Bu ne biçim araştırma?
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından başlatılan bir araştırmayla ilgili yapılan 'Ahlat taşında akciğer kanserine yol açan eriyonit mineralleri var' yönündeki açıklama Ahlat'ta büyük tepki çekti. Ahlat Belediye Başkanı A.Mümtaz Çoban, Ahlat taşı ile ilgili araştırma yapılmasından rahatsızlık duymadığını, aslında Ahlat taşının sağlık yönünün yanı sıra mimari özelliğinde araştırılması gerektiğini belirterek, spekülatif bir takım haberler ile Anadolu'nun mimarisine ve Ahlat taşı gibi Anadolu'yu zenginleştirecek bir yapı malzemesine zarar verilmemesi gerektiğini söyledi.
Ahlat taş ustaları, üzerinde çalışma yapılan bir bilimsel çalışma sonuçlanmadan, konuyla ilgili bilgiler kesinlik kazanmadan böyle bir açıklamanın kamuoyuna aktarılmasının etik açıdan yanlış olduğunu ve ilçe ekonomisine büyük darbe vuracağını belirterek tepkilerini dile getirdiler. Ahlatlı taş ustaları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğretim üyelerinin 'eriyonit' araştırmasını sonuçlandıktan sonra kamuoyuna aktarması gerektiğini vurgulayarak, başlangıç aşamasında olan, sonuçları kesinleşmemiş bir araştırmayla ilgili açıklamanın sansasyona sebep olacağını ifade ettiler. Vangölü havzasında yoğun olarak çıkarılan, Ahlat'ın yanı sıra çevre il ve ilçelerde, hatta yurt dışında kullanılan 'Ahlat taşı'nın şimdiye kadar kanser veya benzeri bir hastalığa sebep olduğuna şahit olmadıklarını belirten ustalar, 'Biz günün 18 saati bu taşlarla iç içeyiz, taş çıkarıp, taş yontup, taşın tozunu toprağını soluyoruz. Böyle bir tehlike olsa önce bizim hasta olmamız lazım. Şükürler olsun ki daha böyle bir hastalığa rastlamadık' dediler.
Türkiye'nin bazı bölgelerinde doğal dokudan kaynaklanan hastalıkları duyduklarını belirten ustalar, ancak Ahlat taşı'nın 'Nemrut volkanı oluşumu' olmasına rağmen akciğer kanserine yol açtığına dair bir olayla karşılaşmadıklarını dile getirdiler.
TAŞ SAĞLIKTIR
Ahlat'ta asırlardır gerek tarihi yapılarda gerek günlük mimaride Ahlat taşının kullanıldığını anlatan Taş ustaları, Ahlat taşı ile yapılan evlerin, beton yapılara göre günümüzde daha çok tercih edildiğini belirttiler. Bir yapı taşı olarak Ahlat taşı'nın geçmişten günümüze yoğun olarak kullanıldığı Ahlat'ta ne kansere, ne de kanserle ilgili bir hastalığa rastlanmadığını vurgulayarak taş evlerin sağlıklı olduğunu ve hastalık riski taşımadığını ifade ettiler. Ahlatlı taşçılar, üniversitenin bu araştırmasına son derece tepkili olduklarını belirterek, asırlardır temel yapı malzemesi olarak kullanılan Ahlat taşının son derece sıhhi olduğunu, taşla iç içe geçmiş olan kendi yaşantılarının da bunun en önemli örneği olduğunu belirttiler.
İlçede binlerce taş ustası ve işçinin çalıştığına dikkat çeken ustalar, Ahlat taşı ile yapılan evlerin asırlardır sağlıklı bir şekilde kullanıldığını, böyle bir araştırma sonuçlanmadan ve kesinlik kazanmadan kamuoyuna duyurulmasının yersiz olduğunu ifade ettiler. Araştırmanın, Ahlat taşı lehine de sonuçlanabileceğini vurgulayan ustalar, ortada hiçbir şey olmadan Nevşehir'in Karain Köyü ile kıyaslama yapılmasının yanlışlığına dikkat çektiler.
SPEKÜLASYONDAN KAÇMALIYIZ
Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban ise, Ahlat Taşı'nın niteliklerinin sağlıklı şekilde ortaya çıkmasın faydalı olacağını belirterek, 'Ahlat taşı, doğal kerpiç dediğimiz bir nitelik arz ediyor. Uygulama anlamında da, Urartu, Roma ve Anadolu'da Türklerin bulunduğu süreçte yoğun olarak kullanılmıştır' dedi.
Ahlat taşının tam izole bir yapı malzemesi olduğunu vurgulayan Başkan Mümtaz Çoban, şunları söyledi:
'Ahlat taşının radyasyon emici bir nitelik arz etmesi lazım ki, böyle bir sıkıntı ile ortaya çıkmış olsun. Bu da yakın bölgemizde Çernobil benzeri birtakım radyasyona dayalı faaliyetlerin olması lazım ki Ahlat taşı da bundan etkilensin. Ben Ahlat taşının bu konuda herhangi bir sağlık sıkıntısına yol açacak niteliğinin olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Çünkü ortada böyle bir şey yok. Ama böyle bir araştırmadan da kesinlikle çekinmiyorum. Ahlat taşının mimarideki yerinin de araştırmalarını istiyorum. Buradan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne sesleniyorum, yarım araştırma yapılmasın tam yapılsın. Her yönüyle ortaya konulsun.'
BAŞKAN ÇOBAN, 'BENİM DEDEM AHLAT TAŞINDAN YAPILAN EVDE 110 YAŞINA KADAR YAŞADI
Ailece oturdukları evlerin Ahlat taşından yapıldığını vurgulayan Çoban, 'Benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı. O da Ahlat taşından yapılmış bir evde oturuyordu. Herhangi bir sağlık sorunu ile de karşılaşmadık. Ben tekrar söylüyorum bu araştırmadan rahatsızlık duymuyorum. Araştırma doğru anlamda yapılsın ve neticelendirilsin. Sağlık anlamında bir sorun varsa Ahlatlıları düşünmek bizim vazifemiz. Süratle bunun gereğini yapalım. Ama olay böyle değilse, spekülatif birtakım haberler ile Anadolu'nun mimarisine ve Ahlat Taşı gibi Anadolu'yu zenginleştirecek bir yapı malzemesine de zarar vermeyelim' şeklinde konuştu.
KANSERİ TAŞTA DEĞİL, BETONDA ARAYIN
Ahlatlı taş ustalarından 75 yaşındaki Mahmut Gürgüz, Ahlat taşının ilçede bir çok ailenin geçim kaynağı olduğunu vurgulayarak, Ahlat taşının kansere yol açmasının değil, insan sağlığına faydalarının araştırılması gerektiğini söyledi. Gürgüz, şunları söyledi:
'Ben 75 yaşındayım. 65 yaşından bu yana Ahlat taşı çıkartıyorum. 65 yıldır toprak altından çıkarttığım bu taşların tozunu toprağını her gün istemeden de olsa yutuyorum. Bu taşların üzerinde yemek yiyor ve dinleniyoruz. Eğer kanserden biri ölecekse ben ölürdüm. 75 yıldır Ahlat taşından yapılan evimde yaşıyorum. Babam da dedem de o evde yaşadı. Ama hiçbiri kanserden ölmedi. Böyle bir açıklamanın yapılmasını, kanser yapıyor iddiasını asla kabul etmiyorum. Kanseri taşta değil de brikette, betonda arasınlar.'
İlçenin Kalender Mahallesinde ikamet eden 80 yaşındaki Nafiye Eriş ise, yaşadığı evin Ahlat taşından yapılan asırlık bir yapı olduğunu belirterek, evlerinin gayet sağlıklı olduğunu söyledi. Eriş, şöyle konuştu:
'Ahlat taşı'nda akciğer kanserine yol açan madde araştırıldığı duyunca inanamadım. Ahlat'ın geleneksel evlerinde biz, çocuklarımız, büyüklerimiz yaşadı ve halen yaşıyor. Ahlat taşının kanserojen madde içerdiğine inanmıyoruz.'
'AHLAT TAŞI'NDA KANSER ARAŞTIRMASI
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği bölümünden 4 kişilik ekip tarafından yürütüldüğü belirtilen ve halen devam eden araştırmada, Ahlat taşının, Ürgüp'teki kanser taşlarla aynı volkanik özelliği taşıdığı açıklanmıştı.
vanhaber,haberlervan,anlat taşı,yyü,araştırma
Ahlat taş ustaları, üzerinde çalışma yapılan bir bilimsel çalışma sonuçlanmadan, konuyla ilgili bilgiler kesinlik kazanmadan böyle bir açıklamanın kamuoyuna aktarılmasının etik açıdan yanlış olduğunu ve ilçe ekonomisine büyük darbe vuracağını belirterek tepkilerini dile getirdiler. Ahlatlı taş ustaları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğretim üyelerinin 'eriyonit' araştırmasını sonuçlandıktan sonra kamuoyuna aktarması gerektiğini vurgulayarak, başlangıç aşamasında olan, sonuçları kesinleşmemiş bir araştırmayla ilgili açıklamanın sansasyona sebep olacağını ifade ettiler. Vangölü havzasında yoğun olarak çıkarılan, Ahlat'ın yanı sıra çevre il ve ilçelerde, hatta yurt dışında kullanılan 'Ahlat taşı'nın şimdiye kadar kanser veya benzeri bir hastalığa sebep olduğuna şahit olmadıklarını belirten ustalar, 'Biz günün 18 saati bu taşlarla iç içeyiz, taş çıkarıp, taş yontup, taşın tozunu toprağını soluyoruz. Böyle bir tehlike olsa önce bizim hasta olmamız lazım. Şükürler olsun ki daha böyle bir hastalığa rastlamadık' dediler.
Türkiye'nin bazı bölgelerinde doğal dokudan kaynaklanan hastalıkları duyduklarını belirten ustalar, ancak Ahlat taşı'nın 'Nemrut volkanı oluşumu' olmasına rağmen akciğer kanserine yol açtığına dair bir olayla karşılaşmadıklarını dile getirdiler.
TAŞ SAĞLIKTIR
Ahlat'ta asırlardır gerek tarihi yapılarda gerek günlük mimaride Ahlat taşının kullanıldığını anlatan Taş ustaları, Ahlat taşı ile yapılan evlerin, beton yapılara göre günümüzde daha çok tercih edildiğini belirttiler. Bir yapı taşı olarak Ahlat taşı'nın geçmişten günümüze yoğun olarak kullanıldığı Ahlat'ta ne kansere, ne de kanserle ilgili bir hastalığa rastlanmadığını vurgulayarak taş evlerin sağlıklı olduğunu ve hastalık riski taşımadığını ifade ettiler. Ahlatlı taşçılar, üniversitenin bu araştırmasına son derece tepkili olduklarını belirterek, asırlardır temel yapı malzemesi olarak kullanılan Ahlat taşının son derece sıhhi olduğunu, taşla iç içe geçmiş olan kendi yaşantılarının da bunun en önemli örneği olduğunu belirttiler.
İlçede binlerce taş ustası ve işçinin çalıştığına dikkat çeken ustalar, Ahlat taşı ile yapılan evlerin asırlardır sağlıklı bir şekilde kullanıldığını, böyle bir araştırma sonuçlanmadan ve kesinlik kazanmadan kamuoyuna duyurulmasının yersiz olduğunu ifade ettiler. Araştırmanın, Ahlat taşı lehine de sonuçlanabileceğini vurgulayan ustalar, ortada hiçbir şey olmadan Nevşehir'in Karain Köyü ile kıyaslama yapılmasının yanlışlığına dikkat çektiler.
SPEKÜLASYONDAN KAÇMALIYIZ
Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban ise, Ahlat Taşı'nın niteliklerinin sağlıklı şekilde ortaya çıkmasın faydalı olacağını belirterek, 'Ahlat taşı, doğal kerpiç dediğimiz bir nitelik arz ediyor. Uygulama anlamında da, Urartu, Roma ve Anadolu'da Türklerin bulunduğu süreçte yoğun olarak kullanılmıştır' dedi.
Ahlat taşının tam izole bir yapı malzemesi olduğunu vurgulayan Başkan Mümtaz Çoban, şunları söyledi:
'Ahlat taşının radyasyon emici bir nitelik arz etmesi lazım ki, böyle bir sıkıntı ile ortaya çıkmış olsun. Bu da yakın bölgemizde Çernobil benzeri birtakım radyasyona dayalı faaliyetlerin olması lazım ki Ahlat taşı da bundan etkilensin. Ben Ahlat taşının bu konuda herhangi bir sağlık sıkıntısına yol açacak niteliğinin olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Çünkü ortada böyle bir şey yok. Ama böyle bir araştırmadan da kesinlikle çekinmiyorum. Ahlat taşının mimarideki yerinin de araştırmalarını istiyorum. Buradan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne sesleniyorum, yarım araştırma yapılmasın tam yapılsın. Her yönüyle ortaya konulsun.'
BAŞKAN ÇOBAN, 'BENİM DEDEM AHLAT TAŞINDAN YAPILAN EVDE 110 YAŞINA KADAR YAŞADI
Ailece oturdukları evlerin Ahlat taşından yapıldığını vurgulayan Çoban, 'Benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı. O da Ahlat taşından yapılmış bir evde oturuyordu. Herhangi bir sağlık sorunu ile de karşılaşmadık. Ben tekrar söylüyorum bu araştırmadan rahatsızlık duymuyorum. Araştırma doğru anlamda yapılsın ve neticelendirilsin. Sağlık anlamında bir sorun varsa Ahlatlıları düşünmek bizim vazifemiz. Süratle bunun gereğini yapalım. Ama olay böyle değilse, spekülatif birtakım haberler ile Anadolu'nun mimarisine ve Ahlat Taşı gibi Anadolu'yu zenginleştirecek bir yapı malzemesine de zarar vermeyelim' şeklinde konuştu.
KANSERİ TAŞTA DEĞİL, BETONDA ARAYIN
Ahlatlı taş ustalarından 75 yaşındaki Mahmut Gürgüz, Ahlat taşının ilçede bir çok ailenin geçim kaynağı olduğunu vurgulayarak, Ahlat taşının kansere yol açmasının değil, insan sağlığına faydalarının araştırılması gerektiğini söyledi. Gürgüz, şunları söyledi:
'Ben 75 yaşındayım. 65 yaşından bu yana Ahlat taşı çıkartıyorum. 65 yıldır toprak altından çıkarttığım bu taşların tozunu toprağını her gün istemeden de olsa yutuyorum. Bu taşların üzerinde yemek yiyor ve dinleniyoruz. Eğer kanserden biri ölecekse ben ölürdüm. 75 yıldır Ahlat taşından yapılan evimde yaşıyorum. Babam da dedem de o evde yaşadı. Ama hiçbiri kanserden ölmedi. Böyle bir açıklamanın yapılmasını, kanser yapıyor iddiasını asla kabul etmiyorum. Kanseri taşta değil de brikette, betonda arasınlar.'
İlçenin Kalender Mahallesinde ikamet eden 80 yaşındaki Nafiye Eriş ise, yaşadığı evin Ahlat taşından yapılan asırlık bir yapı olduğunu belirterek, evlerinin gayet sağlıklı olduğunu söyledi. Eriş, şöyle konuştu:
'Ahlat taşı'nda akciğer kanserine yol açan madde araştırıldığı duyunca inanamadım. Ahlat'ın geleneksel evlerinde biz, çocuklarımız, büyüklerimiz yaşadı ve halen yaşıyor. Ahlat taşının kanserojen madde içerdiğine inanmıyoruz.'
'AHLAT TAŞI'NDA KANSER ARAŞTIRMASI
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği bölümünden 4 kişilik ekip tarafından yürütüldüğü belirtilen ve halen devam eden araştırmada, Ahlat taşının, Ürgüp'teki kanser taşlarla aynı volkanik özelliği taşıdığı açıklanmıştı.
vanhaber,haberlervan,anlat taşı,yyü,araştırma