Biz büyüdük ama içimizdeki çocuk hiç büyümedi
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Biz büyüdük ama nedense o yıllar evvelki çocuk hala içimizde büyümedi. Bazen arşivleri karıştırdığım da bakıyorum neler almışız neler okumuşuz ve o çocukluk heyecanıyla ne kadar zaman bıkmadan usanmadan takip edip ne kadar da para vermişiz.Teksas ve Tommiks adı günümüzde hala ben de dahil olmak üzere çoğu yetişkini gülümsetiyor, eskilere götürüyor.
Çocukluk güzel şey kendinize bir hayal dünyası kuruyorsunuz ve bir de o dünyanızın kahramanları oluyor. Çok hayal kurduk ama hiç de zararını görmedik diyebilirim. Onlarla maceradan maceraya koşmak çok güzeldi. O günleri o dergileri şimdi bulup alsak da belki yaşayamayız ancak hatırlayıp tebessüm etmek bile güzel olur bizim için.
Büyükler bu kitaplara muzır neşriyat derlerdi. Biz çocuklar bazen büyüklerimizi kandırarak ders kitaplarının içinde hep tommiks, teksas, kinova, teks Willer, Kit Taylor, Gordon, Zagor red Kit vs. çizgi romanları gizlice okuduk. Bazen de yakalanmadık değil. Herkes ders kitaplarının arasına koyup okurlardı. Çünkü çok eğlenceliydi. Kovboylardan, kötü adamlardan bahsetse bile şiddet dozu çok azdı. Şimdiki filmlerin ya da bilgisayar oyunlarının yanında çok masum kalırlardı. Teksas ve Tommiks'te hep iyiler kazanırdı. Arkadaşlık çok önemliydi. Ne Çelik Bilek ne de Tommiks dostlarını hiç terk etmezdi.
Çelik Bilek değişmez arkadaşları olan Profesör Oklitus ile Rodi'ye, Yüzbaşı Tommiks ise çok sevimli bir ikili olan Konyakçı ile Doktor'a hep güvenir, kötü adamları hep birlikte yakalarlardı. Özellikle Teksas İngilizlere karşı A.B.D.'nin kuruluş yıllarında geçtiği için çocuklara fark etmeseler bile bağımsızlık fikrini aşılardı. Ben Teksas okuduğum zaman hep kırmızı ceketlilere karşı teksas ve arkadaşlarının kazanmasını arzu ederdim.
Şimdi o zaman da bu zamanda bazıları her ne kadar bu çizgi romanlara karşı çıksalar da Eski çizgi romanlar sanıldığının aksine çocuklara faydalı değerler verdiler. Hiçbir şey olmasa bile okuma alışkanlığı edindirdiler. Çocukken çizgi roman okuyanlar büyüdüklerinde de kitaplardan vazgeçemediler. Eskinin çizgi romanları şimdilerde insanı hem çocukluğuna götürüp gülümsetiyor hem de kıymetli hale gelmiş koleksiyon eşyalarından sayılıyorlar.
O eski yıllarda sosyal medya diye bir şey yoktu tek seyir eğlencemiz sadece sinemaydı. O da haftada belirli günlerde olduğu için çizgi romanlara istikameti çevirdik ve onlarla kendimize bir dünya kurduk yıllar boyu.
Bu dergileri nerden bulur ve alırdınız diye sorarsanız? Evvel emirde rahmetli Gazeteci Alaattin Şenden alırdık. Çünkü başbayi oydu. Her dergi aynı gün çıkmazdı her derginin haftanın belli günü çıktığını bilir ve ona göre takip eder alırdık. Ancak ağırlıklı olarak dergilerin çoğu pazartesi günü çıkardı.
Yanlız bu çıkan dergiler aynı zamanda rahmetli Cavit Türkoğlu'unun 'Gençlik kitabevinde' de satılırdı.
Bir de ikinci el bu dergileri alıp satan Kitapçı yunus vardı. Onun yeri eskiden Yahudi Muşe Efendinin dükkanının yan tarafındaydı. El arabasıyla kitap ve dergilerini getirir yere serer duvara asar ve akşam toplayıp götürürdü. Seyyar olduğu için yağışlı karlı yağmurlu havalarda tezgah açmazdı. O birinci el değil ikinci el sattığı için daha çok ondan alırdık. Alırdık okurduk tekrar ona satardık ve yenisini alıp götürürdük ve bu böyle devam edip geldi seneler boyu.
Çocukların en çok okuduğu dergi Tommiks daha sonra teksas ve diğerleri sıralanırdı. Baltalı Zagor, Teks Willer, Tenten, Kinova, Red Kit, Pekos Bill, Tom Braks, Kaptan swing, Kit Taylor, Sihirbaz Mandreke, Mister No, Süperman, Kııııızıl Maske, Savaş, Miki, Yukı, Güngörmüşler, Fatoş, Conan, Yüzbaşı Volkan, Venüs, Gourdon, Jeriniko, Killing.vs. unuttuklarımız mutlaka vardır.
Bunların haricinde Doğan kardeş, Serüven, Bin bir surat, Örümcek adamı hatırlıyorum,Türk Kahramanları olarak da Tarkan, Kara murat, Kara Oğlan, Bahadır, Kaan.
Kızlar için en rağbet gören cep fotoromandı elde ve çantada taşıyabildiği için ilgi odağıydı.
1950 li 1960 lı hatta 1970 li yıllarda sosyal medyanın, cep telefonlarının olmadığı, hatta televizyon ve ev telefonlarının bile birçok evde bulunmadığı yıllarda en büyük eğlencelerden biri de çizgi romanlardı. Başta çocuklar ve gençler olmak üzere birçok kişi bu kitapları merakla okur, biriktirir, aralarında değiş tokuş yapardık. Genç kızlar ise genellikle aşk konulu fotoromanlar okurdu. Cep fotoromanlar onlar için elzemdi.
O yıllarda kimse birbirinin nereye gittiğini, ne yediğini, nerede tatil yaptığını bilmez sadece kendi mahallesinde olanları tanır, oradakilerin yaşamlarını bilirdi.
İşte böylesi zamanlarda hayal dünyamızı genişleten, bizleri farklı dünyalara götüren en önemli kitapları başında büyük küçük hemen herkesin okuduğu çizgi romanlar gelirdi.
Herkesin kendine göre takip ettiği ve bir sonraki macerasını merakla beklediği kahramanları vardı. Bunların en başında 'Çelik Bilek' diye bildiğimiz Teksas gelirdi. Çocuk yaşımızda biz ona 'Çelik Bilek' derken gücünden dolayı çelik gibi bileği olduğunu sanırdık.
İri yarı ve sarışın olan Çelik Bilek ve arkadaşları, genç Rodi ve şişman Profesör Öklitus'un hain Kırmızı Urbalılara, yani İngilizlere karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesini heyecanla takip ederdik.
Ben kendim en çok Tommiks meraklısıydım . Nevada Ranger'larından genç Yüzbaşı Tommiks idi. Kulver kalesini Kızılderililere karşı korurken bir de kötü adamlarla/haydutlarla mücadele ederdi. Her macerada çarpık bacaklı Konyakçı ve Doktor Sallaso ona eşlik ederdi.
Ayrıca kale komutanı albay Brown'un kızı Suzie ile genç ve mahcup yüzbaşı arasında gizli bir aşk olduğu herkes tarafından bilinirdi.
En büyük özelliği ise iki eliyle de çok seri kullandığı tabancalarıydı. Hiç içki ve sigara içmez, bu yönleriyle alay edenlere de gerektiğinde derslerini verirdi. Çocuk masumiyetine kanmayın, aynı zamanda iyi yumruk atar, iyi dövüşürdü. .
Kinowa'nın hikayesine gelince; ailesiyle birlikte yolculuk eden Sam Boyle'un bulunduğu kervan Kızılderililerin saldırısına uğrar. Karısı öldürülür, Sam ise kafa derisi yüzüldükten sonra öldüğü sanılarak bırakılır.
Bu olayın ardından Sam yöreye yerleşir ve ordu izcisi olarak yaşamını sürdürür. Görünürdeki bu hayatının yanı sıra yüzüne kısa boynuzları olan bir maske takarak ve Kinowa adıyla Kızılderililere korku salar.
İşte çocukluk yıllarımız bu çizgi romanları okuyarak geçti. Ama ne var ki hala o kitapları ve çizgi roman kahramanlarını hala unutamadık. İçimizdeki, o büyümeyen çocuk her fırsatta onları bize hatırlatmakta.
Nerde kaldı o çocukluk günleri ve o çizgi romanlar?