Bilinçsizlik Felaketini Yaşadık

Ümran Öztürk yazdı...

Zamanın hızlı akışına rağmen unutulacak gibi değil yaşanan bu acılar. Enkaz altında kurtulmayı bekleyenler için geçmek bilmeyen zaman.

Öksüz kalan çocuklar… Çocuksuz kalan analar, babalar. Tüm ailenin yok oluşu, çığlıklar, çığlıklar… Kulakları sağır eden çığlıklar. Ülkece bir felaket, kolektif bir travma yaşıyoruz.

Daha kredisi bitmemiş evinizin başınıza yıkıldığı an. Zifiri gece, iliklerine kadar işleyen korku, acı ve soğuk.

Saklambaç oynadığınız sokaklarınız, yıkılan evlerinizin enkazından tanınmaz haldedir.

Yaşanan korku dolu depremlerin ardından enkaza dönen şehirlerde birçok vatandaş evsiz kaldı.

Bir ayağı eşikten dışarı olsa da toprağına, memleketine olan aidiyet duygusunun ağır bastığı anlar yine yaşandı.

Böylesi bir afette, yaşadığın mahalle zamanın olağandışı değişim gücüne yine yenik düştü.

Kentin önce yapıları, sokakları, caddeleri değişti sonra kokusu ardından ruhu…

Depremin ilk anından itibaren sahada dayanışma ağlarını kuran sivil toplum kuruluşları, gönüllüler kampanyalarda da dayanışma ruhunu kaybetmeden depremzedelerin yanında olmayı sürdürmüş olmaları halkın umutlarını taze tutmasını sağlıyor.

Bu depremde yine çürük yapılar kadar bu yapılardan sorumlu olanlar ve işin içinden sıyrılmaya çalışanlar ile birbiriyle yarışacak kadar yardımsever, mert, vicdanlı insanları da gördük. Halkın dayanışması büyük bir moral olarak yansımıştır topluma.

Böyle yardımsever güzel yürekli insanların dayanışması elbette çok kıymetlidir ancak hiçbir yardımla, dayanışmayla kaybettiklerini geri alamıyor acılarını silemiyorsun.

Yitirdiklerin yüreğinde bir yara olarak kanarken, çocukluğunu, sokağını, okulunu, mahalleni, evinin bahçesini, meyve kopardığın ağacını, anılarını geri alamıyorsun.

Bir de hayatta kalmanın, afetten kurtulmanın buruk sevincini yaşarken sevdiklerinin, tanıdıklarının enkazdan çıkarılan cansız bedenlerini görünce suçluluk duygusu yaşıyorsun ve hayatta olmanın memnuniyetini yaşayamıyorsun. Sanki yapılan yanlışların, ihmalkrlıkların sebebi senmişsin gibi kanıyor yüreğin yaşamını yitirenlere ve canlı ya da cansız hiçbir şekilde ulaşılamayan kayıplara.

Depremin üzerinden 18 gün geçti enkaz altındaki çığlıklar sustu… Bu kez de viraneye dönen şehirler duvar yazılarıyla yürek dağlıyor.

Bakmadan Geçme