Bu yanlışları yaparak mı demokrasimiz gelişecek?

Veda etmeyen kişinin “Hoş geldiniz…” beklentisi olmamalı… Tıpkı benim gibi… Sergim için Brüksel’e giderken her gün yazmak ve gittiğimi sizlere duyurmamaktı. Sağlık sorunları yaşadım ve o nedenle yazamadım. Özür dilerim…

Her şey bir yıl önce 2014 yılı Kasım ayında gelişti. Paris'teki sergimden sonra biraz olsun dinlenmek için Belçika'nın Başkenti Brüksel'e geldiğimde karşılaştığım çizgi roman kahramanları bu kentte de sergi açma konusunda adeta zorladılar beni… Belçika'daki Türklerin aylık olarak yayımladıkları Binfikir” gazetesinin yayın yönetmenine aktardığım sergi açma fikrim olumlu karşılandı o tarihte… Daha sonraki görüşmelerimizde sergiyle Adnan Kotaoğlu adlı bir arkadaşın ilgilenebileceği söylendi bana… Kotaoğlu ile bir araya gelip konuyu görüşemedik, telefonda “-Abi, konuyla ilgilenecek ve bilgi vereceğim” bilgilendirmesiyle bekleyişe geçtim. 2014 yılı Aralık, 2015 Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları geçerken umutlarımı yitirmiştim. Mayıs 2015'te Brüksel'de yaptığı sanatsal çalışmalarla Türk topluluğun sanat temsilciliğini yapan sevgili arkadaşım Adnan Kotaoğlu'ndan olumlu haberi aldım.

Mayıs ayından Kasım ayına değin geçen altı aylık süreçte karikatür sergimi hazırlama dönemini yaşadım. Paris sergimdeki karikatürlerime bir-iki ek yaptığımda karşı taraftan uçak biletlerim de gelmişti. Gelmişti ama 1 Kasım Milletvekili seçimleri de kapıya dayanmıştı ve seçim öncesi heyecanı yaşamak istiyordum.

Sonuçta 20 Ekim günü İstanbul'da yurt dışına çıkarken Atatürk Havalimanı'ında oyumu kullanacağım hep aklımda… Neyse, yurt dışına çıkış için gerekli işlemleri yaptıktan sonra yurttaşlık görevim olan oyumu kullanmaya yöneldim. Zaten havalimanında sandıkların bulunduğu bölgeyi gösteren tabelaları yolcu salonunun çeşitli yerlerine koymuşlar. Çok güzel tabii ki… Ama ne bileyim oy kullanamayacağımı…

Şimdi şöyle bir yorum yapmama izin veriniz lütfen… Seçimlerde oy kullanmak yurttaşlık görevi… Hepimiz bunun bilincindeyiz. Güzel de… Peki. kimi havalimanlarında ve gümrük kapılarında kurulan seçim büroları ve sandıklarda kimlere oy kullanma hakkı tanındı?

-Yurt dışında çalışan/oturanlara… Peki, yurt dışına çıkanlar ne yapacak? Onlar oy kullanamaz!..

Havalimanında yurt dışından gelen ve orada ikamet edenlerin oylarını kullanmaları için yalvar-yakar olan sistem; 10- 15 günlüğüne ya da daha uzun süre dış ülkede kalacak yurttaşlara bu hakkı tanımıyor. Olur iş değil… Hangi çağda yaşıyoruz? Yani yurttaş -sahtekâr mı ki?- yurt dışına çıkarken oy kullanacak, sonra seçim yapılmazdan önce dönüp tekrar oy kullanacak… Hadi, böyle düşünenler yoktur; ama var sayalım… Böyle bir sahtecilikten önce bunca iletişim olanaklarında hangi yurttaş olursa olsun, onun oy kullandığı seçim bölgelerine bildirilip listelerden silinemez mi? Ya da böyle bir sahteciliğe başvurulduğunda o kişi/lerin anında polis/jandarma tarafından gözaltına alınması çok mu zor?

Ben ve eşim oyumuzu kullanamadık, belirttiğim nedenden ötürü… Üzerimde bir vebal var, ama suçlusu ben değilim.

Demokrasimizi geliştirmek istiyoruz… Ama bana öyle geliyor ki, bu isteği destekleyecek fikir bazında –epey- fakiriz. Niçin derseniz açıklayayım: Dış ülkelerde bulunan/oturan yurttaşlarımızın yukarıda belirttiğim şekilde oy kullanmalarına saygı duyan bir uygulama; diğer yanda işi gereği ya da ziyaret için yurt dışına zorunlu olarak çıkan yurttaşlara oy kullandırmayı akıl edemiyor. “Bir oy da bir oydur” söylemini slogan yapan anlayış, öte yanda varilin su kaçırdığını niçin göremiyor anlayamıyorum.

Bu konunun bir başka sorusu: Yurt dışındaki yurttaşlarımız ne için oy kullanıyorlar? Onu da yarın yazacağım.

Bakmadan Geçme