz gecesiydi, bizde konteynırlarımız da iftarlarımızı yapmış 5 -6 kişi çay içmek için dışarıda oturuyorduk. Havada serin tabi dışarıda çay keyfi yapıyorduk. Konteynır kentte birden bir hareketlilik başladı bizde ne oluyor diye baktık ve vali yardımcısı Mehmet Özer'in konteynır kentte olduğunu öğrendik. Biz de sohbetine katılmak için yanına gittik. Müdüriyetin önünde oturmuş vatandaşlarla sohbet ediyor ve bir yandan da vatandaşların sorunlarını dinliyor. Vatandaş soru soruyor ve nitekim kendileri de cevaplandırıyor. Fakat benim dikkatimi çeken nokta şu oldu hep aynı şeylerden bahse ediliyor. İşte TOKİ'ler ne olacak, nasıl yapılacak, ne zaman bitecek. TOKİ'ye gitmeyen vatandaşların durumu ne olacak sorular sorulmaya başlandı. Sayın vali yardımcısı da gayet sakin cevaplar veriyor ve vatandaşların bildiklerinin aynısı anlatıyor vatandaşta dinliyor. Tabi vali yardımcısı örnekler veriyor işte Şanlıurfa'da bu TOKİ'ler 150 bin TL, Adana'da 150 bin TL sadece Van'a özel 75 bin TL diye örnekler veriyor. Bende kendilerine 'Bu TOKİ'ler yapılırken neden vatandaşa öneri sunulmadı? Yani küçük aileler metrekaresi düşük evler, büyük aileler de yüksek metrekareli evler alsınlar ve konut fiyatları da burada ki insanların aile bütçesi göz önüne alınamazmıydı?' dedim kendilerine. Bana ' hayır böyle bir seçenek sunulamazdı' dedi. Bende tekrar ' Peki, ' neden merkeze bağlı köylere böyle bir seçenek sunuldu da Van merkeze neden sunulmadı' dedim. Tatbiki cevap alamadım. Dedim ki 'bunun doğalgazı var bunun elektriği var bunun suyu var bunun ortak gideri ve kapıcı parası var bunların hepsini hesapladığın zaman aylık en az 750 liraya geliyor vatandaş bunu nasıl ödesin?' dedim. 'Öder, ödeyemezse kiraya verir, olur biter. ' Anlayacağınız TOKİ'lerde durum şimdilik bundan ibaret.
Konu işsizlikten açıldı, vatandaşın birisi Van'daki işsizlikten bahsetti. Büyük bir sorun olduğunu söyledi. Vali yardımcısıda bu sorun Türkiye'nin her tarafında var bir tek Van da yok yani diye yorumladı. Vatandaş o zaman yatırım yapılsın veya yatırım yapmaları için büyük firmaların buraya yatırım yapmaları için teşvik edilsin denildi. Vali yardımcısı da 'Buraya yatırım yapmaya korkuyorlar ve buradaki en ufak olayı bile basın öğle bir büyütüyor ki adamlar tam korkuyor. Basın iyi şeyleri görmüyor nerde bir çocuk ağlasa gidip onu bulup yazıyor ve nitekim hep olumsuz şeyler yazıyor ' dedi. Bende 'vali yardımcım biraz ağır bir eleştiri olmadı mı' dedim ' Hayır gerçekten basın çok abartıyor 'dedi. Daha sonra sayın vali yardımcısı kalktı ve herkesle tek tek tokalaştıktan sonra bir bayanın seslenmesiyle geri döndü ve bayanların yanına gidip onların da sorunlarını dinledi ve aracına binerek gitti.
Evet, vali yardımcım bütün suç basının neden diyeceksiniz, çünkü basın mensupları deprem süresince burada oldu ve hiçbir yere gitmediler, görevlerinin başında bulundular, hatta iki meslektaş abimiz de bu uğurda can verdiler. Basın mensupları ailelerini unutup vatandaşın sorunlarını gündeme taşımak için bütün zorluklara rağmen görevlerini yapmaya devam ettiler.
1: Doğru birinci depremden sonra havaalanın da insanlar bir çadır almak için kuyrukta bekledikten sonra tazyikli su ve cop yemediler basın abarttı.
2: İkinci depremde bayram otelinin yanında toplanan kalabalık Sayın başbakan yardımcısı Beşir Atalay'ı dinlemedikleri için biber gazı ve cop yemediler basın abarttı.
3: İnsanlar çadır yangınlarında ölmedi basın abarttı, bir çocuk soğuktan ölmedi basın abarttı,
4: Karayolların da ki yardım deposu yanmadı basın abarttı, vatandaşa Bin TL lik elektrik faturaları gelmedi basın abarttı.
5: Vatandaşların birçoğunun evlerine iki ayrı rapor verilmedi basın abarttı.
6:AFAD'da bir üçüncü deprem yaşanmadı basın abarttı.
7: Van'da deprem olduğu günden buyana yardım dağıtım organizasyonu tam bir fiyasko değildi basın abarttı, esnafın çoğu mesleki terk etmedi basın abarttı.
8: Esnafa verilen krediler zamanında ödenmedi ve bin bir türlü zorluklar çıkardılar basın abarttı.
9: Van esnafı kan ağlıyor hiçbiri iş yapamıyor bunu yazınca basın abartı.
10:Vanlı firmaların hiçbirine bir iş verilmedi, bundan sonra da verilmeyecek basın bunu abarttı.
11: Van’a dışarıdan gelen firmalar buradaki ustalara iş yaptırıp iş bittikten sonra çoğunun ödemesini yapmadı ve resmen paralarını yedi basın bunu abarttı.
Basın gerçekleri yazdı mı abartıyor , yazmadı mı da vatandaş bu sefer ne biçin basınsınız neden yazmıyorsunuz diye serzenişte bulunuyorlar. Hep günah keçisi basın oluyor, Her kurum dört dörtlük çalışıyor sadece basın çalışmıyor basın abartıyor. Amacım ne kimseyi kırmak ne de birilerine şirin gözükmek değil ama haksızlığın bu kadarı da fazla.
vanhaber,ilhan siyahtaş,köşe yazıları
Şimdi gelelim asıl konuya.
25 Temmuz gecesiydi, bizde konteynırlarımız da iftarlarımızı yapmış 5 -6 kişi çay içmek için dışarıda oturuyorduk. Havada serin tabi dışarıda çay keyfi yapıyorduk. Konteynır kentte birden bir hareketlilik başladı bizde ne oluyor diye baktık ve vali yardımcısı Mehmet Özer'in konteynır kentte olduğunu öğrendik. Biz de sohbetine katılmak için yanına gittik. Müdüriyetin önünde oturmuş vatandaşlarla sohbet ediyor ve bir yandan da vatandaşların sorunlarını dinliyor. Vatandaş soru soruyor ve nitekim kendileri de cevaplandırıyor. Fakat benim dikkatimi çeken nokta şu oldu hep aynı şeylerden bahse ediliyor. İşte TOKİ'ler ne olacak, nasıl yapılacak, ne zaman bitecek. TOKİ'ye gitmeyen vatandaşların durumu ne olacak sorular sorulmaya başlandı. Sayın vali yardımcısı da gayet sakin cevaplar veriyor ve vatandaşların bildiklerinin aynısı anlatıyor vatandaşta dinliyor. Tabi vali yardımcısı örnekler veriyor işte Şanlıurfa'da bu TOKİ'ler 150 bin TL, Adana'da 150 bin TL sadece Van'a özel 75 bin TL diye örnekler veriyor. Bende kendilerine 'Bu TOKİ'ler yapılırken neden vatandaşa öneri sunulmadı? Yani küçük aileler metrekaresi düşük evler, büyük aileler de yüksek metrekareli evler alsınlar ve konut fiyatları da burada ki insanların aile bütçesi göz önüne alınamazmıydı?' dedim kendilerine. Bana ' hayır böyle bir seçenek sunulamazdı' dedi. Bende tekrar ' Peki, ' neden merkeze bağlı köylere böyle bir seçenek sunuldu da Van merkeze neden sunulmadı' dedim. Tatbiki cevap alamadım. Dedim ki 'bunun doğalgazı var bunun elektriği var bunun suyu var bunun ortak gideri ve kapıcı parası var bunların hepsini hesapladığın zaman aylık en az 750 liraya geliyor vatandaş bunu nasıl ödesin?' dedim. 'Öder, ödeyemezse kiraya verir, olur biter. ' Anlayacağınız TOKİ'lerde durum şimdilik bundan ibaret.
Konu işsizlikten açıldı, vatandaşın birisi Van'daki işsizlikten bahsetti. Büyük bir sorun olduğunu söyledi. Vali yardımcısıda bu sorun Türkiye'nin her tarafında var bir tek Van da yok yani diye yorumladı. Vatandaş o zaman yatırım yapılsın veya yatırım yapmaları için büyük firmaların buraya yatırım yapmaları için teşvik edilsin denildi. Vali yardımcısı da 'Buraya yatırım yapmaya korkuyorlar ve buradaki en ufak olayı bile basın öğle bir büyütüyor ki adamlar tam korkuyor. Basın iyi şeyleri görmüyor nerde bir çocuk ağlasa gidip onu bulup yazıyor ve nitekim hep olumsuz şeyler yazıyor ' dedi. Bende 'vali yardımcım biraz ağır bir eleştiri olmadı mı' dedim ' Hayır gerçekten basın çok abartıyor 'dedi. Daha sonra sayın vali yardımcısı kalktı ve herkesle tek tek tokalaştıktan sonra bir bayanın seslenmesiyle geri döndü ve bayanların yanına gidip onların da sorunlarını dinledi ve aracına binerek gitti.
Evet, vali yardımcım bütün suç basının neden diyeceksiniz, çünkü basın mensupları deprem süresince burada oldu ve hiçbir yere gitmediler, görevlerinin başında bulundular, hatta iki meslektaş abimiz de bu uğurda can verdiler. Basın mensupları ailelerini unutup vatandaşın sorunlarını gündeme taşımak için bütün zorluklara rağmen görevlerini yapmaya devam ettiler.
1: Doğru birinci depremden sonra havaalanın da insanlar bir çadır almak için kuyrukta bekledikten sonra tazyikli su ve cop yemediler basın abarttı.
2: İkinci depremde bayram otelinin yanında toplanan kalabalık Sayın başbakan yardımcısı Beşir Atalay'ı dinlemedikleri için biber gazı ve cop yemediler basın abarttı.
3: İnsanlar çadır yangınlarında ölmedi basın abarttı, bir çocuk soğuktan ölmedi basın abarttı,
4: Karayolların da ki yardım deposu yanmadı basın abarttı, vatandaşa Bin TL lik elektrik faturaları gelmedi basın abarttı.
5: Vatandaşların birçoğunun evlerine iki ayrı rapor verilmedi basın abarttı.
6:AFAD'da bir üçüncü deprem yaşanmadı basın abarttı.
7: Van'da deprem olduğu günden buyana yardım dağıtım organizasyonu tam bir fiyasko değildi basın abarttı, esnafın çoğu mesleki terk etmedi basın abarttı.
8: Esnafa verilen krediler zamanında ödenmedi ve bin bir türlü zorluklar çıkardılar basın abarttı.
9: Van esnafı kan ağlıyor hiçbiri iş yapamıyor bunu yazınca basın abartı.
10:Vanlı firmaların hiçbirine bir iş verilmedi, bundan sonra da verilmeyecek basın bunu abarttı.
11: Van’a dışarıdan gelen firmalar buradaki ustalara iş yaptırıp iş bittikten sonra çoğunun ödemesini yapmadı ve resmen paralarını yedi basın bunu abarttı.
Basın gerçekleri yazdı mı abartıyor , yazmadı mı da vatandaş bu sefer ne biçin basınsınız neden yazmıyorsunuz diye serzenişte bulunuyorlar. Hep günah keçisi basın oluyor, Her kurum dört dörtlük çalışıyor sadece basın çalışmıyor basın abartıyor. Amacım ne kimseyi kırmak ne de birilerine şirin gözükmek değil ama haksızlığın bu kadarı da fazla.
vanhaber,ilhan siyahtaş,köşe yazıları