CHP lideri Kılıçdaroğlu: HSYK hemen harekete geçsin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet gazetesi hakkında başlatılan terör soruşturmasını eleştirdi. Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa o ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, HSYK'nın harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek Halkın haber alma hakkı kısıtlanıyorsa o ülkede demokrasiden söz edemeyiz. Hürriyet, basın dünyasının en önemli gazetesidir. Bu soruşturmanın amacı Hürriyeti, Hürriyetin yazarlarını susturmak ise bilsinler ki onların gücü buna yetmez diye konuştu.
YENİ TERÖR TANIMI MI ÇIKTI
CNN Türk'te “Tarafsız Bölge”de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Medyayı, bazı yazarları terörist diye suçlayınca onlara sormak lazım terör ne diye. Askeri öldürene biz ne diyeceğiz? Yeni bir terör tanımı mı çıktı ortaya. Daha önce de diyorlardı, ‘kitap bombadan daha tehlikelidir.' Ama şu var, medya üzerindeki baskıları birden fazla başlık altında incelemek lazım. Birincisi, devlet bankalarının ve AKP hükümetinin kontrolündeki kamu kuruluşlarının belli medya organlarına ilan vermemesi. Örneğin, Turkcell AKP'nin kontrolüne geçtikten sonra sadece havuz medyasına ilan vermeye başladı. Ziraat Bankası'nın, Vakıflar Bankası'nın reklamları havuz medyasına akıyor. İkincisi siyasal baskı. Telefonla, konuşmalarla, miting meydanındaki suçlamalarla yazarı ve çizeri zorunlu olarak kendisi için otokontrol yapabileceği bir atmosferi yaratmak istiyorlar. Gazeteci birini kızdıracak mıyım diye özel telaş içerisine giriyor. Bunda da başarılı olamadılar, oldular da arzu ettikleri noktaya gelmediler
HÜRRİYET MERCEK ALTINDA
Bir gazeteyi susturacağız. Ne yapalım, havuz medyasına talimat verelim, o gazeteyi, patronunu terörist olarak ilan edelim. Fotoğraflarını yayınlayalım, işte terörist, terörist, terörist... Buna herkes inanır diye bir algı. Bunu da yapmaya başladılar gerçekten ilk iki aşamada amaçlarına ulaşamadıkları yöntemleri üçüncü yöntemle elde etmeye çalışıyorlar.
O SAVCIYA SAVCI DENMEZ
Eğer savcı, o medyaya bakıp, onların yayınları üzerine soruşturma açıyorsa o soruşturma hukuki değildir. Hatta demokrasi ayıbıdır. O savcıya savcı demek bile tartışmalıdır. Savcı denmez. O savcı hukuk fakültesinden mi mezun ondan da endişem var. Özel olarak da Hürriyet'i mercek altına alıyorlar. Hürriyet siyasal görüşü ne olursa olsun herkesin okuduğu bir gazete. Herhangi bir gazeteyi vatandaş okurken, o gazetenin kimliğinden yola çıkarak onun siyasal eğilimlerini öğrenebilirsiniz. Hürriyet'i okuyan bir kişi için böyle bir yargıda bulunma şansınız yok. Herkes okuyabiliyor. Hürriyet üzerine baskının nedeni de o.
KENDİ TABANI DA OKUYOR
Kendi tabanı da okuyor gazeteyi. Dolayısıyla gazeteyi havuz medyası haline getirmek istiyorlar. ‘Seçime de gidiyoruz' diyor, o baskıyı kuruyor. Savcının o paspaye iddiaları ciddi kabul edip soruşturma açması demokrasi adına da hukuk adına da, adalet adına savcılar adına da felaket bir tablo, asla doğru değil. Bu ülkenin sanayicilerinin, bu ülkenin esnaflarının bu ülkenin tacirlerinin, örgütlendikleri odaların tepki göstermesini isterdim. Bu ülkenin bütün barolarının tepki göstermesini isterdim. Savcının olayı ciddiye alıp soruşturma konusu yapması yargıya olan güveni sarsan olaydır. Normalde HSYK'nın harekete geçmesi lazım. Savcı başka yerde bir gün bile kalamaz. Savcı diyoruz ama savcı değil, gerçekten. Savcının görevi nedir? Cumhuriyet Savcısı denir. Cumhuriyet'in üstünlüğünü, anayasal düzeni korumak... Bu kadar açık ve net.
GAZETELERİ ARADIM
Doğrudan doğruya bir medya organını terörist ilan edip onun üstüne gitmek, bunu zorluyorlar şimdi. Sözde savcı soruşturma açtı ya da açacak. Hiç dikkate almaması yargı içerisinde iyiydi ama o tren kaçtı. Milletvekili eşliğinde gazetelere saldırıyorlar. Sabah gazetesine yapılan da, Star'a yapılan da, Hürriyet'e yapılan da yanlış. Onların özgürce çalışabileceği ortamı siyasal iktidarın sağlaması lazım. Star'ı, Sabah'ı aradım. Hürriyet'i aradım. İnsanlar arzu ettikleri gazeteyi okuyorlar. Siz bir gazete üzerine siyasal baskı kuracaksınız, yetmeyecek maddi baskı kuracaksınız, arkasından milletvekili eşliğiyle cam, çerçeve kıracaksınız savcı buna hiçbir şey yapmayacak ve siz bunu getirip kongrede görevlendireceksiniz.”
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının tamamı:
CHP'NİN MİLLETVEKİLİ LİSTELERİ
'Perşembe günü Parti Meclisi'ni topluyoruz. Konuyu görüşeceğiz, cuma günü de YSK'ya listeleri teslim edeceğiz.
Merkez Sağ'dan partimize gelenler var. Merkez Sağ'dan geliyorlar diye özel bir çabamız yok. Geçmişte kendisini orada konumlandıran pek çok arkadaş, kendi konumunun CHP içerisinde olması gerektiğini düşünüyor biz de kabul ediyoruz.
Türkiye öyle bir noktaya geldi ki Cumhuriyet ve baskıyı savunanlar karşı karşıya. Sağ-sol karşıtlığının yerini rejim kaygısı almış durumda. (Mehmet Ali Bayar olacak mı?) Hayır. Kendisi son derece birikimli birisi. Bizim listeler bir anlamda kilitlenmiş durumda.
(Koray Çalışkan'ın danışman olacağı iddiası) Onları görüşeceğiz yarın.