Bu devlet mafyaya pirim vermez

Üçüncü sınıf ülkelerde varlığını sürdüren, devleti, siyaseti, polisi arkasına alan ve adına da MAFYA adı verilen bu yapıyı biz ülke vatandaşları olarak çok iyi tanıyoruz. Bu zorba yapının arkasında duran ve yaşamalarına destek verenler bizzatihi Devletin içindeki bazı karanlık yöneticilerdir. Kişisel ilişkilerin ve çıkarların ön pilanda tutulduğu bu yapıda her türlü zorbalık, haksızlık, namussuzluk ve acımasızlık zirve yapar.

Hatırlayalım, ülkemizdeki SUSURLUK olayı; Mafya, Siyaset ve Polis üçlüsünü gözler önüne sermişti. MİT, Jandarma 'JİTEM', Emniyet içindeki olumsuz unsurların işbirliği ile ülkemizde yapılan bir çok haksızlıklar, hukuksuzluklar ve işlenen faili meçhul cinayetler Devletimizi, Mafya ile özdeşleştirir hale gelmişti. Bu kurumlar içinde yer alan sahısların isimlerini yazmayı gerekli görmüyorum. Çünkü bu isimleri devleti yönetenlerde biliyor, biz de biliyoruz. Halkımızda biliyor.

Devlet tüm kurmları ile işgal altındaydı. Kimsenin devlete güveni kalmamıştı. Mafya liderleri Bakanlara hatta Başbakana talimat verebilecek güce ulaşmış durumdaydı. Bu yapı Doğu ve Güneydoğuda PKK ile işbirliği içine girmiş, uyuşturucu ve diğer kaçakçılık olaylarını birlikte yönetmeye başlamıştı. Yani para kazanmanın dini, dili, milliyetinin olmadığı bu yapı bize açıkca gösterdi. Ülkeyi, Bakanlar vasıtası ile soyan bir çok soyguncunun da Bankaların içini boşalttıklarını yaşadık. Bu uygulamaya hiç bir güç karşı koyamıyordu. Herşey toplumun gözü önünde oluyordu ama içeriği gizli tutuluyordu. Başbakanımızın kırılan burnunun hikayesi için anlatılmıyor, anlatılamıyordu. Devlet denen organizasyon, vurguncu, çıkarcı, bir şebekenin eline geçmişti. Ülkemiz yönetimi de emperyalist güçlerin istemleri doğrultusunda şekilleniyordu. Bu soyguncu, vurguncu, katil, acımasız vicdansız halk düşmanı şebeke çok güçlü durumdaydı. Astıkları astık, kestikleri kestik olan bu alçak yapı son on yıla kadar varlıklarını sürdürebildiler.

Ülkemiz son on yılda devletin içine çöreklenmiş olan bu olumsuz unsurlardan arındırıldı. Devlet; Ordusu ile, MİT'i ile, Emniyeti ile ve diğer kurumları ile önemli ölçüde pisliklerden arındırıldı. Ancak tamamiyle kurtulamadı. (Çok uzun sürmeyecek bir zaman süreci içinde tamamen kurtulacağı umudundayım.) On yıllarca devletin içine sızmış bu unsurları temizlemenin çok kolay bir iş olmadığı ortadadır. Devletimizin kılcal damarları içine kadar yerleşen bu mikroplardan mutlaka kurtulacağız.

Son zamanlarda, sosyal medyada hortlatmaya çalışılan mafya liderleri ve mensupları iyi bilsinler ki Yeni Türkiye'de en büyük güç Devletin halkından aldığı güçtür.

Hiç kimse devletin üstünde kendisini görmesin. Herkes haddini bilsin. Bu devlet en büyük mafya olan paralel yapı ile PKK'ya bile gerekli dersi vererek hadlerini bildirmiştir. Eski Türkiye özlemlerini yaşayan mafya kırıntıları hiçbir şekilde özlemlerine ulaşamayacaklardır. Sevdanızdan vazgeçin. Devletimizin hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Şükürler olsun ki bu devlet dünyanın en önemli devletleri arasındadır. Ülkemizdeki tüm olumsuz unsurların üstesinden gelebilecek kuvvet ve kudrete sahiptir. Herkes kendi işini yapsın. Devletimiz hainlerin tamamını tanıyordur. Kimse merak etmesin. Hainler yaptıkları ihanetin bedelini mutlaka ödeyecektir.

Devletimizin tek bir güce ihtiyacı vardır.

O'da halkımızın vereceği destektir, güçtür.

Bu güç olduğu sürece hiç bir güce ihtiyaç yoktur.

Herkes haddini ve yerini bilsin…

Devletimizle birlikte olsun.

Duasını esirgemesin yeterlidir.

Saygılarımla…

Bakmadan Geçme