Çözüm süreci ekonomiye ivme kazandırır
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Ateş, çözüm sürecinin Türkiye'nin demokratikleşmesi ve zenginleşmesine büyük oranda katkı sağladığını belirterek, Çözüm süreci aynı zamanda ekonomiye de ivme kazandıracak dedi.
Açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Ateş, Türkiye'nin PKK ile mücadelesi sonucu olarak yaklaşık 40 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, “Bu mücadele ülkemizin kalkınmasına da çok ağır darbeler vurmuştur. Sadece bir can kaybının değeri matematik sınırlarının dışındadır. Bu kaybın toplum üzerinde bıraktığı psikolojinin tanımı da kelimelerle ifade edilemez” dedi.
Türkiye'nin kalkınmasında, halkın refahında kullanabilecek kaynakların yıllarca PKK ile mücadeleye ayrıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ateş, “Devlet Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde askeri harcamalar için 300 milyar dolar para harcamış. Bu miktar sadece harcamanın görünen kısmını ifade ediyor, bir de görünmeyen kısmını da eklediğimizde bu miktar 900 milyar doları buluyor” diye konuştu.
“ERDOĞAN ÇANKAYA'YA ÇIKARSA ÇÖZÜM SÜRECİ DE DEVAM EDER”
Yrd. Doç. Dr. Ateş, Başbakan Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması halinde çözüm sürecinin de aynen devam edeceğini söyledi. Bu konuda paradigma ve zihniyet değişimi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ateş, “Sayın Başbakan çözüm sürecinin devletin tüm birimlerinin koordinasyonuyla yürütüldüğüne değinmişti. Erdoğan bu süreçte ‘silahsızlandırma ve hayata kazandırma' aşamaları ile sorunun gündemden düşeceğine dair bir umut oluşturdu. 1970'li yıllarda kalkınma süreçlerin başlangıcında Türkiye'de kişi başına milli gelir 245 dolar, Güney Kore'nin ise 70 dolardı. 1980'li yılların başında Güney Kore'deki kişi başına milli gelir Türkiye'dekine eşitlendi. Bugün ise, Güney Kore'de kişi başı gelir 24 bin dolar, Türkiye'nin ise 11 bin dolar seviyesinde. Bu 300 milyar dolar; eğitim, mühendislik, bilim ve teknolojik faaliyetler alanında harcansaydı, bugün kişi başı milli gelir 24 bin dolara yükselirdi. Dolayısıyla Güney Kore kadar gelişmiş olurduk. Bu 300 milyar dolar ve görünmeyen kısmının etkisiyle beraber Türkiye'yi bambaşka yüksek seviyeye götürürdü. Çözüm süreci, sadece Türkiye'nin demokratikleşmesini ve zenginleşmesini sağlamayacak; ülkeyi AB'ye de yakınlaştıracak hem de bölgesinde yeniden model olmasını sağlayacak. Türkiye 25 bin dolar düzeyinde bir zenginleşmeyi doğuracak ekonomik gelişmenin çıkış yolu ancak çözüm sürecinin başarısının oluşturacağı özgür düşünce ortamına sahip olmakla olur. Böyle özgür bir ortam; inovasyon ortamını oluşturacak, teknolojik ilerleme sağlayacak, eğitimin niteliğini yükseltecek, işgücünün verimliliğini arttıracak, kadın istihdamının yükseltilmesini sağlayacak ve ekonominin daha etkin işlemesini kolaylaştıracak. Daha özgür ülkelerin daha zengin olmaları tesadüf değil. Demokratikleştikçe zenginleşeceğiz. Bunda Başbakan Erdoğan'ın katkısı çok büyük” şeklinde konuştu.