Bir dosttan mektuplar(4)

HİÇ, Hiç umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu? Ya da, intikam almak için can attığınız? Kızgınlığınız olmuştur, kırgınlığınız da…

HİÇ

Hiç umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu?

Ya da, intikam almak için can attığınız?

Kızgınlığınız olmuştur, kırgınlığınız da…

Üzüldünüz çoğu zaman… İncitildiniz belki de…

Aklınızdan, deli soruların geçtiği de olmuştur…

Hiç, hırsları, akıllarının önüne geçen insanlarla uğraştınız mı?

Bir iki giysiyi veya paranın gücüyle insanlara değişenleri gördünüz mü?

Belki de hiç çöpe döktüğümüz yemek atıklarının aç birinin karnını doyuracağını, düşünemedik…

Belki de hiç düşünme, görme, duyma organlarını, çöpe atanları görmedik…

Ya da gece yatağına aç karnıyla giren var mı diye hiç düşündük mü?

Ekmek parası için inşaatlarda çalışanlara, önyargılı baktığımız…

Ayakkabı tamircisini, göz ucuyla süzdüğümüz…

Bulaşıkçıyı, hor gördüğümüz, lokantada ödeme yaparken, garsona bahşişi verirken, büyük dağları ben yarattım edasıyla yaklaşanı…

Hiç kelimesinin ne anlama geldiğini birçoğumuz biliyoruz.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme