Boşanmaya Karşı Reaksiyonlar (1)
Çeşitli Yaş Gruplarındaki Çocukların Boşanmaya Karşı Reaksiyonları (1)
Bebekler: Henüz birçok şeyin farkında olmadığı, bebeklik çağındaki çocukların boşanmadan en az etkileneceği düşüncesi yanlıştır. Anne babanın duygu durumu ve enerji düzeyindeki değişimlere reaksiyon verebilirler. Boşanma sonrası belirgin davranış değişiklikleri; ağlama nöbetleri, uyku ve beslenme bozuklukları, oyuncaklara karşı ilgisini kaybetme sık görülür. Boşanma sonrası ayrılan eşler sorumluluk paylaşımı ve çocukla bir araya gelme planlamasını iyi yapmalıdır. Bu sırada çocuğun yanında ise asla kavga ve tartışma ortamına girmemelidir. Gündelik yaşamı sürdürmek, çocuk önünde sıcak davranabilmek, gerekirse aile ve yakınlardan yardım almak, çocuğu oyuncak gibi eşyalarından yoksun bırakmamak ve çocuğun temel ihtiyaçlarını zamanında karşılamak alınabilecek önlemlerdir.
Küçük Çocuklar (2-4 yaş): Ebeveynlerden birinin gittiğini anlar fakat nedenini anlamaz. Uyku problemleri, bebekliğe dönme, endişe, içe kapanma, öfke, hırçınlık gibi davranışlar sergileyebilir. Normal yaşamını sürdürebileceği, destekleyici ve güven verici bir ilişki sunulması, çocuğun süreci daha kolay atlatmasını sağlayabilir.
Okul Öncesi (5-6 yaş): Belki de boşanmadan en ağır etkilenenlerdir. Çocuklar bu yaşlarda kendilerini hayatın dolayısıyla ailenin odak noktası olarak görür. Bu düşünce onları olası bir boşanmadan sorumlu hissettirerek suçluluk duygusuna iter. Çocuk aklıyla 'ben akıllı durmadığım için anne ve babam kavga ediyor, bunun için ayrıldılar' tarzında düşüncelere boğulabilirler. Yeniden yatağını ıslatmaya başlama, parmak emme, yatmak için çoktan rafa kalkmış pelüş hayvanını ortaya çıkarma, beraber kaldığı ebeveyne ve çevresine saldırganlık davranışı ya da içe kapanma, geceleri kabus görme, yas tutma eğilimi sıklıkla görülen sorunlardır. Bu davranışlar çocuğun ne ölçüde korunmasız ve yardıma muhtaçlık duygusu içinde kıvrandığını gösterir. Gelecek endişesi taşıyabilir, istenmediğini düşünebilir, sakarlıklar görülebilir.
Duygularını açması konusunda yüreklendirmek, özel bir zaman ayırmak, boşanmadan sorumlu olmadığını, bakımının süreceğini ve güvende olduğunu sık sık vurgulamak, beraber kalmayan ebeveynin düzenli ziyaretini sağlamak yararlıdır.
Okul Çağı (7-8 yaş): Anne-babanın artık birlikte olmayacağını ve birbirlerini eskisi gibi sevemeyeceklerini anlar. Bazen annesini bazen de babasını hatalı bulur. Ayrılığın sebebi olarak bu yaştaki çocuk kendini suçlayabilir. Yaş ilerledikçe anne ve babası açısından olayı farklı farklı değerlendirmeye başlar. Kendini suçlaması azalır. Anne babadan birine kendini yakın hisseder. Ergenlik döneminde boşanma asıl anlamıyla kavranabilir. Ergen özellikle geleceği ile ilgili endişeler taşır. Anne ve babaya karşı zaman zaman farklı duygular içine girer. Olayı iki taraf açısından da değerlendirmeye çalışır. Boşanma sonrası ailedeki rol ve sorumluluk dağılımı ile ilgilenir Bir yakınını kaybetme duygusunu yaşar. Hala anne-babanın bir araya gelmesi umudunu taşıyabilir. Evden ayrılan ebeveyn tarafından istenmeme duygusu, okul ve arkadaş ihmali, gelecek endişesi, uyku ve iştah sorunları, baş ve karın ağrısı, ishal, sık tuvalete çıkma gibi bedensel sorunlar yaşayabilir. Okul çıkışı kimsenin onu beklemeyeceği korkusu taşıyabilir.
Bazı anne babalar ayrılma yada boşanma niyetlerinden çocuğa bahsetmenin gereksiz olduğunu, kararı kendileri aldıklarından bu konunun çocukların işi olmadığını düşünürler. Boşanma kararı anne ve baba tarafından alınır. Ancak çocukların eşlerin böyle bir tercihleri olduğunu bilmeleri gerekir. Yoksa çocuğun sabah kalktığında annesini evde bulamaması ya da okuldan eve geldiğinde babasının artık o eve gelmeyeceğini öğrenmesinin yıkıcı etkisini tahmin edebilirsiniz. Zaman zaman aileler ayrılığı gizleyebilmek için farklı bahaneler ortaya atarlar. Babanın uzaklara çalışmaya gittiği yada annenin hastalığı nedeniyle hastanede yatmak zorunda olduğu gibi açıklamalar çocuğun zihnini karıştırır ancak gerçeği öğrenmesini engellemez. Bu tür açıklamalar çocuk ile ebeveyn arasındaki güveni sarsar ve ilişkiyi zedeler.
Kırıcı ifadeler kullanmadan duygularını açma cesareti verilmeli, bütün soruları yanıtlanıp diyalog kapısı sürekli açık tutulmalı, korku, depresyon gibi ruhsal sorunların işaretlerine karşı duyarlı olunmalı ve gerekirse profesyonel yardım istenmelidir. Birlikte geçirilecek özel zamanlar oluşturulması, her şeyin normal olduğu, ancak eskisine göre daha farklı yaşanacağının anlatılması, çocuğun özel yaşantısına saygı gösterilmesi yararlıdır.
8-12 yaş: Bu yaştaki çocuklar her ne kadar kendilerine sunulan boşanma sebeplerine anlayışlı davranıyormuş gibi görünse de aslında yoğun bir kaybetme duygusu içine bürünürler. Bununla birlikte bu yaştaki çocuklar küçük yaştakilerin aksine suçu kendi üzerlerine almaz ve anne-babalarını suçlarlar. Büyüklerine öfke duyar, hayal kırıklığı yaşar ve kendilerini reddedilmiş olarak görürler. Yer yer anne ya da babadan birinin tarafını tutmak zorunda oldukları düşüncesiyle diğer tarafa düşmanlık besleme gibi davranışlar da ortaya çıkabilir. Hemen hepsi boşanmayı takiben okulda sıkıntı yaşar ve ders başarıları azalır.
vanhaber,haberlervan,sevilay zorlu,köşe yazıları