Benlikten kurtulup biz olmak
Dostum anlatıyor:
'Hayvanların yaşamına bir bak. Civcivleri olmuş bir anaç tavuk nasıl korur yavrularını. Sıkıysa yanaş. Kanatlanır, pençelerini gösterir hayatını ortaya koyarak yavrularını korur. Aynı içgüdüsel tavır diğer hayvanlarda da mevcuttur. Bir köpeğin yavrularını almak için onunla savaşmak zorunda kalırsınız. Kısacası tüm canlıların yaradılışında kendini ve kendinden olanları koruma vardır. Bu içgüdü insanlarda daha etkindir. Milliyetler kavramını dile getirirken doğadaki bu durumu da gözler önüne getirmeliyiz...'
Susuyor ve sonra yine devam ediyor:
'...Milliyet olgusunu kaldırmak o kadar kolay mı? İndir bakalım ülkelerin bayraklarını... Sil sınırlarını haritalardan. Dillerini, dinlerini yok say. Onları millet eden tüm özellikleri yasakla bakalım. Başarabilir misin? Başarmana izin verirler mi?'
Susuyor. Dinleyip, dinlemediğimden emin olmak için gözlerimin içine bakıyor. Sonra kaldığı yerden devam ediyor:
'Özgürlük savaşlarının temelinde var olmak yatar. Vatan olgusu da özgürlük kavramı içinde şekillenmiştir. Vatan, bayrak! İnsana dünden kalan ve emanet edilen kutsal kavramlardır. Bütün bunları bireyin özgürlüğünde olduğu gibi düşünmeliyiz. Özgürlüklerin sınırsız olmadığını unutmamalıyız. Bireyin özgürlüğünün sınırının bir başka bireyin özgürlüğüne kadar olduğunu da... Milletler de öyle. Her millet kendi sahip olduğu toprakları kadar gelenek görenek değerlerine de tıpkı bir bireyin özgürlüğünün sınırı kadar diğer milletlerinkine saygı duymalıdır. İşte bu noktada üstün ırk değerlendirmesi ortadan kalkar. Kafatasçılığı ve ırkçılık yerini uluslararası dostluklara terk eder.'
Susuyor. O susunca tek bir tümceyle yanıt veriyorum:
-Tüm bu anlattıkların Atatürk Milliyetçiliğinde de anlatılıyor sevgili dostum. Diyorum.
Sonrada:
'Benlikten kurtulup biz olmak' Konulu söyleşimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Anadolu bilgelerinin hayata dair sözlerini, şiirlerini anımsıyoruz... vanhaber, van, haber, van haber benlik, millet, özgürlük, şahin akçap