Çiftçi 'FETÖ çok sinsi ve tehlikeli bir yapı'
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili yaptığı değerlendirmede Bunlar geçmişte 17-25 Aralık yargı darbe girişimini yaptılar, başarılı olamadılar. Bunların Gezi olaylarında da parmakları vardı'' dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, “Bunlar geçmişte 17-25 Aralık yargı darbe girişiminde bulundular, başarılı olamadılar. Gezi olaylarında da parmakları vardı. Bu süre içerisinde çözüm süreci boyunca ve sonrasında bunların PKK ile açık bir işbirliği vardı bölgede. Tüm bu girişimleri nihayetinde 15 Temmuz'da alçakça bir darbe girişiminde bulundular” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, 15 Temmuz'un Türkiye için yeni bir milat ve ikinci istiklal mücadelesi olduğunu söyledi. Çiftçi, “FETÖ Anadolu'nun temiz insanlarını kandırıp kendi emelleri doğrultusunda eğitip uluslararası güçlerin emrine verebilecek bir yapıydı. Uzun zaman içerisinde uluslararası güçlerin Türkiye'de yerleştirmiş olduğu bir yapı olan FETÖ zaman içerisinde ağına aldığı insanları devşirip ardından, devletin tüm birimlerine bir şekilde yavaş yavaş sızarak 40 yıl içerisinde çok önemli noktaları ele geçirmiştir. FETÖ Anadolu insanının tüm kaynaklarını farklı şekillerde ele geçirip bütün dünyada lobi faaliyetlerine bulunan illegal uluslar arası yapıların emrine veren tehlikeli, sinsi bir örgütlenmedir. FETÖ, her şeyi kullanabilen, hiçbir değeri tanımayan, bizim kutsalımızı uluslararası güçlerin amaçları doğrultusunda istismar eden ucu dışarıda olan bir yapılanmadır. Bunlar geçmişte 17-25 Aralık yargı darbe girişimini yaptılar, ama başarılı olamadılar. Gezi olaylarında da yine bunların parmakları vardı. Çözüm süreci boyunca ve sonrasında bunların PKK ile açık bir işbirliği vardı bölgede. Tüm bunların nihayetinde son aşamada 15 Temmuz'da alçakça darbe girişiminde bulundular. Bu darbe girişiminde talimatı ağa babalarından, uluslararası güçlerden aldılar. Bu ülkenin Meclisine, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne ve Gölbaşı'ndaki ve Ankara'daki emniyet birimlerine, sivil vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırdılar. Hain saldırıda 246 insanımız şehit, 2 bini aşkın insanımız yaralanarak gazi oldu. Uluslararası güçlerden aldıkları talimatla harekete geçtiklerinde bu milletin azmini, aziz milletin mücadelesini ve dik duruşunu unutmuşlardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğini, ferasetini unutmuşlardı. Ama Allah'a hamdolsun, o gün çok büyük bir mücadele verildi. Bu millet Cumhurbaşkanımızın önderliğinde dik durdu. Hakikaten istiklal mücadelesi verildi. İnsanı üzen; bunlar 40 yıldır din dediler, Allah dediler ancak ne kadar kutsalımız varsa kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya kalktılar. Ama biz yıllardır hep bunu ifade ediyorduk. Uzun yıllar önce de birçok şekilde ifade etmiştik. ‘Bunlar Cenabı Allah'ı bile unuttular' demiştik. O gün çok eleştirilmiştik. O gün de buna inanıyorduk, bugün de inanıyoruz. İnşallah Türkiye bu beladan da kurtulacak” diye konuştu.
“Bu millet o gün gerçekten de bir daha yıkılamayacağını bütün dünyaya gösterdi” diyen Çiftçi, şöyle devam etti:
“Bu millet o gün millet olduğunu, bin yıldır bir millet içerisinde yoğrulduğunu ve bir bütün olduğunu, milletin içerisine hiç kimsenin nifak ve ayrım sokamayacağını gösterdi. O gece ve devamındaki gecelerde Batı'da olduğu gibi güneyde, kuzeyde, doğuda, güneydoğuda da binler, on binler, milyonlar sokaklara çıkıp Cumhuriyet'e ve istiklaline sahip çıktı. O gün birçok yerde insanlar: Doğu, Güneydoğu'da böyle bir şey olmayacağını söylüyordu ama yanıldılar. İnsanlar o gün artık çok net bir şekilde FETÖ'nün de, PKK'nın da gerçek yüzünü gördü. O gün insanlar demokrasisine, Cumhuriyetine, milletine sahip çıktı. O gün belki Doğu, Güneydoğu açısından bir rahmet doğdu. İnsanların aidiyeti bu millete, bu devlete aidiyeti bir kat daha fazla oldu. Bütün nifak tohumlarına 40-50 yıldır PKK'nın, uluslararası güçlerin uğraşmasına rağmen, ülkemizdeki dinamiklerin uğraşmasına rağmen, FETÖ'nün bunları organize etmesine rağmen, bu millet her yerde kendisine sahip çıktı. Darbe gecesi Ankara'daydık, Kızılay'daydık, Külliye'nin önündeydik. Sonrasında bölgeye ve Van'a gittim. Van'a gittiğimde bir teyze Cumhuriyet Caddesi'nde ‘Evladım, ben Türk bayrağını omzuma atıp şu caddelerde bir daha gezebildim ya ölsem de gam yemem' dedi. Bu ifade bizi çok duygulandırdı. Belki o zamana kadar insanlarda bir tereddüt, korku vardı. Ama o gece PKK korkusu da ortadan kalktı. Bu millet Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arnavutuyla tek bir millet ruhuyla demokrasisine ve Cumhuriyet'ine sahip çıktı.”
“FETÖ'nün sonu geldiği gibi PKK'nın da sonu gelmiştir ve gelecektir”
PKK'nın toplumun birlik ve beraberliğini bölmeye çalışan, uluslararası güçlere hizmet eden bir taşeron örgüt olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Bu süreç PKK'nın da, FETÖ'nün de aynı noktadan yönetildiğini, aynı uluslararası bir taşeron yapı olduğunu çok net bir şekilde göstermiştir. Darbe öncesi birçok konuşmamızda da bunu ifade etmiştik. Bu darbe yokken biz birisinin etnik yapı, diğerinin de dini yapıyı kullanarak böyle argümanlar kullanıldığını ilk görünüşte birbirine benzemediğini ancak her ikisinin de uluslararası bir taşeron örgüt olduğunu, ruh ikizi olduğunu dile getirmiştik. FETÖ'cü darbe girişimiyle bunu başaramayanlar bu defa ülkeyi kaosa sokmak için Doğu ve Güneydoğu'da sokaklara çıkıp Cumhuriyet'ine, demokrasisine, ülkesine, Cumhurbaşkanı'na sahip çıkan milleti cezalandırmak için aldıkları talimatla birçok eylemler, patlamalar, sivil katliamlar yaptılar. Ama bu çok açık ve nettir ki, FETÖ'nün sonu geldiği gibi PKK'nın da sonu gelmiştir ve gelecektir. Onda hiçbir endişe yoktur. Bu millet devletinin yanındadır” şeklinde konuştu.
“FETÖ temizlendikten sonra terörle daha etkin mücadele edildi”
FETÖ'nün ordudan ve polisten temizlenmesinden sonra operasyonlarda daha başarılı sonuçlar alındığını daha etkin mücadele edildiğini kaydeden Çiftçi, “Bölgede bugüne kadar bunları belli ölçüde besleyen, koruyan, kollayanların kim olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. Bunların temizlenmesiyle birlikte daha milli, daha güçlü, daha sağlıklı güvenlik birimlerine sahip olduk. Devlet bu hainlerden arındıkça, geleceğine ve bölgeye daha güçlü sahip çıkıyor. Bu şekilde masum insanlarda, mazlumlarda korunuyor. Devlet kendi insanına sahip çıkarak, teröristle vatandaşı birbirinden çok açık bir şekilde ayırıyor. Çok önemli bir stratejiyle yolunda emin adımlarla ilerliyor. Operasyonlar sadece bununla kalmıyor. Bununla beraber devlet şehirlerde açılan çukurları, yapılan çukur siyasetini de yerle bir etti. Evlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanlara da sahip çıkıyor. Bu bölgede hızlı bir çalışma var. Sayın Başbakanımız ilan etti. Kısa süre içerisinde yaklaşık 67 bin konut yapılacak, 15 bini ilk etapta, ardından yapılacaklarla birlikte 67 bin muhteşem konut ortaya çıkacak dedi.
Belediyelere kayyum atanması
HDP ve DBP'li belediyelere atanan kayyumlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çiftçi, “AK Parti'nin ilk çıkışı belediyelere ve yerel yönetimlere dayanır. O günkü Sayın Başbakanımızın, bugünkü Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminde yapmış olduğu muhteşem değişim, dönüşüm ve hizmetlerle AK Parti bugünlere gelmiştir. Belediyecilik önemlidir. AK Parti bundan dolayı yönettiği Türkiye'deki bütün belediyeler de hakikaten çok büyük hizmetler, çok büyük yatırımlar yapıyor. O şehirlerin kaderini değiştiriyor. Belediyeciliğin temel amacı o belde sakinlerinin huzuru, güveni ve geleceği için altyapı, üstyapı, sosyal yatırımlar yapmak, değiştirip dönüştürmektir o şehirleri. Üzülerek söylüyorum, HDP'li belediyelerin böyle bir amacı, hedefi olmadı ve olmayacak, bu açık ve nettir. Yatırım mı yapalım, hizmet mi yapalım ve insanların ihtiyaçlarını karşılayalım düşünceleri yoktur. Onlar dağdaki siyasi otoritenin emrine girdiler. PKK'nın emrine girip onların emelleri, hedefleri doğrultusunda yatırımlar yaptılar. Nihayetinde birçoğu hiçbir şekilde hizmet kaygısı taşımadı. Taşımayınca da her türlü yanlışı, PKK'ya desteği ve yardımı sağlamak için her türlü gayreti gösterdiler. Tabi ki devletin kuralları, kanunları vardır, mevzuatı, hukuku vardır. Hukuk devletinde herkesin de yapması ve yapmaması gereken şeyler vardır. Bu ölçüde bu adımlar atıldı. Nihayetinde bölgede şuanda bir rahatlama ve memnuniyette var. Süreç içerisinde oradaki atanan arkadaşların doğru ve sağlıklı yönetim ve yatırımlarla hükümetimizin de katkılarıyla çok büyük bir değişim ve dönüşüm ve gerçekleştirecekleri kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.